CHP’li Gül Çiftci’den Gürsel Tekin’e: “Baba ocağına gelecek cesareti yok, kapıdan giremeyeceğini biliyor”

Gürsel Tekin

CHP Seçim ve Parti Hukuk İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gül Çiftci, İl Kongresi’nin iptali için açılan davada mahkemenin CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik ve mevcut yönetimin görevden alınması yönündeki kararı ile ilgili Göksel Göksu’nun sorularını cevapladı.

Demokrasiye sığmayacak bir süreç yaşandığına dikkat çeken CHP’li Gül Çiftci, Özgür Çelik’in ve CHP İstanbul İl Yönetimi’nin görevden alınmasını “Çağlayan Adliyesi’nde gizlilik esasıyla yürütülen bir şeyin parçası olarak yorumluyoruz. İstanbul’da dinamik bir süreç var ve halkı bir araya getiren bu süreci baltalamak, o süreci dağıtmak için yapılmış bir yargı kuşatması” sözleriyle yorumladı.

Gül Çiftci
CHP Seçim ve Parti Hukuk İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gül Çiftci.

CHP’ye son 6 ayda, 6’sı 38. Olağan Kurultayı’nın, 4’ü de İstanbul İl Kongresi’nin iptali olmak üzere 10 dava açıldığını belirten Çiftci, siyasi partilerin tüzel kişiliklerinin genel merkezlerine ait olduğunu bu davanın da önceki 4 davada olduğu gibi yetkisizlik kararı vermesi gerektiğini asıl yetkinin Ankara’daki yetkili mahkemeler olduğunu söyledi:

“Usulen hem yetkisiz mahkeme karar verdi hem de bir görev gaspı var. Çünkü görev seçim kurullarınındır. İstanbul İl Kongresi, yani şu anda tedbirle görevden alınan il başkanımız Özgür Çelik ve yönetimimiz, disiplin kuruluyla delegasyonuyla birlikte Sarıyer ilçe hakiminin denetimiyle yapmış olduğu bir kongreyi iptal etti. Ne demek? ‘Ey seçim kurulu hakimi, ben senden daha iyi bilirim, senin kararını ben kaldırırım’ demek bu. Türkiye Cumhuriyeti’nde, Türkiye Hukuk Devleti’nde böyle bir usulsüzlük asla olmamıştır, olamaz da. Bu ne demek? Türkiye’nin herhangi bir coğrafyasından bir hakim şunu söyleyebilir, ‘ben cumhurbaşkanlığı seçim sisteminden sıkıldım parlamenter sisteme dönüyorum’ diyebilir. Bir hakim çıkıp ‘cumhurbaşkanlığın mazbatasını iptal ediyorum’ diyebilir. Bunun önü böyle açılıyor. Halbuki yasa koyucu ‘sen şu görevleri yapabilirsin’ demiş, seçim kurullarına da ‘sen şu şu görevleri yapabilirsin’ demiş. Yani seçim kurulunun yetkisini gasp etti”

“İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik’tir”

İstanbul’un seçilmiş belediye başkanlarını, Adana’yı, Antalya’yı, İzmir’deki önceki dönem belediye başkanının yargıyı araçsallaştırarak tutuklandığını söyleyen Çiftci, bu durumu halk iradesinin gaspı olarak tanımladı ve “Bugün de partimizin İstanbul İl Kongresi’nde oy kullanmış delegelerin, seçilmiş delegelerin, seçim kurulu hakeminin iradesi gasp edilmiş durumda. Bunun kabul edilebilir hiçbir yanı yok. Üzerinde hukuken tartışamıyorsunuz bile” dedi.

“Şu anda İstanbul İl Başkanı Gürsel Tekin mi, Özgür Çelik mi?” sorusuna cevap veren Gül Çiftci siyasi partilerin il başkanlarının, genel başkanların, yargı kararıyla değil yönetim organlarının iradesiyle seçildiklerinin altını çizerek “İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik’tir” dedi.

Gül Çiftci’den Gürsel Tekin’e: “Baba ocağına gelecek cesareti yok”

Gürsel Tekin’in kayyum olarak atanmasını da değerlendiren Çiftci, Tekin’in il binasının kapısından içeriye girecek cesareti olmadığını söyledi:

“İl başkanı olduğuna ilişkin güçlü bir iradesi olsa ‘baba ocağı’ (CHP il binası) burası. Bu kapıya gelirdi. Bu kapıdan içeri giremeyeceğini bildiği için ve bunu yapabilecek cesareti olmadığı için aslında buraya gelmiyor. Çünkü burası alelade bir siyasi parti değil. Bir avukatlık ofisinde, bir dilekçe verilerek kurulmuş bir parti değil. Bu parti Milli Mücadeleden alır ruhunu. Bu parti Kuvay-ı Millîye ruhuyla kurulmuş bir parti. Yarın 4 Eylül. 4 Eylül günü Sivas Kongresi yani aslında Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün deyimiyle Cumhuriyet Halk Partisi’nin temelinin atıldığı gün. Kuruluşumuz elbette 9 Eylül ama ilk kongremiz bizim Sivas Kongresi’dir. Dolayısıyla AKP yargısıyla atanmış bir il başkanı iddiası varsa baba ocağına gelir. Çünkü Cumhuriyet Halk Partisi baba ocağından yönetilir. CHP, Cumhuriyet Halk Partilerinin seçtiği il başkanlarıyla yönetilir. O yüzden bunun kabul edilebilir bir yanı yok.”

