Suriye’de ekonominin yeniden şekillenmesi için Ahmed eş-Şara’nın kardeşi Hazem eş Şara’nın başında olduğu gizli bir komite kuruldu. Bu komitede Avusturalya’nın “teröre finansman sağladığı” gerekçesiyle hakkında yaptırım kararı uyguladığı Abraham Succarieh yer aldı. Komitede bulunan arasında Esad müttefikleri de var. Reuters’ın araştırmasını Petek Uğur Türkçeleştirdi.
Suriye’de yeni yönetim, Beşar Esad döneminde oluşan yolsuzluklara ve yaptırımlarla zarar görmüş ekonomik düzene müdahale etmek amacıyla bir komite kurdu.
Reuters, komitenin şimdiye kadar kamuoyuna açıklanmayan yöntemlerle 1.6 milyar doların üzerinde varlık topladığını bildirdi. Bu miktar, başta Esad müttefikleri olmak üzere el konulan mal varlıklar ve hisselerle oluştu.
Sadece üç iş insanından alınan varlıkların toplam değeri yaklaşık 1.5 milyar dolar. Ayrıca, rejime yakın bir iş grubuna ait ülkenin ana telekom şirketi de dahil olmak üzere bazı büyük firmaların denetimi bu yapı tarafından devralındı.
Operasyonu Hazem eş-Şara ve Abu Mariam yönetiyor
Ekonomik yapılandırma sürecinde saha operasyonlarını yürüten ve komiteye liderlik eden isim Abu Mariam takma adıyla bilinen Abraham Succarieh. Kendini internette “kriket ve şavurma tutkunu bir iş insanı” olarak tanıtan Succarieh, “teröre finansman sağladığı” gerekçesiyle memleketi Avustralya’nın yaptırım listesinde.
Komitenin çalışmaları ve hatta varlığı bile hükümet tarafından hiçbir zaman açıklanmadı ve Suriye halkı tarafından bilinmiyor.
Reuters’ın yedi ay süren araştırmasında 100’den fazla iş insanı, aracı, siyasetçi, diplomat ve araştırmacıyla görüşüldü. Çok sayıda mali belge, e-posta, toplantı tutanağı ve yeni şirket kayıtları incelendi. Bu süreçte edinilen bilgilere göre, yeni kurulan komite, ABD yaptırımı altındaki bazı zengin Suriyeli iş insanlarıyla dahi pazarlıklara girdi. Komite, Esad yönetimine bağlı ve onun sarayından yönetilen çok sayıda şirketin kontrolünü devralmaya başladı.
Komite, Esad dönemiyle bağlantılı pek çok iş insanıyla pazarlıklarını sürdürüyor. Yasal kovuşturma tehdidi altında olan bazı iş insanları, belli oranlarda nakit ya da hisse devri karşılığında komiteden dokunulmazlık kazanıyor. Bu kişiler arasında uyuşturucu ve silah kaçakçılığıyla bağlantılı olduğu gerekçesiyle yaptırım uygulanan bir havayolu sahibi ve Esad ordusunun tahliye ettiği kasabalardan hurda metal toplayan bir iş insanı da bulunuyor.
Egemen varlık fonu ve yeni yapılar
Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara, 9 Temmuz’da cumhurbaşkanlığına bağlı olarak çalışacak bir egemen varlık fonunun kurulduğunu duyurdu. Şara, Fonun yönetiminin ise kardeşi Hazem eş-Şara’nın üstlenileceğini söyledi. Aynı gün, Hazem’in uzun yıllardır birlikte çalıştığı bir ismin başında bulunduğu ayrı bir kalkınma fonunun kurulduğu açıklandı.
Suriye Devlet Başkanı Şara, ayrıca yeni bir yatırım yasasını kararnamelerle onayladı. Her ne kadar Hazem Şara ya da Abraham Succarieh’in resmi bir devlet pozisyonu bulunmasa da, Reuters’ın ulaştırdığı bilgiler bu isimlerin fiilen yönetimde olduklarını gösteriyor.
Ortadoğu uzmanı Prof. Steven Heydemann, bu egemen fon fikrinin henüz uygulanabilir olmadığını savunarak fonun belirsiz atıl varlıklara dayanmasının ve başkan dahil yöneticilere geniş yetkiler verilmesinin hesap verebilirliği ortadan kaldıracağını söyledi.
Bu gelişmeler, ABD’nin Esad döneminden bu yana yürürlükteki Suriye yaptırımlarını kaldırma süreciyle aynı döneme denk geldi. Reuters’a konuşan bir ABD Dışişleri Bakanlığı yetkilisi, ABD Başkanı Donald Trump’ın Suriye’ye “büyüklük şansı” verilmesi amacıyla yaptırımları kaldırdığını söyledi. Açıklamada ayrıca “Başkan eş-Şara’nın bu tarihi fırsatı değerlendirmesi gerektiği” vurgulandı.
