CHP’li Namık Tan, Hakan Fidan’ın bakanlığına yönelik eleştirilerini Medyascope ile paylaştı. Süleymaniye’de katıldıkları kongreyi anlatan ve herkeste barış arzusu olduğunu söyleyen Tan, “Barışın sağlanması Türkiye’ye akıl almaz kazanımlar getirir ama durum kırılgan” dedi. Tan ile Özgecan Özgenç konuştu.
CHP Dışişleri Bakanlığı’ndan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Namık Tan, siyasetin ve dünyanın gündemindeki gelişmeleri Medyascope için değerlendirdi. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ı pek çok açıdan eleştiren Tan, Süleymaniye’de katıldığı kongreyi anlattı ve yeni çözüm sürecini ele aldı.
Hakan Fidan’ı neden eleştiriyorlar?
CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in “TikTokçu” diyerek hedefinde olan Hakan Fidan’a dair Namık Tan’ın da pek çok eleştirisi var. Tan “Eleştirmemin sebebi ise onun mesleki zaaflarını ortaya koymak, bazı hususlarda yanlış politikalar izlediğini göstermek” derken Fidan’ın bakanlığın yönetimini doğru yapamadığını ve eğitim hayatına dair sorulara yanıt vermediğini söyledi.
Açık kaynaklardan derlediği bilgilerle, Fidan’ın yurtdışında aldığı eğitimin Türkiye’de lisans denkliği olmadığı yorumunu yapan Tan, “Almanya’daki bir NATO üssünde üç sene görev yapmış ve orada görevliyken uzaktan öğrenim gibi bir programa yazılmış. Maryland Üniversitesi’nin bir uzantısı olarak verilen bir hizmet, iki senelik, bir nevi kurs. Kursların da denkliği yok” dedi.
Dezenformasyonla Mücadele Merkezi’nin Fidan’ın diploma denkliği olmadığı haberlerini yalanlamasına değinen Tan “Flu olarak yayınladığı bir takım belgeler var diplomalarına dair, orada da çok ciddi sorunlar var” dedi. Tan, söz konusu üniversitenin standart bir lisans eğitimine denk olamayacak şekilde, hızlandırılmış bir eğitim programı sunduğunu ancak Fidan’ın bunun üzerine master ve doktora dereceleri olduğunu ifade etti. Tan “Denkliği kabul edilmese, doktora derecesini alması da mümkün değil. Bu durum sadece Hakan Fidan’a mahsus değil. Ama madem Ekrem İmamoğlu’nun diplomasını böyle sorguluyorlar, ben de bunları sorguluyorum ama şimdiye kadar hiç cevap vermedi” diye konuştu.
“Atanmışların seçilmişlere saygı göstermemesi asıl küstahlık”
Fidan’ın diplomasıyla ilgili Milli Eğitim Bakanı’nın yanıtlaması istemiyle soru önergesi verdiğini söyleyen Tan, “Hiç yanıtlanacağını zannetmiyorum. İnsanın aklıyla alay ediyorlar. Ciddiyetsizlik, atanmış kişilerin seçilmiş kişilere saygı göstermemesi, asıl bu küstahlık: tek satırlık soru önergesi cevapları… Hakan Fidan ya da diğer kabine üyeleri, hiçbir soru önergesine anlamlı yanıt vermiyor” dedi.
Tan, 31 Mart Yerel Seçimleri’nin ardından Anıtkabir’i ziyaret eden İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’na, basın mensuplarının soru sorması üzerine “bulunduğu yerde demeç vermenin yasak olduğu” gerekçesiyle müdahale edilmesini hatırlattı. Bu durumu resmi törenlerde AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan lehine slogan atılmasına izin verilmesiyle karşılaştırarak çifte standart uygulandığını savundu ve 17 Nisan 2024’te bu konuda verdiği soru önergesine dikkat çekti. Bu yıl 30 Ağustos törenlerinde de benzer manzaraların ortaya çıkmasının ardından bu soru önergesini hatırlatan Tan şöyle konuştu:
“Milli Savunma Bakanlığı’na Anıtkabir’deki törenlerle ilgili upuzun sorular sormuşum, cevap tek satır: ‘Anıtkabir’de icra edilen törenler yürürlükte bulunan mevzuat çerçevesinde gerçekleştirilmektedir.’ İmamoğlu’na gazeteciler yanında yürürken müdahale edilirken, Cumhurbaşkanı lehine sloganlar atılınca ses çıkmıyor. Bu sene anlaşıldı ki el altından organize ediliyormuş.”
