SDG Dış İlişkiler Sorumlusu İlham Ahmed: “Bu durumda SDG’den silah bırakmasını istemek “git öl” demek gibidir”

İlham Ahmed

Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) Dış İlişkiler Sorumlusu İlham Ahmed, Suriye’nin geleceği için çözümün diyalog ve adem-i merkeziyetçi yapıdan geçtiğini söyledi. 10 Mart anlaşması kapsamında SDG’nin Suriye ordusunun bir parçası olması gerektiğini belirten Ahmed, “SDG silah bırakacak mı?” sorusunu da yanıtladı.

Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) Dış İlişkiler Sorumlusu İlham Ahmed, Rûdaw’dan Dilbixwin Dara’ya verdiği röportajda, Şam’la yürütülen görüşmelerin bir müzakere değil, çözüm arayışına dayalı diyalog olduğunu belirtti.

Ahmed, temel amaçlarının “Suriye’nin birliği içinde, tüm kimliklerin tanındığı bir ortaklık” kurmak olduğunu söyledi anca Şam yönetimiyle en büyük fikir ayrılığının “entegrasyon” tanımında yaşandığını ifade etti.

Ahmed, görüşmelerdeki en büyük anlaşmazlığın “entegrasyon” kavramının tanımı olduğunu; Şam’ın bunu bir “devralma” olarak gördüğünü, kendilerinin ise “karşılıklı tanıma ve iradeli katılımı” esas aldığını söyledi.

SDG silah bırakacak mı?

Ahmed, “Abdullah Öcalan PKK’den silah bırakmasını istedi. Sizden de silah bırakmanızı istedi mi?” sorusunu ise şöyle yanıtladı:

Silah bırakmak bizim için gündemde değil, kesinlikle gündemde değil. Suriye’nin durumu o kadar vahşice yönetiliyor ki, herkesin gözü önünde, dünyanın gözü önünde insanlar katlediliyor, katliamlar, soykırımlar yapılıyor. Bu durumda SDG’den silah bırakmasını istemek “git öl” demek gibidir. Bu yüzden çok tehlikeli. Ama Suriye’nin genel çözümü çerçevesinde, yani hem Kürtlerin, hem Özerk Yönetimin, SDG’nin yeri ve nasıl bir role sahip olacağı, hem Suriye’nin inşasında nasıl bir rol üstleneceği, hem de yerinin nerede olacağı, tüm bu konular müzakereler sonucunda belli olur.

Medyascope'u destekle. Medyascope'a abone ol.

Medyascope’u senin desteğin ayakta tutuyor. Hiçbir patronun, siyasi çıkarın güdümünde değiliz; hangi haberi yapacağımıza biz karar veriyoruz. Tıklanma uğruna değil, kamu yararına çalışıyoruz. Bağımsız gazeteciliğin sürmesi, sitenin açık kalması ve herkesin doğru bilgiye erişebilmesi senin desteğinle mümkün.

Suriye için önerilen model: Adem-i merkeziyetçilik

Suriye’yi bölmek istedikleri yönündeki suçlamaları kesin bir dille reddeden İlham Ahmed, asıl amaçlarının merkeziyetçi sistemin yarattığı sorunları aşmak olduğunu söyledi. Eğitim, sağlık, iç güvenlik gibi yerel yetkilerin bölgelere devredildiği, “adem-i merkeziyetçi” bir Suriye modeli savunduklarını; sınırlar, pasaport ve dış politika gibi konuların ise merkezde kalabileceğini belirtti.

Bu modeli savunurken farklı kimliklerin varlığını tanımanın önemine dikkat çeken Ahmed, “Toplumlar artık zorla yönetilemez. İradeli katılım esastır” dedi.

Türkiye ile “dolaylı” ve “açık bir kanal” üzerinden görüşmelerin olduğunu doğrulayan Ahmed, MİT ile doğrudan görüşüp görüşmediği sorusuna net bir yanıt vermedi. Ahmed, “Yani çok da ayrıntıya girmeyelim. Bir alış-veriş var. Biz bunu olumlu görüyoruz. Bu konuda mevcut engelleri nasıl ortadan kaldırabiliriz, bunun üzerine görüşmelere devam etmek istiyoruz” dedi.