HTŞ’den komiteye: Mali deneyimin kaynağı
Komitenin Suriye ekonomisindeki merkezi rolü, bazı üyelerinin daha önce İdlib’de edindiği mali yönetim tecrübelerine dayanıyor. Heyet Tahrir eş-Şam (HTŞ), Ahmed Şara liderliğinde İdlib bölgesinde iktidarı ele geçirdikten sonra kendi mali ve idari yapısını inşa etmeye başladı.
El Kaide’den 2016’da ayrılan HTŞ, 2018’de Türkiye’den akaryakıt ithal eden Watad isimli bir petrol şirketi ve Sham Bank adlı bir banka kurdu. Reuters’a konuşan örgüte yakın kaynaklara göre, bu faaliyetlerin ardındaki isim, eski bir fırıncıyken şu an komutan Ebu Abdurrahman.
Bir komite üyesi ve iki HTŞ yöneticisinin aktardığına göre Ebu Abdurrahman, ilk olarak Şara’ya bağlı ekonomi ekibi kurdu. Bu yapı zamanla muhasebeci, hukukçu, arabulucu ve saha uygulayıcılarından oluşan daha geniş bir kuruma dönüştü.
Succarieh ailesi ve sürgün çıkışlar
Abraham Succarieh, kamuoyunda “Abu Mariam” olarak tanınıyor. Reuters’ın ulaştığı bilgilere göre 2013’te kardeşi Ahmed Succarieh’in Suriye ordusuna yönelik bombalı saldırısından bir gün önce memleketi Brisbane’i terk etti. Ahmed Succarieh, Suriye’de intihar saldırısı düzenleyen ilk Avustralyalı olarak kayıtlara geçti.
Succarieh ailesindeki bir diğer isim Omar Succarieh. Succarieh, El Nusra Cephesi’ne para transferi yapmak suçundan Avustralya’da 4,5 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Abraham Succarieh, X (eski Twitter) platformunda “İbrahim Bin Mas’ud” adını kullanıyor. Profilinde kendini şavurma tutkunu ve kriket hayranı olarak tanıtan Succarieh, İdlib’deki savaşın etkileri ve İslami metinlere dair paylaşımlarda bulunuyor. Reuters’ın sorularına kendisi ya da ekibinden yanıt gelmedi. Avustralya hükümeti ise Succarieh’in yaptırım listesinde olduğunu doğruladı ancak pozisyonuna dair bilgi vermedi.
Esad rejiminin ekonomik imparatorluğu nasıl kuruldu?
Suriye’de savaşın son yıllarında, devletin ekonomik kaynakları “Al Ahed” adlı bir şirket ağı üzerinden kontrol ediliyordu. Yüzü aşkın şirketten oluşan bu yapı, telekom, bankacılık, emlak ve enerji gibi sektörlerde faaliyet gösteriyordu. Reuters’ın ulaştığı sunum belgelerine göre şirketlerin denetimi, dönemin ekonomi danışmanı Yasar İbrahim ve ailesi tarafından yürütülüyordu.
2021 tarihli iç sunum belgeleri, şirketlerin kimler tarafından kurulduğunu ve hangi sektörlerde yoğunlaştığını ortaya koyuyor. Şam’ın Aralık 2024’te düşmesinin ardından Yasar İbrahim ülkeyi terk etti. Kız kardeşi Nesreen İbrahim’in, şirketlerle tüm bağlarını kopardıklarını belirten bir WhatsApp mesajı da Reuters tarafından doğrulandı.
Yeni ekonomik komite, Al Ahed belgelerini kullanarak şirketlerin devrini organize etti. Komiteye yakın kaynaklar, bu sürecin ardından Esad dönemine ait simgelerin kaldırıldığını ve yapıların “yeni yönetimin” kontrolüne geçtiğini aktardı.
Esad döneminin ekonomik ağı: Al Ahed
Esad rejimi döneminde kurulan Al Ahed isimli şirketler grubu, Suriye’nin neredeyse tüm ekonomik sektörlerinde faaliyet gösteren büyük bir holdingdi. Bu yapı, gerçek ve paravan şirketlerden oluşuyordu. Reuters’ın gördüğü 2021 tarihli bir iç sunuma göre, bu şirketlerin organize edildiği bir şema vardı. Ahmed eş-Şara yönetimi 2025’te bu şemayı alıp sadece Esad rejiminin bayrağını yeni bayrakla değiştirerek kullanmaya başladı. Yani yeni ekonomik komite, Esad dönemindeki şirket ağını neredeyse aynı haliyle devraldı.
