Narin Güran’ın öldürülmesinin üzerinden bir yıl geçti. Dosyada anne Yüksel Güran, abi Enes Güran, amca Salim Güran, Nevzat Bahtiyar dahil 12 kişi tutuklu bulunuyor. Ancak cevap bekleyen sorular var: Narin Güran’ı kim öldürdü? Neden öldürdü?
Türkiye’nin gündeminde uzun süre konuşulan Narin Güran cinayetinin üzerinden tamı tamına bir yıl geçti. Bu bir yıl içerisinde Narin Güran’ın neden öldürüldüğü ya da kim tarafından öldürüldüğü kesinlik kazanmadı.
Peki Narin Güran cinayetinde neler oldu? Kritik olayları anlatalım:
Narin Güran 21 Ağustos 2024’te kayboldu. Abi Baran Güran ilk resmi ihbarı saat 20:43’te, 112 Acil Çağrı Merkezi’ne yaptı. Narin Güran’ın bulunması için bölgede Jandarma Arama Kurtarma, AFAD, Dicle Üniversitesi Arama Kurtarma, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi itfaiye ve 112 Acil Sağlık ekiplerince arama çalışması başlatıldı.
Narin Güran günlerce dalgıçlar tarafından sulama kanalında ve su kuyularında, diğer ekiplerce mahallenin çevresinde, kayalıklarda, derede, sazlıkta, tarlalarda, mezarlıkta, mahalledeki atıl alanlarda, boş evlerde, ahırlarda, samanlıklarda ve evlerin bahçesinde arandı. Öte yandan Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Narin Güran’ın kaybolmasına ilişkin soruşturma başlatıldı.
Güran’ın cansız bedeni 8 Eylül’de köye iki kilometre uzaklıktaki Eğertutmaz Deresi’nde çuval içinde bulundu. Diyarbakır Valisi Murat Zorluoğlu, Güran’ın cansız bedeninin derede taşlarla ve ağaç dallarıyla gizlendiğini söyledi.
Kaybolduğu haberini İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya duyurdu:
“Diyarbakır’ın Bağlar ilçesine bağlı Tavşantepe Mahallesi’nde kaybolan Narin kızımızın maalesef cansız bedeni Jandarma ekiplerimiz tarafından bulundu. Narin kızımıza Allah’tan rahmet diliyorum. Mekanı cennet olsun. Başımız sağ olsun.”
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Güran’ın cansız bedenine ulaşılmasına ilişkin “Narin kızımızın ölümünden sorumlu olan ya da olanlar, adalet önünde hesap verecektir” dedi:
“Diyarbakır’ın Bağlar ilçesine bağlı Tavşantepe Mahallesi’nde kaybolan Narin Güran evladımızdan gelen acı haber hepimizi derinden üzdü. Narin kızımıza Allah’tan rahmet diliyorum. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından olayın ilk anından itibaren başlatılan soruşturma çok yönlü ve titizlikle sürdürülmektedir. Narin kızımızın ölümünden sorumlu olan ya da olanlar, adalet önünde hesap verecektir.”
Boğularak öldürüldüğü tespit edildi
Güran’ın cansız bedeni üzerinde yapılan otopsi incelemesinde, çocuğun boğularak öldürüldüğü tespit edildi. Raporda şöyle denildi:
“Çocuğun ölümü 21 Ağustos’ta meydana gelmiştir. Çocuğun ölümünün ‘Ağız burun kapanması ve boyuna bası sonucu oksijensiz bırakılmasına bağlı meydana gelmiş olduğu’ hususu oy birliğiyle mütalaa edilmiştir.”
- Anne Yüksel Güran’ın ilk duruşmadaki savunması
- Amca Salim Güran’ın ilk duruşmadaki savunması
- Abi Enes Güran’ın ilk duruşmadaki savunması
- Nevzat Bahtiyar’ın duruşmadaki savunması
Narin Güran’ın vücudundan 91 sürüntü örneği alındı. Üzerinden çıkan kıyafet ve çanta da incelendi. Fakat bu örneklerde DNA’ya rastlanmadı.
Amca Salim Güran’ın kullandığı araçtaki numuneler incelendi. Söz konusu aracın şoför koltuğunun oturma kısmında Narin Güran’a ait DNA profili bulunduğu tespit edildi.
Gözaltı ve tutuklama süreçleri nasıl ilerledi?
Önce 2 Eylül’de aynı zamanda köy muhtarı olan amca Salim Güran tutuklandı. Güran’a “kişiyi hürriyetinden yoksun kılma” ve “kasten öldürme” suçlamaları yöneltildi.
Narin Güran’ın cansız bedeninin bulunduğu gün, 24 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar arasında Narin’in annesi Yüksel Güran, babası Arif Güran, iki kardeşi, amcası ve yakınları bulunuyordu.
