Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı üst düzey kamu kurumları yöneticilerinin e-imzaları kopyalanarak sahte diploma düzenleyenler hakkında soruşturma başlattı. Şüpheliler, mezuniyet kayıtları, not ortalamaları, doçentlik başvuruları ve diploma bilgilerini manipüle ederek yüzlerce kişiye aracılık etti. Osmanlı Padişahı ikinci Abdülhamid’in dördüncü kuşak torunu Abdülhamit Kayıhan Osmanoğlu’nun da diploması sahte çıktı. Sahte diploma soruşturması hakkında neler biliyoruz?
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Bilişim Suçları Soruşturma Bürosu tarafından, Gazi Üniversitesi ve Milli Eğitim Bakanlığı görevlileri adına sahte olarak üretilmiş e-imza çıkarmak suretiyle üniversite mezuniyet belgesi düzenleyerek, sürücü belgesi yazılı ve direksiyon sınav sonuçlarının değiştirilerek başarılı duruma getirildiği tespiti üzerine soruşturma başlatıldı.
Sahte diploma soruşturması hakkında neler biliyoruz?
DHA’nın haberine göre soruşturma kapsamında gözaltına alınan şüphelilerden 16’sı tutuklanırken, toplam 134 kişi hakkındaki iddianame, mayıs ayında tamamlandı.
Ankara 23. Asliye Ceza Mahkemesi’nde şüpheliler hakkında dava açılırken, “ÖSYM Kanunu’na muhalefet”, “resmi belgede sahtecilik”, “bilişim sistemine girme”, “verileri hukuka aykırı olarak ele geçirme” suçlarından 6 yıldan 45 yıla kadar değişen sürelerde hapis cezaları talep edildi.
14 kurumun yöneticilerinin imzası kullanıldı
İddianamede şüphelilerin, TÜRKTRUST ve E-İMZATR isimli elektronik sertifika sağlayıcıları aracılığıyla Gazi Üniversitesi ile Milli Eğitim Bakanlığı sistemlerine girdikleri, Gazi Üniversitesi’nde mezuniyet kaydı oluşturularak diploma düzenledikleri, başarısız adayların sınav sonuçlarını değiştirdikleri, sahte belgeler karşılığında 400 bin liraya kadar para talep ettikleri, bazı kişilerin kimlik bilgilerini çalarak farklı kişiler adına e-imza ürettikleri belirtildi.
İddianame göre; Anadolu, Yıldız Teknik, ÇOMÜ, İnönü, Mersin, Uludağ, Atatürk, Erciyes, Ağrı İbrahim Çeçen, BTK, YÖK dahil toplam 14 kurumun yöneticileri adına sahte e-imzalar üretildi.
Gazi Üniversitesi ve Milli Eğitim Bakanlığı iddianamede müşteki olarak yer aldı.
Sistem nasıl çalıştı?
İddianamede sanıkların, bazı elektronik sertifika hizmet sağlayıcı kuruluşların Adana, Mersin, Hatay, Ankara ve İstanbul ofisleri üzerinden sahte sürücü belgesi ve T.C. kimlik kartları kullanarak, kamu kurum ve kuruluşlarında görevli yöneticiler adına elektronik imza başvuru ve üretiminde bulunduğu, bu e-imzalar ile kamu kurumlarına ait sistemlere yetkisiz erişim sağlayarak birtakım yasa dışı iş ve işlemler gerçekleştirdiği, yetkisiz erişimlerle sahte mezuniyet belgeleri oluşturarak Yükseköğretim Bilgi Sistemi’ne (YÖKSİS) eklediği, çeşitli elektronik sınav sonuçlarını başarısızken değiştirerek başarılı duruma getirdiği belirtildi.
Depremde ölen avukatların yerine kayıt yapıldı
Soruşturmanın ikinci aşamasında ise Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Başkanı, Başkan Yardımcısı, Yükseköğretim Kurulu Eğitim Öğretim Daire Başkanı ile 14 üniversitenin öğrenci işleri daire başkanları ve personeline ait e-imzaların kopyalanmasıyla ilgili, 65 şüpheli hakkında daha iddianame hazırlanarak, Ankara 23. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından dava açıldı. Şüpheliler hakkında 5 yıldan 50 yıla kadar değişen sürelerde hapis cezası talep edildi.
İddianamede, şüphelilerin 39 sahte üniversite diploması hazırlayıp sisteme ekledikleri, 6 Şubat depreminde hayatını kaybeden bazı avukatların diplomalarını sistemden silerek, yerine diploma talep eden kişilerin kayıtlarını yaptıkları aktarıldı.
