Bazı karakterler vardır, diziye renk katar ama bazıları da vardır ki, geldikleri anda işler sarpa sarar. İzleyicinin gözünü devirmekten bıktığı bu karakterler, kimi zaman yapımın dengesini bozuyor, hatta bütün diziyi batırabiliyor. Peki ya siz bir karakter yüzünden diziden soğudunuz mu? İşte Guardian’ın hazırladığı liste.
Peppa Pig’in yeni kız kardeşi Evie’nin daha ekran yüzü görünmeden yarattığı tedirginlik, Friends’teki Emily karakterinin bitmek bilmeyen kıskanç krizleri ya da And Just Like That’in Che Diaz’ı… Ortak noktaları belli: Geldikleri anda izleyicinin keyfini kaçırmaları.
Guardian gazetesi dizi tarihinin en çok nefret edilen 13 karakterini derledi. Kimi zaman “yenilik” niyetiyle getirilen bu karakterler, senaristlerin planladığı etkiyi yaratamadı; aksine izleyicinin sadakatini sarstı.
Listede Lost’tan Homeland’a, Game of Thrones’tan Scooby-Doo’ya kadar çok sayıda yapım ve “hay aksi!” dedirten karakter var.
Temsiliyet mi, karikatür mü? Che Diaz vakası
“And Just Like That” dizisinde Miranda’nın partneri Che Diaz, Guardian’ın deyimiyle “bir cinsiyet çalışmaları kitabı yutmuş gibi konuşan”, kendi şakalarına gülen ve izleyiciyle hiçbir bağ kuramayan bir karakter.
Temsiliyet açısından olumlu bir adım gibi görünse de, karakterin yapaylığı ve ilişkilere katkı sunamaması, Sex and the City evrenine yabancı bir etki bıraktı.
Bir şeyleri “kurtarmak” isterken mahveden karakterler
Diziye düşen ilgiyi yeniden canlandırmak amacıyla eklenen çocuk karakterler çoğu zaman geri tepti. Scooby-Doo’nun çılgın yeğeni Scrappy-Doo, yalnızca “puppy power” diye bağırmakla yetinmedi; dizinin sadık hayranlarını bile uzaklaştırdı.
Scrappy-Doo, Scooby-Doo’nun yeğeni.
Benzer bir durum Peppa Pig evreninde de yaşanabilir. Yeni eklenen bebek karakter Evie, daha şimdiden “aile dinamiğini bozacak” kaygılarına neden oldu.
İngiliz Emily ve diğer “yabancı öğe” sorunları
Friends’teki Emily karakteri, yalnızca Ross-Rachel hikâyesine set çekmekle kalmadı; dizinin ikonik akışını da sekteye uğrattı.
Medyascope'u destekle. Medyascope'a abone ol.
Medyascope’u senin desteğin ayakta tutuyor. Hiçbir patronun, siyasi çıkarın güdümünde değiliz; hangi haberi yapacağımıza biz karar veriyoruz. Tıklanma uğruna değil, kamu yararına çalışıyoruz. Bağımsız gazeteciliğin sürmesi, sitenin açık kalması ve herkesin doğru bilgiye erişebilmesi senin desteğinle mümkün.
İngiliz aksanlı, gergin ve kıskanç Emily, Amerika merkezli Friends evrenine ne senaryo açısından ne de mizah yönünden entegre olabildi. Dizi, o dönem İngiltere’ye taşındı ama izleyiciye göre her şey “çok yabancılaştı”.
Siz Friends’teki Emily karakterini nasıl buluyordunuz?
Başka bir türden fırlamış gibi duran karakterler
The Good Wife’ın Elsbeth Tascioni karakteri, yüksek tempolu hukuki dramanın ortasına bir “ben buraya ait değilim” havası taşıyarak girdi.
Renkli kıyafetleri, sürekli “ne kadar ilginç olduğunun” altını çizen replikleri ve ton dışı mizahıyla Elsbeth, izleyiciyi ikiye böldü. Dizi evreninden kopukluğu, sonunda kendi yan dizisine kavuşarak tescillendi.
Dramanın ortasında ergen krizleri
Homeland gibi bir siyasi gerilim dizisinde Brody’nin kızı Dana’nın ergen sorunlarına sahneler ayrılması, izleyici için gerçek bir kopuş yarattı. Dizi, istihbarat oyunları ve karmaşık siyasi hamlelerden bir anda gençlik dramasına dönüştü. Aynı şekilde 24 dizisinde Jack Bauer’in kızı Kim’in dağa kaçması, tuzağa düşmesi ve vahşi bir pumayla karşılaşması hâlâ alay konusu.
Yan karakterin gölgesinde kalmak
Game of Thrones’un Bran Stark’ı, dizinin son sezonlarında pasifliğine rağmen tahta oturtularak adeta dizinin finalini gölgeledi.
Aynı şey The Office’teki Andy Bernard için de geçerli. Michael Scott karakterinin yerini almaya çalışan Andy, dizinin mizah dozunu düşürmekle kalmadı, ruhunu da kaybettirdi.
