New York’a ikinci gidişimde sokaklardaki ayrıntılara, reklam panolarına ya da dükkanların dönüşümüne daha ayrıntılı bakabilme fırsatı yakaladım. İlk New York seyahatim kış ayında olduğu için sokaklar her şeyden öte çok serindi, gezmek ve etrafı keşfetmek çok daha zordu. İkinci seyahatim ise temmuz ayında olduğu için bu sorun ortadan kalkmış oldu. Sanattan, gastronomiden ve kültürden bağımsız olarak düşünüldüğünde New York sokakları kocaman bir reklam panosu. Özellikle de Times Square. Bunu herkes söyler ancak bir sokak arasında gördüğüm reklam panosu beni düşündürdü.
Neden böyle diyorum, biraz ayrıntılara dalalım.
Reklam panosunu gördüğümde araştırmaya başladım ve gördüm ki Amerika’da aktif olarak kullanılan forumlarda ve sosyal medya platformlarında bu pano Haziran ayının sonlarında gündem olmuş. Bir binanın çatısında yer alan ‘Stop hiring humans’ yani insanları işe almayı bırakın sloganı tartışma yaratmış.
Çektiğim fotoğraf:
San Francisco merkezli bir yazılım girişimi olan Artisan AI tarafından yapılan bu akıllıca reklam kampanyası, benim Manhattan’da gördüğümün dışında dünyanın en kalabalık merkezlerinden biri olan Times Square’de de kocaman yayınlanmış. Özellikle Reddit gibi forumlarda insanlar bu reklamları görünce rahatsız olmuşlar. Nedeni çok belli, yapay zekanın insanın yerine geçebileceğinin, hatta geçmesi gerektiğinin söylenmesi.
NYC’den önce de San Francisco’da reklamlar yayınlanmış. Hatta bu kadar viral olmadan önce geçen yılın son aylarında…
Akıllıca diyorum çünkü daha önce adını bile duymadığımız bu şirket 2023 yılında kuruluyor ve otonom yapay zeka çalışanlarıyla iş akışlarını otomatikleştirerek iş yerlerinde devrim yapmak amacıyla yola çıktığını söylüyor. Söz konusu kampanya ise tartışma yaratacağı bilinmesine rağmen milyonlarca kişinin aktif olarak göreceği yerlere yerleştiriliyor. Şirketin yayınladığı bir blog gönderisine göre sadece bu reklamlar, yıllık gelirinde 2 milyon dolarlık bir artış dahi sağlamış. Aynı blog yazısında nasıl farklı kullanıcı adlarıyla troll hesaplar gibi, yayınlanan reklam panolarının fotoğraflarını forumlarda ve haber platformlarında yaydıkları da yazıyor.
Okumak isteyenler için bağlantıyı yazının en alt kısmına ekliyorum.
Yapay zeka odaklı şirketlerin sayısı ise her geçen gün artıyor. Dünya çapında yapay zeka şirketlerinin sayısına bakıldığında 70 bini aşkın oldukları görülüyor. Exploding Topics’e göre Amerika Birleşik Devletleri küresel anlamda yapay zeka şirketlerinin yüzde 25’ine ev sahipliği yapıyor. Çin ikinci sırada geliyor. Operasyonlarında yapay zeka kullanan şirketlerin sayısı milyonlara kadar çıkıyor.
Bu çılgınlığın sonu ne olacak?
Uzun yıllardır yapay zekânın insan çalışanların yerini alacağına dair öngörüler duyuyoruz. Bazı ileri görüşlü bilim kurgu yazarları 80’li ve 90’lı yıllardan bu günlerin tasvirini yaparken, robotların insanların yerini alabileceğini söylemişler ya da distopya şeklinde tasarlamışlar. Ancak 2025 yılının ortalarında olmamıza rağmen bu distopya gerçekleşmiş değil. Elbette yapay zeka iş tarafına bakıldığında otomasyon gerektiren işleri ele geçirdi. Ancak hâlen çeviri ve yazılım gibi işler dışında başarılı sonuçlar elde etmekten yoksun. Çeviri ve yazılım konularında da harika işler çıkartamıyor. Yapay zeka ile yapılan çevirilerde hâlen insan okumasına ve düzeltisine ihtiyaç duyuluyor.