10 Eylül’de de Nevzat Bahtiyar tutuklandı. Bahtiyar, Narin Güran’ın cansız bedenini dereye gizlediğini itiraf etti. Bahtiyar, “çocuğu iştirak halinde kasten öldürme” suçundan tutuklanarak cezaevine gönderildi. Bu arada Nevzat Bahtiyar soruşturma sürecinde üç defa ifadesini değiştirdi. Bahtiyar, Salim Güran’ın kendisine para verdiğini ileri sürdü.
12 Eylül’de ise anne Yüksel Güran ve abi Enes Güran tutuklandı. İki aile üyesine “kasten öldürmeye iştirak” suçu yöneltildi.
Anne Yüksel, abi Enes ve amca Salim Güran ile Nevzat Bahtiyar hakkında “iştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle hazırlanan iddianame, Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi.
“Her şey 33 dakikada oldu”
İddianamede her şeyin 33 dakikada olduğu şöyle anlatıldı:
“Narin Güran’ın 21 Ağustos günü saat 15.11’de kamera açısından çıkarak ikametine giden patikaya yöneldiğinin net tespiti karşısında diğer tüm kayıtlar ve deliller tekrar irdelenerek bu saat sonrasına yoğunlaşıldığında Tavşantepe Mahallesi’nin karşı kısmında bulunan çiftliğe ait kamera açısına aynı gün saat 15.41’de şüpheli bir aracın girdiği ve aracın 15.44 sıralarında Eğertutmaz Deresi’nin yakınında bulunan toprak yolda durduğu belirlenmiştir. Kamera saatine göre 33 dakika 11 saniye sonra Eğertutmaz Deresi civarından ayrıldığı, söz konusu aracın kırmızı renkte olduğu tespit edilmiştir. Kamera kayıtlarının takibinde aracın Nevzat Bahtiyar’ın kullanımında olan araç olduğu açıkça belirlenmiştir.”
Medyascope'u destekle. Medyascope'a abone ol.
Medyascope’u senin desteğin ayakta tutuyor. Hiçbir patronun, siyasi çıkarın güdümünde değiliz; hangi haberi yapacağımıza biz karar veriyoruz. Tıklanma uğruna değil, kamu yararına çalışıyoruz. Bağımsız gazeteciliğin sürmesi, sitenin açık kalması ve herkesin doğru bilgiye erişebilmesi senin desteğinle mümkün.
![]()
HTS ve baz istasyonu kayıtlarına göre olay anında şüpheliler aynı evdeydi. İddianamede söz konusu kişilerle ilgili yeterli şüphelerin bulunduğu belirtildi:
“Dosya kapsamında bulunan HTS analiz raporları, dar alan baz çalışmasına ilişkin bilirkişi raporu dikkate alındığında tüm şüphelilerinin ikamette bulunduğunun net bir biçimde ortaya konulması, zaman ve mekan birliği içerisinde olan şüphelilerin fikir ve eylem birlikteliği içerisinde iştirak iradesiyle hareket ederek öldürme eylemi üzerinde ortak hakimiyet kurarak belirlenemeyen bir sebep ve saikle Narin Güran’ı boğmak suretiyle öldürdükleri ve üzerlerine atılı suçu müşterek fail olarak işledikleri hususunda yeterli şüphenin oluştuğu kanaatine varılmıştır.”
Yargıtay cezanın onanmasını istedi
Anne Yüksel, abi Enes ve amca Salim Güran ile komşuları Nevzat Bahtiyar’ın “iştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle yargılandığı davanın ilk duruşması, Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 7 Kasım 2024’te başladı ve üç gün sürdü.
Mahkeme heyeti, anne Yüksel, abi Enes ve amca Salim Güran’a “iştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme” suçundan ayrı ayrı ağırlaştırılmış müebbet, Nevzat Bahtiyar’a ise “suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme” suçundan 4 yıl 6 ay hapis cezası ile tutukluluk hallerinin devamına karar verdi.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Narin Güran’ın öldürülmesine ilişkin dava için tebliğname hazırladı. Yargıtay, anne, abi ve amcaya verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezaları ile komşu Nevzat Bahtiyar’a verilen 4 yıl 6 aylık cezanın onanmasını talep etti.
Narin Güran’ın abisi Enes Güran, Yargıtay’a başvurdu. Abi Güren, “iştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme” suçundan aldığı ağırlaştırılmış müebbet cezasına karşı 102 sayfalık dilekçeyle temyiz başvurusu yaptı.
