Taner Akçam, Marianne Hirsch ve Michael Rothberg’in The Guardian’da yayınlanan makalesinde, 24 ülkeden 400’ün üzerinde soykırım ve Holokost araştırmacısının İsrail’in Gazze’deki eylemlerine karşı kurduğu Soykırım ve Holokost Çalışmaları Kriz Ağı’nın uluslararası topluma acil eylem çağrısı yaptığı belirtildi. Makalenin çevirisini sizler için yayımlıyoruz.
Dünya, İsrail’in Gazze’de on binlerce Filistinliyi katletmesini, bu sayının iki katı kadarını yaralamasını, sayısız kişiyi enkaz altında bırakmasını ve sivil altyapıyı yerle bir etmesini sessizce izledi. İsrail ordusu tarafından defalarca yerinden edilen hayatta kalanlar, zorla dayatılan bir açlık ve mutlak bir güvencesizlik içinde yaşam mücadelesi veriyor. İsrail’in uluslararası gazetecileri yasaklamasına rağmen, tanıklar ve kurbanlar, yardıma ulaşmaya çalışırken vurulan zayıf düşmüş çocuk ve yetişkinlerin dayanılmaz görüntülerini canlı yayınlarla dünyaya ulaştırıyor. İsrailli yetkililer, sağ kalan Filistinlilerin toplama kamplarına benzeyen yapılara kapatılmasını ve sınır dışı edilmelerini önerdi.
Yahudi halkına yönelik Nazi soykırımı da dahil olmak üzere, siyasal şiddet ve kitlesel vahşet konularındaki derin akademik ve etik angajmanımızdan hareketle, Nisan ayında Soykırım ve Holokost Çalışmaları Kriz Ağını kurmaya yardımcı olduk. Ağın kuruluşundan yalnızca birkaç hafta içinde, iki düzine ülkeden 400’ün üzerinde soykırım ve Holokost araştırmacısı bu girişime katıldı. Bu hızlı büyüme, içinde bulunduğumuz anın aciliyetine işaret ediyor. Bugün, yüzlerce insani yardım kuruluşu, onlarca hükümet ve dünya çapında protesto eden milyonlarca öğrenci ve yurttaşla birlikte, yeni kitlesel suçları önlemek ve sivilleri korumak için acil, somut önlemler alınmasını talep ediyoruz.
7 Ekim katliamından bu yana, İsrailli yetkililer ve onların iş birlikçileri, Hamas’ı Nazizm ile eşitleyerek Filistinlilere yönelik soykırımcı şiddeti meşrulaştırmakta; Holokost’un hafızasını, kitlesel şiddeti önlemek yerine ilerletmek amacıyla araçsallaştırmaktadır. Bu sırada, çok sayıda hükümet Gazze’deki soykırımı maddi olarak desteklemekte ve protestoları susturmaktadır. Son haftalarda bazı resmî açıklamalar İsrail’e yönelik daha eleştirel bir tona bürünmüş olsa da, birçok devlet hâlâ İsrail’e ölümcül silahlar sağlamaya, İsrailli liderleri uluslararası tutuklama emirlerinden korumaya ve İsrail savaş ekonomisine yatırım yapmaya devam etmektedir. Uluslararası baskı sonuç verebilir ama çok daha fazlasına ihtiyaç vardır.
Acil durum gözümüzün önündedir. Buna rağmen, bazı tanınmış Holokost araştırmacıları, İsrail tarafından gerçekleştirilen kitlesel vahşeti ya açıkça inkâr etmekte ya da doğrudan onaylamaktadır. Holokost araştırmaları, eğitimi ve anısına adanmış akademik dernekler, üniversiteler ve kurumlar, Gazze’ye yönelik bu soykırım saldırısı karşısında yalnızca sessiz kalmakla kalmıyor, aynı zamanda İsrail’in uluslararası hukuku pervasızca ihlal etmesine ideolojik kılıf sağlıyor. Yad Vashem ve Amerikan Holokost Anı Müzesi gibi kurumlar, soykırım ve kitlesel vahşete karşı tutumlarında “Filistin istisnası” uygulamaktadır. Öte yandan, Anti-Defamation League gibi önyargıya karşı mücadeleyi amaç edinen kuruluşlar, antisemitizm suçlamalarını keyfi şekilde kullanarak sesini çıkaranları susturmaya veya itibarsızlaştırmaya çalışmaktadır.
Bu ahlaki ve siyasi teslimiyetle mücadele etmeye kararlıyız.
Soykırım ve Holokost Çalışmaları Kriz Ağını bu nedenle kurduk. Okulları, arşivleri ve bellek mekânları sistematik şekilde yok edilirken, Filistinlilerin eğitim ve kültürel miras haklarını kullanabilmeleri için destek sözü veriyoruz. Kendi kurumlarımızı, “Bir daha asla” ilkesine bağlılık beyanları ile Gazze karşısındaki sessizlikleri ya da suç ortaklıkları arasındaki çelişkilerle yüzleşmeye zorlayacağız. Devam eden soykırımcı şiddet ve otoriter rejimlerin geri dönüşü karşısında, geçmişi giderek kırılgan hâle gelen bugünün bağlamında titizlikle öğretmek amacıyla yeni kaynaklar ve müfredatlar sunacağız. Sesini yükselten öğrencilerimize ve meslektaşlarımıza —kişisel ve mesleki olarak büyük riskler almalarına rağmen— dayanışma ve destek sağlayacağız.
Medyascope'u destekle. Medyascope'a abone ol.
Medyascope’u senin desteğin ayakta tutuyor. Hiçbir patronun, siyasi çıkarın güdümünde değiliz; hangi haberi yapacağımıza biz karar veriyoruz. Tıklanma uğruna değil, kamu yararına çalışıyoruz. Bağımsız gazeteciliğin sürmesi, sitenin açık kalması ve herkesin doğru bilgiye erişebilmesi senin desteğinle mümkün.
Gazze’deki açlık ve kitlesel şiddetin normalleştirilmesine ve yaygın “çaresizlik komplosuna” karşı çıkıyoruz. Tarih bize, devletlerin insanlığa karşı suçlara karşı harekete geçmesinin birçok yolu olduğunu öğretti. Soykırımın Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi’ni imzalamış tüm devletlere çağrımızdır: Kalıcı ateşkesi talep edin ve uygulayın; silah ambargosu ilan edin; İsrail askerlerini Gazze’den derhal çekin; insani yardımın engelsiz biçimde ulaştırılmasını sağlayın; Filistinliler için eşitlik ve kendi kaderini tayin hakkını tanıyın.
Bizler, Soykırım ve Holokost Çalışmaları Kriz Ağı üyeleri olarak diyoruz ki: Hayatları kurtarmak için hâlâ geç değil. Soykırıma hemen son verin.