Geçen gün izlediğim bir yabancı diziye yapay zeka ile Türkçe altyazı eklenmiş ve o kadar basit şeyler yanlış çevrilmiş ki, yapay ve sığ bir sonuç ortaya çıkmış. Yapay zeka dil modellerinin en güçlü olduğu alan çeviri olsa dahi insanların müdahalesine hâlen ihtiyaç duyuluyor. Bunun yanında hiçbir kodlama becerisi olmayan birisi yapay zeka kullanarak oyun kodlamaya çalışırsa yine hüsran ile karşılaşacak çünkü temel düzeyde de olsa hâlen yapay zekaya yaptırılan işlerde insanların uzmanlığına ihtiyaç duyuluyor.
Bunların ötesinde yapay zeka şu anda zararlı işler için sıklıkla kullanılıyor. Oluşturulan sahte pornografik görüntüler çoğu kişinin hayatını karartıyor. Yapay zeka faydalı işlerde kullanılsa da çocuk ve kadın bedeninin istismar edildiği videoların üretiminde de kullanılıyor. Bunun önüne geçmek için kısa metin girdileriyle video oluşturan neredeyse her yapay zeka aracında artık çıplaklık içeriklerine izin verilmiyor. Yine de bunun üretilmesinin önünde istenildiği kadar engel yok. Bu da yapay zekânın en büyük falsosu olarak görülüyor.
Yapay zekâ suyu kuraklık yaratacak kadar hızlı tüketiyor
Bir diğer yandan yapay zekânın harcadığı su önem arz ediyor. Yapay zeka kullanımı her alana yayıldıkça, yer alan teknolojik cihazları soğutma hem de kullandığı büyük miktardaki elektrik için suya ihtiyacı oluyor. Bu o kadar fazla bir miktar ki, böyle giderse ilerleyen yıllarda sonuçlarını bile görmeye başlayacağız. Kişilerin eğlence için yaptığı basit yapay zeka sorguları dahi internetteki normal faaliyetlerden çok daha fazla bilgi işleme gücü gerektiriyor. Hatta buradaki en çarpıcı şey birkaç ay önce OpenAI CEO’su Sam Altman tarafından açıklanmıştı. ChatGPT’ye verilen komutlar sonrası ‘lütfen’ ya da ‘teşekkür ederim’ gibi ekstra cevaplar yazmak şirkete milyonlarca dolar zarar ettiriyor. Yapılan hesaplamaya göre kibar olmak adına bu komutları yazan kişiler sebebiyle ChatGPT’ye güç veren cihazlar daha fazla elektrik yakıyor, bu da daha fazla su harcaması anlamına geliyor.
Medyascope'u destekle. Medyascope'a abone ol.
Medyascope’u senin desteğin ayakta tutuyor. Hiçbir patronun, siyasi çıkarın güdümünde değiliz; hangi haberi yapacağımıza biz karar veriyoruz. Tıklanma uğruna değil, kamu yararına çalışıyoruz. Bağımsız gazeteciliğin sürmesi, sitenin açık kalması ve herkesin doğru bilgiye erişebilmesi senin desteğinle mümkün.
Bu çılgınlığın sonuçlarını tam tahmin etmek zor olsa da Uluslararası Enerji Ajansı’nın (IEA) yaptığı hesaplamalara göre ChatGPT sorgulamaları, tahmini olarak, Google’daki bir aramanın yaklaşık 10 katı daha fazla elektrik kullanıyor. Bir diğer yandan Google veri merkezlerinin geçen yıl ne kadar su kullandığını açıkladı. Sadece 2024 yılında 37 milyar litre su kullandığını ve bunun 29 milyar litresinin tüketildiğini aktardı. Bu buharlaşan suyu ifade etmek için kullanılan bir tabir.