“Olağanüstü Gazze oturumuyla iktidarın acz içinde olduğunu bir kez daha gösterdik”
Meclis Genel Kurulu, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in önerisi ve dokuz muhalefet partisinin ortak çağrısıyla 29 Ağustos Cuma günü, Gazze gündemiyle olağanüstü toplandı. “İsrail’in Gazze’deki İşgalini Genişletme Kararı ve Filistin Halkına Yaptığı Soykırım” hakkında “Meclis Başkanlığı Tezkeresi” oy birliğiyle kabul edildi. Tan, olağanüstü toplantı çağrısının amacına ulaşıp ulaşmadığı sorusuna şöyle yanıt verdi:
“Böyle olacağını biliyorduk ama bunun herkes önünde bir kez daha sergilenmesini istedik. Hiçbir adım atmadıklarını, algıya hizmet ettiklerini bütün Türkiye’ye bir kez daha göstermiş olduk. Hakan Fidan’ın hiçbir şey söylemeyeceğini biliyorduk. Muhalefet olarak çoğunluğumuz yok ama bizim bu yollarla sesimizi duyurmak, hiç değilse kamuoyuna anlatmak sorumluluğumuz var. Bizim tasarılara katkılarımızı veya muhalefetimizi hiç dikkate almıyorlar. Meclis’in çalışma düzenine son derece aykırı ve muhalefeti işlevsiz bırakmak üzere bir düzen oluşturulmuş. Çoğunlukçu bir sistemi konsolide etmeye çalışıyorlar, biz de buna direniyoruz.”
“Fidan’ı biraz endişeli gördüm” diyen Tan, Genel Kurul’daki konuşması sırasında Fidan’ın hatalar yaptığı, İsrail Başbakanı Netanyahu’ya “Sayın” dediği ve çok alkış almadığı gözlemlerini paylaştı. Tan “Olağanüstü oturum çağrısını, acz içinde olmalarının kamuoyunca bir kez daha görünmesini teminen yaptık. Yoksa böyle sonuçlanacağını tahmin etmek çok zor değildi” diye konuştu.
Medyascope'u destekle. Medyascope'a abone ol.
Medyascope’u senin desteğin ayakta tutuyor. Hiçbir patronun, siyasi çıkarın güdümünde değiliz; hangi haberi yapacağımıza biz karar veriyoruz. Tıklanma uğruna değil, kamu yararına çalışıyoruz. Bağımsız gazeteciliğin sürmesi, sitenin açık kalması ve herkesin doğru bilgiye erişebilmesi senin desteğinle mümkün.
Süleymaniye’de kongreye neden katıldılar?
Tan, geçtiğimiz hafta Sosyalist Enternasyonal çalışmaları kapsamında Süleymaniye’de katıldığı Arap Dünyası Sosyal Demokratlar Kongresi’ni de anlattı. Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’ndeki (IKBY) kongreye katılmasına dönük bazı eleştirilere Tan “KYB sosyal politikalar güden bir parti olarak Sosyalist Enternasyonal’e üye, onları İstanbul toplantısına davet etmiştik. Onlar da Sosyalist Enternasyonal çerçevesinde bir toplantı düzenlediler, Genel Başkanımızı davet ettiler. Genel Başkan haftada iki miting yapıyor, programı yoğun, benim gitmemi istedi. Orada Sosyalist Enternasyonal’e üye pek çok partiden, Batı ülkelerinden de temsilciler vardı” diye yanıt verdi.