“Suçluyu kayırma” davası
Öte yandan Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, tutuklu sanıklar Birsen, Fuat ve Maşallah Güran, Salim Güran’ın işçisi Mehmet Selim Atasoy, Mehmet Şevket Kaya ve Muhammed Kaya ile tutuksuz sanıklar Şeyma Kaya, Hediye Güran, İbrahim Halil Güran, Barış Güran, Kurtuluş Güran ve Ömer Faruk Güran hakkında iddianame hazırlandı. Bu iddianame 17. Asliye Ceza Mahkemesince, suça sürüklenen çocuklar R.A, M.G. ve İ.K. hakkında hazırlanan iddianame ise 2. Çocuk Mahkemesince kabul edildi.
Dosyaları birleştirilen altısı tutuklu 12 sanık ile suça sürüklenen üç çocuk hakkında “suçluyu kayırma” suçundan 6 aydan 5’er yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.
Mahkeme heyeti “suçluyu kayırma” suçundan yargılanan 12 sanık ile suça sürüklenen üç çocuk hakkında 1 yıl 3 ay ile 3 yıl 6 ay arasında değişen sürelerde hapis cezası verdi.
Narin Güran’ın neden öldürüldüğü bilinmiyor
Cinayetin üzerinden bir yıl geçti. Narin Güran’ın kesin olarak neden öldürüldüğüne ilişkin somut bir delil henüz bulunmuyor.
Ayrıca “Kim, bu suçu işledi?” sorusu da hâlâ cevaplandırılmadı.
DEM Parti Diyarbakır Milletvekili Sevilay Çelenk, bianet’te yazdığı yazıda, anne, abi ve amcasının Narin Güran cinayetinde suçsuz olduğunu ileri sürdü.
“Üç acılı aile üyesi müebbet hapis cezasına çarptırıldı”
Çelenk, adli bilişimci Tuncay Beşikçi’nin, Narin Güran’ın öldürüldüğü olay gününe ait Yüksel, Enes ve Salim Güran’ın internet trafiği imaj kayıtlarını analiz ettiğini ve raporlaştırdığını yazdı:
“Beşikçi ayrıca gerekçeli karara ve aile üyelerine verilen müebbet hapis cezalarına esas teşkil eden ‘daraltılmış baz kaydı’ çalışmasını da inceledi. Sayesinde, geriye dönük daraltılmış baz kaydı denen çalışmanın dünyanın hiçbir yerinde ciddiye alınmayacak türden, tümüyle geçersiz bir çalışma olduğunu tam olarak kavradık. Aslında ailenin müebbet hapse mahkum edilen üç üyesinin olay günü ve saatindeki internet trafiği bilgisi ve imaj kayıtları, dava kapsamında daha evvel de mevcut ve ulaşılabilir durumdaydı. Gel gelelim, karar duruşmasında aile avukatlarının bütün ısrarına rağmen bu bilgi dikkate alınmamış ve söz konusu internet trafiğinin içeriğinin incelenmesi beklenmeden karar açıklanmıştı. Tuncay Beşikçi’nin raporuyla anlaşıldı ki bu kayıtlar aile üyelerinin masumiyetini tümüyle açığa çıkaran veriler içeriyordu. Aile üyeleri olayın kritik saatlerinde ifadelerinde ne demişlerse tamamen onu yapmışlardı. Salim kendi evinde, Enes ve Anne kendi evindeydi. Esasen bu bilgi zaten tanıklıklarla da sabitti. Altı yaşındaki Eren’e bile aksini söylettirmeleri mümkün olmamıştı. Ama kimse bu basit gerçeği dikkate almak istemiyordu.”
Çelenk, Hindistan merkezli Brilliant Forensic Investigation (BFI) adli bilişim şirketinin hazırladığı rapora da yazısında yer verdi:
“Raporda, Narin’in Nevzat Bahtiyar’ın evini geçemediği ve bu evin yakınında kaçırıldığının tespit edilmesiydi. Narin kendi evine hiç gidememişti. Raporda, daha önce hazırlanan uzman raporlarının hatalı olduğu da ifade edilmekteydi. Söz konusu BFI raporu, Salim Güran’ın avukatı Onur Akdağ tarafından temyiz dilekçesine eklendi ve Yargıtay’a sunuldu. Tüm bu gelişmeler zaten çok problemli olan mahkeme kararının Yüksel, Enes ve Salim için sonuçlarını ortadan kaldırmalıydı. Çünkü mevcut durumda bu müebbet hapis cezalarını haklı kılan bir tek ama bir tek sağlıklı, sorunsuz ve somut delil söz konusu değil. Oysa durumun bunun tam aksi olduğuna tanıklık eden çok kişi ve istinaf aşamasında sunulmuş çok delil var. Kısacası dünya üzerinde benzeri görülmemiş türden tuhaf bir yargılama süreci sonucunda, çocuğun bedenine dokunduğu, taşıdığı ve çocuğu gömdüğü sabit olan tek kişinin, yani Nevzat Bahtiyar’ın ifadesiyle, haklarında bir tek ama bir tek somut delil olmayan üç acılı aile üyesi müebbet hapis cezasına çarptırıldı.”