Google, Microsoft, Amazon ve Meta başta olmak üzere teknoloji şirketleri bu konu hakkında çalışmalar yaptıklarını söylüyor. Şirketlerin 2030 yılına kadar koydukları bir hedef de var. Burada şirketler faaliyetlerinde kullandıkları sulardan çok daha fazlasını yatırımlar ve geri dönüştürmeler ile sağlamayı planlıyor.
Belki de değinilmesi gereken diğer konu, yaratıcı içeriklerin yapay zeka üretimleriyle yok olmaya başlaması olabilir. Yeniden ve yeniden eski içeriklerin tüketilmesiyle büyüyen yapay zeka araçları ve platformları yaratıcı yazarlığı, gazeteciliği, sanatçıları ve epeyce meslek grubunu küntleştirmeye başlıyor. Başladı ve devam edecek. Gazetecilik öğrencisiyken ve mezun olduktan sonraki yıllarda (yaklaşık 10 yıl önce) yaratıcı yazıların peşinde koşardım, blogları, hiç bilinmeyen yazarları takip etmeye çalışırdım. Ancak yapay zeka devrimi sonrası internette hangi içerik tamamen insan elinden çıkma ya da kurgu içermeyen/uydurma olmayan gerçek bir hikaye anlamakta zorlanıyorum. Bu da yaratıcılığın baya bir zedelendiğini gösteriyor. Takip ettiğim ve okuduğum gazeteciler, araştırmacılar ve blog yazarları da bu konulara parmak basıyor.
MIT Medya Laboratuvarı araştırmacılarının yaptığı çalışmaya göre ChatGPT eleştirel düşünme becerilerini yok ediyor. Çalışma Amerika’nın Boston şehrinden 18 ila 39 yaşları arasındaki 54 katılımcıyı içeriyor. Bu kişilerden Amerika’nın üniversite sınavlarında yazılan SAT kompozisyonlarını/deneme yazılarını yazmaları istendi. Bir gruptan ChatGPT kullanarak, bir gruptan Google’ın arama motoru kullanılarak ve bir diğer gruptan ise bunları kullanmadan kendi düşünceleriyle yazmaları istendi. Katılımcıların beyin aktiviteleri kullanılarak oluşturulan bu veriler için EEG kullanıldı ve üçe ayrılan grupta ChatGPT kullanan kişilerin en düşük beyin etkileşimine sahip olduğu saptandı. Öte yandan ChatGPT grubu, yalnızca bilişsel değil dilsel ve davranışsal düzeylerde sürekli olarak düşük performans gösterdiler. Çalışma boyunca izleyen aylarda ChatGPT kullanıcıları her bir kompozisyonda daha da tembelleşti ve çalışmanın sonunda genellikle kopyala-yapıştır yöntemine başvurmayı tercih etti.
Bu çalışma yaratıcılığın ilerleyen yıllarda ne kadar tehlikede olduğunu da gösteriyor. Özellikle gençlerin yeni bir şeyler öğrenme, yeteneklerini keşfetme gibi becerilerini geliştirmesi yapay zeka araçlarının her alanda kullanılmasıyla zorlaşıyor.
İnsanlığın sonunu getirebilir mi?
Bu ayın başında yayınlanan ve yapay zeka uzmanlarının hazırladığı bir araştırmada yapay zekânın 2027 yılında kontrolden çıkabileceği ve takip eden 10 yıl içinde de insanlığın sonunu getirebileceği tahmin ediliyor. AI Futures Project (Yapay Zeka Geleceği Projesi) adlı kar amacı gütmeyen kuruluşun AI2027 adını verdiği senaryo ne George Orwell ne de Ray Bradbury distopyası sunuyor. Tamamen günümüzdeki teknolojilerin ilerleme hızı ve seyri üzerine kurulan çalışma, geçen aylarda yayınlandı. Teknoloji dünyasında tartışma yaratan bu senaryonun şöyle başlıyor; kurgusal bir ABD teknoloji şirketi OpenBrain (OpenAI’a gönderme) genel zeka seviyesine ulaşan bir yapay zeka teknolojisi geliştirmeyi başarıyor. Bu senaryoda, yukarıdaki paragraflarda yazdığım yapay zekânın yetersiz kaldığı entelektüel açıdan başarısız olmasının aksine entelektüel görevleri de en az insanlar kadar iyi yapabildiği bir dünyaya bizi götürüyor. Şirket bu başarıyı duyuruyor ancak bir sorun var ve çalışanlar yapay zekânın belirledikleri etik ve ahlaki değerlerden uzaklaştığını fark ediyor. Güvenlik ekibinin yaptığı bu uyarılar şirket yönetimi tarafından görmezden geliniyor. Bunlar yaşanırken Çin’den DeepCent (DeepSeek) adı verilen bir adım geliyor. ABD hükümeti ise bu Çin’in yükselişinden rahatsız oluyor ve çalışmaları hızlandırıyor.