Kongrede, bölgedeki gelişmelere nasıl baktıklarını ve CHP iktidara geldiğinde nasıl bir ilişki kuracaklarını anlattıklarını belirten Tan, KYB temsilcilerinin de ziyaretten memnun olduğunu söyledi. Türkiye’nin Neçirvan Barzani ile iyi ilişkiler kurduğunu ve KDP bölgesine dönük yatırımları olduğunu kaydeden Tan, “Erbil’e doğrudan uçak seferleri var. Eskiden Süleymaniye’ye de vardı ama PKK’yı destekledikleri gerekçesiyle uçuşları durdurmuşlar. Biz bu uçuşların yeniden başlaması gerektiğini düşünüyoruz, onlar da bunu bekliyorlar” dedi.
Doğrudan ulaşımın ekonomik ilişkilere katkısı olacağını vurgulayan Tan “Ayrıca sosyal ve siyasi nüfuzu genişletmek bakımından yardımı olur. Oradaki insanların refahı arttıkça, aradaki sorunları barışçıl yöntemlerle aşmak isteyeceklerdir. Biz de bunları desteklediğimizi söyledik” diye konuştu.
“Barışın sağlanması Türkiye’ye akıl almaz kazanımlar getirir ama durum kırılgan”
CHP’li Tan, Arap Dünyası Sosyal Demokratlar Kongresi vesilesiyle bulunduğu Süleymaniye’de Irak Cumhurbaşkanı Abdullatif Raşid ile de görüştüklerini ve çözüm süreci ile ilgili gelişmeleri bölgesel olarak ele aldıklarını anlattı. Tan bölgede barışın desteklendiğini aktardı.
Tan “Bölge barışa hazır mı” sorusuna şöyle yanıt verdi:
“Herkeste barış arzusu var ama bu coğrafyada kalıcı bir barışı oturtmak pek kolay değil. Ben umutsuz olmak istemiyorum ama zor olacak. İşin başındayız, bugün sadece Suriye’yi ele alsak bile karmakarışık bir ortam var. Bizde hala mevcut duruma dair bilgiler saklanıyor. Orada bir huzursuzluk var, onu yansıtmıyorlar ama gidermek için de bir şey yapmıyorlar. İktidar tam tersi daha da içinden çıkılmaz için birtakım söylemlerde bulunuyor. Lübnan’da hala istikrar sağlanamadı. İsrail, Gazze, İran durumları malum. Azeri-Ermeni ihtilafında bazı olumlu adımlar atıldı ama sonu gelmedi. Barışın sağlanması Türkiye’ye akıl almaz kazanımlar getirir ama şu aşamada çok kırılgan bir durum var, her bakımdan.”
“Komisyonun geldiği aşama tatminkar değil”
TBMM’de kurulacak bir komisyonla sürecin yürümesini CHP’nin önerdiğini vurgulayan Tan, Türkiye’de “Barış isteniyorsa her türlü katkıyı vereceğimizi ama barış adı altında kendi ajandalarını onaylatmak istiyorlarsa karşı olduğumuzu söyledik” dedi. Şimdiye kadar yedi toplantıyı geride bırakan komisyon çalışmalarıyla ilgili Tan şöyle konuştu:
“Şu zamana kadarki aşaması pek tatminkar değil, sanki vakit geçirmeye çalışıyorlar. Ahmet Özer PKK teması suçlamasıyla tutuklandı ama hükümet yetkilileri masaları kurup görüştüler. Daha birçok kişi kent uzlaşısı soruşturmasından içeride, onların hemen salıverilmesi lazım. Böyle mantıksızlıklar aşılmadıkça olmaz, insan aklıyla alay ediyorlarmış gibi. Bu şekilde giderse sanki sonuç alınamayacakmış gibi. Ama biz içtenlikle ve ciddiyetle çaba gösteriyoruz sonuç alınabilsin diye ve bunun bize maliyetleri de var.”