Al Ahed’in faaliyet alanları:
- Endüstriler
- Petrol projesi
- Alternatif Enerji Projeleri
- Turizm Projeleri
- Tarımsal Projeler
- Telekomünikasyon Şirketleri
- İlaç sektörü
- Medya Sektörü
- Finans, bankacılık ve sigorta şirketleri
- Gayrimenkul Geliştirme Şirketleri
- Hukuki Danışmanlık
- Ulaşım (kara/deniz)
- Ticari Sektör
- Eğitim Sektörü
- Teknoloji ve Bilişim sektörü
- Güvenlik şirketleri
- Farklı Sözleşmeler
- Yabancı Şirketler
- Offshore şirketleri
King’s College London’da Suriye ekonomisi uzmanı Reinoud Leenders, Esad’ın ekonomi danışmanı Yasar İbrahim’in bu yapı üzerinden ülke ekonomisinin yüzde 30 kadarını kontrol ettiğini söyledi. Suriye’nin 2023 GSYİH’si Dünya Bankası’na göre sadece 6,2 milyar dolardı. Bu savaş öncesine göre yüzde 90’lık bir düşüş anlamına geliyor.
Esad dönemi şirket ağı nasıl yıkıldı?
“The Group” olarak bilinen bu ekonomik yapı, sadece çekirdek operasyonlarıyla bile 900 milyon dolara kadar bir değere sahipti. Buna ek olarak, Suriyatel gibi stratejik şirketler de bu yapıya dâhil edildi. Bu ortaklıklar, Esad tarafından dayatılan anlaşmalarla şekillenmişti. Yaptırımlı iş insanları Samer Foz, Mohammed Hamsho ve Qaterji kardeşler gibi isimler de bu yapıdaydı.
Medyascope'u destekle. Medyascope'a abone ol.
Medyascope’u senin desteğin ayakta tutuyor. Hiçbir patronun, siyasi çıkarın güdümünde değiliz; hangi haberi yapacağımıza biz karar veriyoruz. Tıklanma uğruna değil, kamu yararına çalışıyoruz. Bağımsız gazeteciliğin sürmesi, sitenin açık kalması ve herkesin doğru bilgiye erişebilmesi senin desteğinle mümkün.
Yeni kurulan komite, başlangıçta bu şirketleri devralmakta zorlandı. Çünkü banka hesaplarına sadece Ahmed Halil isimli biri erişebiliyordu. Komite, İbrahim ve Halil’e karşılık vermeleri hâlinde mal varlıklarının yüzde 80’ini bırakmaları karşılığında dokunulmazlık teklif etti. Ancak bu görüşmeler sonuçsuz kaldı. İbrahim ve Halil açıklama yapmadı. Qaterji kardeşler de yorum yapmadı. Hamsho ise herhangi bir usulsüzlük yapmadığını belirtti.
Buna rağmen komite, orta düzey yöneticilerle anlaşmalar yaparak ilerlemeyi başardı. İbrahim’in ekibinden bir isim, dokunulmazlık karşılığında verileri verdiğini açıkladı. Başka bir mali yönetici ise Esad dönemine ait şirketlerin en az yarısı şu an yeni komitenin kontrolüne geçmiş durumda olduğunu söyledi. Reuters’ın gördüğü belgeye göre, şirkette komite tarafından atanmış bir kişinin imza yetkisi var.
ABD Dışişleri Bakanlığı ise yaptırımların kaldırılmasına temkinli yaklaşıyor. Bakanlık, gerçek bir adalet ve hesap verebilirlik süreci olmadan Suriye’de kalıcı istikrar sağlanamayacağını söylüyor.
Eski düzenin yeni yüzleri: Cham Wings, Fly Cham oluyor
Suriye’de Şara hükümetinin gözetimindeki ekonomik komite, eski rejimden kalan bazı büyük şirketleri “yeni” isimlerle yeniden piyasaya sürmeye başladı. Bunlardan en dikkat çekeni, ABD ve AB yaptırımları altındaki özel havayolu şirketi Cham Wings.
Reuters’ın ulaştığı bilgilere göre, şirketin sahibi Issam Shammout ile yapılan bir anlaşma sonucu, Cham Wings kapatıldı ve yerini Fly Cham aldı. Anlaşma kapsamında Shammout, devletle olası cezai kovuşturmalardan muaf tutuldu. Bunun karşılığında:
- Şirketin yüzde 45’ini devretti,
- Devlete 50 milyon dolar ödeme yaptı,
- Ve iki uçağını devlet havayolu Syrian Air’a verdi.
