Akademisyen Volkan Çıdam’ın Boğaziçi Kampüsü’ne girişi yasaklandı

Boğaziçi Üniversitesi’nde akademisyen Volkan Çıdam’ın sırt dönme eylemine katıldığı gerekçesiyle kampüse girişi yasaklandı. Çıdam, “Anayasa tarafından korunan protesto hakkımı kullanmaktan onur duyuyorum” dedi.

Volkan Çıdam'ın Boğaziçi Kampüsü'ne girişi yasaklandı

Boğaziçi Üniversitesi Siyaset ve Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden Volkan Çıdam 16 Temmuz’da tüm atama kriterlerini karşılamasına rağmen yeniden atanmasının uygun görülmediğini duyurmuştu.

Kararın “siyasi” olduğunu söyleyen Çıdam, “Tüm atanma kriterlerini karşılıyor olmama rağmen BÜ’ine yeniden atanmamın uygun görülmediğine dair tebligatı aldım. Sıfır gerekçe. Verilen karar siyasi olunca, gerekçesi de belirtilemiyor olsa gerek. Bir kamu üniversitesi olan Boğaziçi Üniversitesi’ne on yılı aşkın bir süre boyunca hizmet etmekten onur duydum. Beni bu göreve layık gören çalışma arkadaşlarıma (o dönemde ancak liyakat esaslarına göre hoca olunabiliyordu) ve öğrencilerime müteşekkirim” diye yazmıştı.

Kampüse girişi yasaklandı

Volkan Çıdam 5 Ağustos Salı günü sosyal medya hesabı X’ten, 21 Temmuz’da bu işleme karşı dava açtıklarını, 29 Temmuz’da da kampüse girişinin yasaklandığını duyurdu. Rektörlük’ten Çıdam’a gelen tebligata göre kampüse girişinin yasaklanmasının gerekçesi “sırt dönme eylemine katılmak”.

“Anayasa tarafından korunan protesto hakkımı kullanmaktan onur duyuyorum. Bu ülkeye, kamuya karşı görevimi yerine getirdim” diyen Volkan Çıdam’ın paylaşımı şöyle:

“Sözleşmemin ‘gerekçesiz’ yenilenmediğini duyurmuştum.21 Ağustos günü bu işleme karşı dava açtık. 8 gün sonra, aşağıdaki yazıyla kampüse girişim yasaklandı. Anayasa tarafından korunan protesto hakkımı kullanmaktan onur duyuyorum. Bu ülkeye, kamuya karşı görevimi yerine getirdim.

Medyascope'u destekle. Medyascope'a abone ol.

Medyascope’u senin desteğin ayakta tutuyor. Hiçbir patronun, siyasi çıkarın güdümünde değiliz; hangi haberi yapacağımıza biz karar veriyoruz. Tıklanma uğruna değil, kamu yararına çalışıyoruz. Bağımsız gazeteciliğin sürmesi, sitenin açık kalması ve herkesin doğru bilgiye erişebilmesi senin desteğinle mümkün.

“Kişisel cezalandırma”

Kampüsteki bilimsel dokümanlarımı, kişisel eşyalarımı alabilmem dahi Rektör’ün takdirine (!) havale edilmiş durumda. Benzer yasak uygulaması sonrası alınan bir yürütmeyi durdurma kararı üzerine; 

Üniversite için düzenleme yapmaya yetkili organ Senato’yu devre dışı bırakılarak yazdıkları ‘Yönerge’ bir kıyım aracına dönüştü. Bir süre sonra, yönetimin isteği gibi düşünmeyen, davranmayan kimse kampüse giremeyecek. 

Emekli olmadığım, kampüse zaten kimlik bırakarak girebileceğim düşünüldüğünde, bu karar ancak kişisel bir ‘cezalandırma’ isteğinin tezahürü olarak anlaşılabilir”