Türkiye orman yangınlarıyla mücadelede hangi noktada? | Prof. Dr. Murat Türkeş değerlendirdi

Artan sıcaklıklarla beraber Türkiye’nin pek çok farklı şehrinde orman yangınları çıktı. Yangınlar sonucunda binlerce hektarlık ormanlık arazi küle döndü. Prof. Dr. Murat Türkeş, orman yangınında ilk 15 dakikanın önemini vurguladı, değişen iklimle beraber gelecekte daha büyük yangınların çıkabileceğini söyledi. Türkeş, Türkiye’nin değişen koşullara uygun politikalar belirlemesi gerektiğini vurguladı.

Haber: Rüveyda Durgut

Türkiye orman yangınlarıyla mücadelede hangi noktada?
Türkiye orman yangınlarıyla mücadelede hangi noktada?

Yazın gelmesiyle artan sıcaklıklar nedeniyle Türkiye’nin pek çok farklı şehrinde orman yangınları çıktı. Bu yangınlarda binlerce hektarlık ormanlık arazi küle döndü. Boğaziçi Üniversitesi İklim Değişikliği ve Politikaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Murat Türkeş, Akdeniz iklim kuşağındaki tüm ülkelerde olduğu gibi, Türkiye’de de yaz aylarında çok orman yangın çıktığını vurguladı. 

“Yaz için yaptığımız sıcaklık, kuraklık ve yangın tahminleri ne yazık ki tuttu. Ancak yangınla mücadelede başarılı olamadık” diyen Türkeş özellikle sıcak hava dalgaları, düşük nem ve kuvvetli rüzgârın etkisiyle yangınların hızla yayıldığını belirtti. 

Türkeş, Akdeniz havzasında özellikle İtalya, Yunanistan, İspanya, Fransa, Portekiz gibi ülkelerle birlikte Türkiye’nin de benzer koşullarla mücadele ettiğini söyledi.

Yangınlarda ilk 15 dakikanın önemli olduğunu vurgulayan Türkeş, “Eğer müdahale edilmezse ve hava kuru, sıcak ve rüzgârlıysa yangın hızla büyüyor. Bu durumda eninde sonunda yanabilecek alanın tamamı yanıyor” dedi. 

Türkiye orman yangınlarıyla mücadelede hangi noktada?
Türkiye orman yangınlarıyla mücadelede hangi noktada? | Fotoğraf: Prof. Dr. Murat Türkeş

“İnsan baskısı yangınları artırıyor” 

Tarih boyunca Akdeniz iklim bölgelerinde yangınlar yaşandığını dile getiren Türkeş, günümüzde en büyük farkın insan etkisi olduğunu söyledi. Türkeş, “Ormanlar artık tarım alanları, yerleşim yerleri ve sanayi bölgeleriyle iç içe. Bu nedenle yangınlar daha sık çıkıyor ve daha yıkıcı oluyor” dedi.  

Eskiden ormanların yangın sonrası kendini yenileyebildiğini belirten Türkeş, artık insan yerleşimleri nedeniyle bu doğal onarımın mümkün olmadığını da vurguladı:

“Eskiden orman yandıktan sonra, doğa kendini onarıyordu. Şimdi ise ormanlar yerleşime açılıyor ya da tarım ve sanayi alanlarına dönüşüyor. Bu yüzden doğa kendini yenileyemiyor.” 

“Karadeniz bile risk altında” 

Türkeş, iklim krizinin etkileriyle birlikte Türkiye’nin daha sıcak, kurak ve rüzgârlı koşullarla karşı karşıya kalacağını belirtti. 2050 ve sonrasında Türkiye’nin büyük bir bölümünde Akdeniz ikliminin egemen olacağını söyleyen Türkeş, “Karadeniz bölgesi bile gelecekte orman yangınlarına daha açık hale gelecek” dedi. 

Türkeş, gelecekteki orman yangınlarına ilişkin şöyle konuştu:

“Orman yangınlarının sıklığı, süresi, şiddeti artacak. Yanan alanların büyüklüğünü daha fazla göreceğiz. Bu artık neredeyse kesin.”  

Medyascope'u destekle. Medyascope'a abone ol.

Medyascope’u senin desteğin ayakta tutuyor. Hiçbir patronun, siyasi çıkarın güdümünde değiliz; hangi haberi yapacağımıza biz karar veriyoruz. Tıklanma uğruna değil, kamu yararına çalışıyoruz. Bağımsız gazeteciliğin sürmesi, sitenin açık kalması ve herkesin doğru bilgiye erişebilmesi senin desteğinle mümkün.

“Geniş tampon bölgeler şart” 

Yangın riskine karşı acil önlemler alınması gerektiğini belirten Türkeş, özellikle ormanlarda insan yerleşimleri arasında geçiş alanları oluşturulması gerektiğini söyledi.

Türkeş, “Anız ve piknik ateşi gibi uygulamalara yaz boyunca kesinlikle izin verilmemeli. Tarım alanları, yollar, yerleşim yerleri ve ormanlar arasında yangın emniyet şeritleri oluşturulmalı” dedi. 

“Yangın önleme stratejileri artık geçmişe göre daha ciddi şekilde planlanmalı” diyen Türkeş, sadece orman içinde değil, insan yerleşimlerinin çevresinde de koruma bantlarının kurulmasının önemini vurguladı.

Ayrıca Türkeş, yangın sezonunun en az beş ay sürdüğünü, bu dönemde insan faaliyetlerinin kısıtlanması gerektiğini belirtti

“Toplum gönüllü ama sistem eksik” 

Yangın söndürme çalışmalarında Türkiye’nin gönüllü katılım açısından birçok ülkeden önde olduğunu söyleyen Türkeş, “Halk, köylüler, gönüllüler yangınlarda daha çok inisiyatif alıyor ama bu yeterli değil. Yangına müdahalede organizasyon eksikliklerimiz var. Bu nedenle sonuçlar ne yazık ki olumsuz oluyor” diye konuştu.  

“İklim değişiyor”

Türkeş, iklim krizinin sıcaklık artışıyla sınırlı olmadığını, genel atmosfer dolaşımındaki değişimlerin tüm iklim sistemini dönüştürdüğünü vurguladı.

Türkeş, “Nem, rüzgâr düzenleri tümden dönüşüyor. Bu da demektir ki iklimin kendisi değişiyor” diye konuştu. 

“İklimin değiştiğini kabul edip buna uygun politikalar belirlemeliyiz” diyen Türkeş, yalnızca iklim değişikliğiyle mücadele değil, aynı zamanda bu yeni iklime uyum sağlayacak sosyal, ekonomik ve teknik adımların da atılması gerektiğini söyledi.