Transatlantik’te bu hafta odaklandığımız bölge Ortadoğu: Gazze ve Suriye. Kıtlık eşiğinin aşıldığı Gazze’de en kötü senaryo yaşanıyor, daha ne olacak? İsrail’in hedefi ne? Suriye’de ise adem-i merkeziyetçilik tartışmaları başladı, adem-i merkeziyetçilik Suriye’ye istikrar getirir mi?
Gazze’de kıtlık eşiği aşıldı
İsrail’in hava, kara ve denizden abluka uyguladığı Gazze’deki açlık felaketi, uluslararası kuruluşlara göre “insan eliyle yaratılmış kitlesel bir felakete” dönüşmüş durumda. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), UNICEF ve OCHA’nın verilerine göre, açlık nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı en az 122’ye ulaştı.
Kriz, sadece sivilleri değil, insani yardım çalışanlarını ve gazetecileri de vuruyor. Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım ve Çalışma Ajansı (UNRWA) Genel Komiseri Philippe Lazzarini, 22 Temmuz’da yaptığı açıklamada, “Doktorlar, hemşireler, gazeteciler ve insani yardım çalışanları aç. Birçoğu artık açlık ve yorgunluktan bayılıyor” dedi.
Trump’tan Putin’e bir tehdit daha
ABD Başkanı Donald Trump, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e Ukrayna’da ateşkes için verdiği süreyi neredeyse yarı yarıya kısaltarak 8 Ağustos’a çekti.
Trump 14 Temmuz’da Kremlin’in 50 gün içinde ateşkes anlaşmasına imza atmaması halinde, Rusya’ya yüzde 100 oranında ikincil gümrük vergisi uygulayacağını açıklamıştı.
Trump, 8 Ağustos’ta yüzde 100 oranında ikincil gümrük vergisi uygulama kararı alırsa Türkiye bundan nasıl etkilenir?
Medyascope'u destekle. Medyascope'a abone ol.
Medyascope’u senin desteğin ayakta tutuyor. Hiçbir patronun, siyasi çıkarın güdümünde değiliz; hangi haberi yapacağımıza biz karar veriyoruz. Tıklanma uğruna değil, kamu yararına çalışıyoruz. Bağımsız gazeteciliğin sürmesi, sitenin açık kalması ve herkesin doğru bilgiye erişebilmesi senin desteğinle mümkün.
Adem-i merkeziyetçilik Suriye’ye istikrar getirir mi?
Suriye’nin siyasi yapısına ilişkin peş peşe açıklamalar geldi. Özellikle Süveyda’da Arap aşiretler ile Dürziler arasında başlayan çatışmaların ardından azınlıkların adem-i merkeziyetçilik talebi daha yüksek sesle dillendirilmeye başladı. Son olarak SDG de Şam yönetimine entegrasyona karşı çıkmadıklarını ancak çoğunlukla Kürtlerin yaşadığı bölgelerde kendi kararlarını almalarını mümkün kılacak, gücün merkezde temerküz etmediği adem-i merkeziyetçi bir model önerdiğini açıkladı.
Süveyda’daki çatışmalardan önce Tom Barrack’ın açıklamaları da gündem olmuştu. Suriye’de güçlü ve merkezi bir ulus devlet olması gerektiğini söylemişti. Ancak HTŞ öncülüğünde kurulan geçici Şam yönetiminin şu ana kadarki pratikleri (başta Aleviler olmak üzere) azınlıklara yönelik çoğulcu ve demokratik bir politika üretmeyeceğinin göstergesi. Böyle bir ortamda adem-i merkeziyetçilik Suriye’ye istikrar getirir mi?