Şirketin filosunda kalan üç Airbus A320, Fly Cham renklerine boyansa da, kuyruk numaralarının aynı kalması dikkat çekti. Cham Wings’in sözcüsü yorum yapmazken, Fly Cham sözcüsü “Fly Cham tamamen yeni bir şirket” dedi. Ancak Fly Cham’a ait olduğu iddia edilen bir uçağın kısa süre sonra Syrian Air renkleriyle görüntülenmesi, bu “yeniden markalamanın” yüzeysel olduğu yorumlarına neden oldu.
Milyar dolarlık uzlaşmalar: Foz ve Hamsho anlaşmaları
Suriye’nin en zengin isimlerinden olan iş insanı Samer Foz, savaş dönemindeki inşaat faaliyetlerinden elde ettiği servetle 2019’da ABD tarafından yaptırıma alınmıştı. Şimdi ise Şara yönetimiyle yaptığı bir anlaşma sonucu, yaklaşık 1 milyar dolarlık varlığının yüzde 80’ini devretti.
Benzer şekilde, çok sektörlü yatırımlarıyla bilinen iş insanı Mohammed Hamsho da komiteyle uzlaştı. 640 milyon dolar değerindeki ticari varlıklarının çoğunu devreden Hamsho, yaklaşık 150 milyon dolarını elinde tuttu. Aile üyelerine ait şirketler ise korunmaya devam etti.
Hamsho ayrıca, Suriye’de yıkılan mahallelerden çıkarılan hurdaları işlediği iddia edilen ve The Group tarafından daha önce kısmen ele geçirilmiş bir çelik işleme tesisini de devretti. Suriyeli muhalif gruplar ve insan hakları kuruluşları, bu tesisin savaş suçlarıyla bağlantılı olduğuna dikkat çekiyor. ABD Hazine Bakanlığı ise Hamsho’nun, Esad’ın kardeşi ve Suriye ordusunun Dördüncü Tümeni’nin komutanı Mahir Esad’ın paravanı olarak hareket ettiğini belirtiyor.
Reuters, Hamsho’nun Şam’ın elit semti Malki’deki lüks dairesinde devlet koruması altında yaşadığını aktardı. Yaşadığı binanın girişinde de sık sık silahlı korumalar görüldü.
Esad müttefikleri ile anlaşma protesto edildi
Şara yönetiminin “uzlaşma anlaşmaları” çerçevesinde eski rejim yanlısı iş insanlarını affetmesi, halk arasında tepki topluyor. Haziran ayında Hamsho’nun ülkeye dönüşü küçük çaplı protestolara neden oldu. Aktivist Abdel Hamid Al-Assaf, Reuters’a yaptığı açıklamada şöyle dedi:
“Bu olanlar Suriye halkına hakaret. Esad’la birlikte çalışmış iş insanlarının geri dönüşü toplumda büyük öfke yaratıyor.”
Esad döneminde ticaret bakanlığı ve danışmanlık yapmış Amr Salem ise yeni hükümetin pragmatik yaklaşımının bazı yaralar sarabileceğini, ancak şeffaflık eksikliği nedeniyle bu sürecin yeni bir yolsuzluk düzenine dönüşme riski taşıdığını vurguladı. Salem, “Bana da uzlaşma teklif edildi ama reddettim. Çünkü suç işlemedim” dedi.
Yatırımcıya çağrı: Suudi Arabistan’la görüşmeler başladı
Suudi Arabistan Yatırım Bakanı 23 Temmuz’da Şam’a iki günlük ziyarette bulundu. Görüşmelerde, enerji, turizm ve sanayi gibi alanlarda toplam 6 milyar dolarlık potansiyel yatırım anlaşmaları masaya yatırıldı.
Bu görüşmelerden hemen önce Reuters’a konuşan Hamsho, yatırımcıları, “Suriye serbest piyasa ekonomisini benimseyen, çeşitli ve umut vadeden yatırım fırsatlarına sahip bir ülkedir” sözleriyle davet etti.
Görünüş değişiyor ama yöntem aynı
Aralarında Esad müttefikleri de bulunan yeni ekonomik komitenin üyeleri, gölgede yürütülen faaliyetleri artık resmi yapılar üzerinden sürdürmeye hazırlanıyor. Mayıs ayında Cumhurbaşkanı Şara tarafından kurulan yeni “resmi komisyon”a, komiteden en az iki üye atandı.
Komite içinden bir kaynak Reuters’a, “Bu tam bir yeniden markalama. Hem içeride hem dışarıda” dedi.
Aynı kaynağa göre, komite üyelerine artık “şeyh” yerine “bey” diye hitap ediliyor. Toplantılar gece değil, mesai saatlerinde yapılıyor. Kıyafet kodu ise değişti: Üyeler artık haki pantolon ya da spor kıyafet yerine takım elbise giyiyor, silahlarını görünmeyecek şekilde taşıyor.
Kaynak: Reuters