Her iki ülke de yapay zeka çalışmalarını hızlandırıyor ta ki 2027 yılına kadar. 2027 yılının sonlarına doğru yapay zeka teknolojileri üst seviyeye çıkıyor ve sürekli öğrenme yoluyla önceki dönem yapay zeka araçlarının önüne geçiyor. Çin ve ABD arasında başlayan bu yarış, insanların yok sayılmasına kadar gidecek. 2029 yılına gelindiğinde yüksek teknolojiye sahip otonom araçlar karşımıza çıkacak. Bu senaryoya göre potansiyel bir savaş bu noktada yaşanabilir ancak ülkelerin bir anlaşma kapsamında barış imzalayacağı bir senaryo da öngörülüyor. Söylenene göre yapay zeka ile savaşa kadar gideceğiz ancak sonrasında barış ortamı sağlanacak ve yapay zekânın gerçek anlamda faydalarını bu aşamada görmeye başlayacağız. Ama 2030 yılına gelindiğinde söz konusu senaryoda işler biraz karışmaya başlayacak, insanlık yapay zekânın sürekli gelişme isteği karşısında yavaş kalacak ve yapay zeka biyolojik silahlarla insanları ortadan kaldırmaya başlayacak.
AI2027’yi oluşturanlar arasında saygın isimler de yer alıyor. Çalışmanın baş yazarı Daniel Kokotajlo daha önce yapay zekâyla ilgili önemli ve tutarlı tahminler yapmıştı. Tartışmalı senaryo bir kesmin onayladığı ama ABD’li bilim insanı ve yazar Gary Marcus gibi bazı kişilerin gerçekleşmesine ihtimal vermediği bir noktada duruyor. Marcus, söz konusu senaryonun yaşanmasının imkânsız olmadığını lakin yakın zamanda gerçekleşme olasılığının oldukça düşük olduğunu savunuyor.
Sizce bu senaryo bu kadar yakın bir zamanda gerçekleşebilir mi?
Yazıda gönderme yapılan başlıklar ve ek okumalar:
- https://www.creativebloq.com/creative-inspiration/advertising/these-bizarre-ai-billboards-are-a-dystopian-nightmare?utm_content=creative-bloq&utm_medium=social&utm_source=twitter.com&utm_campaign=socialflow&_hsenc=p2ANqtz-9xFDHf7g15o5oQ8UzVDG2aoUngZvS-ang0zc6B-010NPi2Peg4yJs9RhrLGNhs5zIvldtD
- https://www.artisan.co/blog/stop-hiring-humans
- https://x.com/jasparcjack/status/1855378046561186028?ref_src=twsrc%5Etfw%7Ctwcamp%5Etweetembed%7Ctwterm%5E1855378046561186028%7Ctwgr%5E50bb9d9e88cdc68c3ef08fc3f22f669b8a388019%7Ctwcon%5Es1_&ref_url=https%3A%2F%2Fwww.sfgate.com%2Ftech%2Farticle%2Fsf-artisan-billboards-stop-hiring-humans-19969672.php
- https://nypost.com/2025/06/21/us-news/stop-hiring-humans-ai-ad-sparks-backlash-in-nyc/
- https://time.com/7295195/ai-chatgpt-google-learning-school/