400 akademisyenin ataması iddiası
Şüphelilerin ifadelerinde, hukukçudan psikoloğa, öğretmenden eczacıya ve yaklaşık 400 akademisyenin usulsüz atamasında rol oynadıkları, birçoğunun doçent ve profesör olduğu kaydedildi.
400 akademisyenin usulsüz işlemlerle doçentlik ya da profesörlük aldığı iddiasına ilişkin açıklama yapan YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, “Çok ciddi bir hadise. İki koldan soruşturma yapacağız. Hem biz hem de ilgili üniversiteler ayrı ayrı soruşturma yürüteceğiz” dedi. Üniversitelere gerekli işlemlerin başlatılması için yazı gönderdiğini de belirten Özvar, “Sahte diplomanın önüne geçmek ve cezai yaptırımları artırmak için yasal düzenlemeye ihtiyaç var” diye konuştu.
Medyascope'u destekle. Medyascope'a abone ol.
Medyascope’u senin desteğin ayakta tutuyor. Hiçbir patronun, siyasi çıkarın güdümünde değiliz; hangi haberi yapacağımıza biz karar veriyoruz. Tıklanma uğruna değil, kamu yararına çalışıyoruz. Bağımsız gazeteciliğin sürmesi, sitenin açık kalması ve herkesin doğru bilgiye erişebilmesi senin desteğinle mümkün.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi (DMM) de 400 akademisyenin usulsüz şekilde atandığı iddiasını yalanladı.
Açıklamada “Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı kaynaklarından edinilen bilgilere göre, soruşturma kapsamında şüpheli sıfatıyla işlem yapılan 220 kişi arasında Türkiye’de hiçbir akademisyen bulunmamaktadır. Aynı şekilde, Millî Eğitim Bakanlığı’na bağlı okullarda görev yapan herhangi bir öğretmen de şüpheliler arasında yer almamaktadır. Sadece bir sürücü kursu eğitmeni ile bir beden eğitimi hocasının adı geçmekte olup, bu kişiler öğretmen statüsünde değildir” denildi.
Padişah torununun diploması sahte
İddianamede dikkat çeken isimlerden biri de Osmanlı Padişahı ikinci Abdülhamid’in dördüncü kuşak torunu Abdülhamit Kayıhan Osmanoğlu.
Osmanoğlu’nun, İnönü Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü’nden sahte bir mezuniyet kaydı ile YÖK sistemine yerleştirildiği, ancak YÖK’ün resmi yazısında hiçbir öğrenci kaydı ya da mezuniyet belgesine rastlanmadığı bildirildi.
İddianamede, “İnönü Üniversitesi Öğrenci İşleri Daire Başkanı Sami Durak isimli şahsın adına çıkartılan sahte elektronik imza kullanılmak suretiyle şüpheli adına İnönü Üniversitesi, Fen-edebiyat Fakültesi ‘tarih’ lisans programından yasa dışı mezuniyet kayıtlarının oluşturularak YÖK sistemlerine eklendiğinin tespit edildiği, YÖK Başkanlığı tarafından dosyamıza gönderilen cevabi yazı ile şahsın herhangi bir mezuniyet yahut öğrenci kaydının bulunmadığının belirtildiği” söylendi.
Osmanoğlu’nun e-devlet sistemi üzerinden mezuniyet sorgusu yaptığı da belirlendi. Soruşturması henüz tamamlanmadığı için hakkındaki dosya ayrıldı. İddianamede Osmanoğlu için şu ifadeye yer verildi:
“Abdülhamit Kayıhan Osmanoğlu hakkında soruşturma işlemleri tamamlanmadığından bu kısımda gösterilmemiştir. Soruşturma tamamlandığında, yeterli delile ulaşılması halinde birleştirme talepli kamu davası açılacaktır.”
Bakanlık “Millî Emlak’a sızdığı” iddiasını doğruladı
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen sahte e-imza soruşturmasına ilişkin olarak açıklama yaptı. Bakanlık yaptığı açıklamada, Milli Emlak Genel Müdürlüğü Genel Satış Daire Başkanı bilgisi dışında e-Devlet hesabına elektronik imza ile giriş yapıldığını doğruladı.
Açıklamada, “E-imzayı üretenler ve e-imza ile Bakanlığımız belgenet sistemine bağlanmaya çalışan kişiler IP adreslerinden tespit edilmiştir. Bu kişiler hakkında işlem yapılmak üzere 25/06/2025 tarihinde Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulmuştur” denildi.