Medyascope'u destekle. Medyascope'a abone ol.

Medyascope’u senin desteğin ayakta tutuyor. Hiçbir patronun, siyasi çıkarın güdümünde değiliz; hangi haberi yapacağımıza biz karar veriyoruz. Tıklanma uğruna değil, kamu yararına çalışıyoruz. Bağımsız gazeteciliğin sürmesi, sitenin açık kalması ve herkesin doğru bilgiye erişebilmesi senin desteğinle mümkün.

Gürsel Tekin’in Medyascope’a verdiği röportajda hâlâ CHP üyesi olduğunu söylemesi ile ilgili değerlendirme yapan Gül, Tekin’in CHP MYK’sının olağanüstü toplantısında kesin ihraç talebiyle tedbirli bir şekilde Yüksek Disiplin Kurulu’na sevk edildiğini hatırlattı ve üyeliğinin bu sebeple düştüğünün Yargıtay’a bildirildiğini söyledi. Gül bu nedenle Tekin’in e-Devlet’te üye olarak görünüyor olmasının mümkün olmadığını vurguladı ve “O iradesini AKP yargısından alıyor. Biz o yargıyı tanımıyoruz” dedi.

“Gürsel Tekin’in bir ay önce ‘yeni parti kuruyorum’ diye açıklaması var”

İstanbul delegelerinin olağanüstü kongre yapılması talebiyle notere yaptıkları başvuru ile ilgili soruyu da cevaplayan Gül, şunları söyledi:

“İstanbul’un 600 seçilmiş delegesi var, üzerine doğal delegelerimiz var. Toplam sayının sat çoğunluğuyla seçimli kongre toplanabilir veya merkez yönetim kurulu kararıyla bir kongre toplanabilir, olağanüstü kongre. İstanbul’un seçilmiş il delegeleri zaten bu iradelerini gösterdiler ve bu sabah daha noterler açılmadan kapılarında birikmeye başladılar. Benim duyduğum kadarıyla bugün yeterli çoğunluğun üstüne çıkılmış durumda. Akın akın ilçelerden insanlar ‘biz imzamızı verdik ve buraya geldik’ diyor. Sayın Genel Başkanımız biraz önce il binasının önünde açıklama yaparken delegenin bir kişi ‘Ben Özgür Çelik’i bir önceki kongrede desteklemedim ama sabah gittim imzamı verdim şu anda dimdik yanındayım’ diye seslendi. Çok ciddi bir tepki var. O yüzden Özgür Çelik İstanbul il delegasyonunun neredeyse tamamının imzasıyla olağanüstü kongreye gider ve neredeyse tamamının oyuyla da tekrar il başkanı olarak seçilir. Halkla inatlaşılmaz, seçmenle inatlaşılmaz, üyeyle inatlaşılmaz. Üye, değişim iradesini zaten 38. olan kurultayda ve onun öncesinde yapılan kongrelerde gösterdi. İnatlaşmanın kimseye bir faydası olmaz. Yani bugün benim partimin kayyum lafıyla bile anılması zaten rahatsız edici. Benim partimde ‘ben il başkanıyım, İstanbul ili yöneteceğim’ diye gelen birisinin bir ay önce açıklaması var, yeni parti kuruyorum diye. Hiçbiri gerçek partili partisini terk etmez. Çünkü bu partinin üyeleri bu parti baraj altında kaldığı günün ertesi gün gelip baba ocaklarını açtılar. O yüzden bizim için baba ocağı kıymetlidir, çünkü bu baba ocağında Kuvay-ı Milliye ruhu vardır. Bu baba ocağı milli mücadelenin temelidir. O yüzden Gürsel Tekin’in veya diğer atanmış kimselerin AKP yargısıyla göreve gelmesini kabul etmiyoruz.”

Gül Çiftci, parti yönetiminin yeniden kongre yapılana kadar il binasını boşaltmama yönünde bir kararının olup olmadığı sorusuna da “Biz bu binadan çıksak zaten üyelerimiz bu binada. Partimizde üye olmamış ama buraya sahip çıkmaya gelmiş binlerce insan var aşağıda. Dün gece buradaydı hepsi. Dolayısıyla biz de buradayız. Özgür Çelik de görevinin başında. Özgür Çelik bizim İstanbul il başkanımızdır. 81 il başkanımız buraya geliyor. Özgür Çelik’in iradesine sahip çıkmak için. O yüzden biz buraları terk etmeyiz. Buralar bizim cephemiz” cevabını verdi.