İstanbul’da abluka, Ankara’da “iktidara hazırlık”: Özgür Özel parti programını anlattı

Özgür Özel

Parti programı değişikliği için toplanan Örgüt Temsilcileri Meclisi’nin açılışında konuşan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İstanbul İl Başkanlığı’nda süren ablukaya dair “Hapiste canımıza, dışarıda evimize saldırıyorlar” dedi. Erdoğan’a “Ders kitaplarına darbeci olarak geçeceksin, değer mi” diye seslenen Özel, programdan detayları 10 ana başlıkta anlattı. 

CHP Örgüt Temsilcileri Meclisi, parti programı değişikliğine son şeklini vermek üzere toplandı. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, toplantıya eski genel başkanlar Murat Karayalçın ve Hikmet Çetin ile birlikte katıldı. Davetli olup toplantıya katılmayan Kemal Kılıçdaroğlu’na protokolde ayrılan yer ise kaldırıldı.

CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke’nin açılış konuşması sırasında, İstanbul İl Başkanlığı’nda nöbeti sürdüren partililer de çevrimiçi olarak bağlandı. 

Özgür Özel
Özgür Özel parti programını anlattı.

“Hapiste canımıza, dışarıda evimize saldırıyorlar”

Akın Gürlek İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na atandığından bu yana yürütülen operasyonları hatırlatan Özel, iktidarın kamuoyunda inandırıcılığını kaybettiğini savundu. Özel, İstanbul İl Yönetimi’nin görevden alınması ve il başkanlığının polis ablukasında olmasına dair “CHP’lileri baba evlerine almayıp, evimize, hanemize tecavüz ediyorlar. Hapiste canımıza, dışarıda evimize saldırıyorlar” dedi. 

“Erdoğan ders kitaplarına darbeci olarak geçeceksin”

“Ekrem Başkan’ı da arkadaşlarımızı da kimseye teslim etmeyeceğiz” diyen Özel şöyle devam etti: 

“Erdoğan’a sesleniyorum: Değer mi? Kendi çıkarın için milleti ateşe atıyorsun. Değer mi? Türkiye’yi geriye götürüyorsun, milleti fakirleştiriyorsun. Değer mi? Bu ülkede yıllarca iktidarda kalmış biri olarak anılmak varken, ileride ders kitaplarına darbeci olarak geçeceksin. Değer mi? Cumhurbaşkanlığı unvanı üzerindeyken, bu unvanla siyaseti tamamlamak varken cunta başkanı olmaya değer mi? Ne yaparsanız yapın başaramayacaksınız. Çelikten irademizi bükemeyeceksiniz. Yürekli insanlarımızı korkutamayacaksınız. Yenileceksiniz. Haklılığımıza, cesaretimize, kararlılığımıza, güler yüzümüze yenileceksiniz.” 

Özel konuşmasını “Bekle Buğday Tanesi” şiirinden alıntı yaparak “Bekle kar altında kalan buğday tanesi, yine onun sularıyla yeşereceksin. Gözyaşların çare değil, ağlama büyü. Başını dik tutabilirsen boy vereceksin. Bu fırtına dünden belli. Başaracaksın. Başaracaksın” sözleriyle tamamladı. 

Özgür Özel
Özgür Özel parti programını anlattı.

Özel, Tanıl Bora ve Marx alıntılarıyla programı anlattı

Özgür Özel kürsüye partililerin alkışları ve “Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz” sloganlarıyla çıktı. Bir yıldır sürdürdükleri program değişikliği çalışmalarını anlatan Özel, içeriğe dair açıklamayı başucu kitaplarından biri olarak tanıttığı Tanıl Bora’nın Cereyanlar kitabından alıntıyla yaptı. 

Özel “Tanıl Bora ‘Meraklısı, kendi konusunu yüzeysel bulacak, ilgisi olmayan ise bazı teferruatlardan sıkılabilecektir. Çare yok’ diyor. Bu salonda buna çare arayan, belli konularda somut önerileri sunan ama aşırı detayla meseleyi özünden koparmayacak bir metin oluşturulmaya çalışıldı” diye konuştu. 

Programın dört temel sütun üzerine oturduğunu söyleyen Özel, “Birincisi devlet, yönetim ve demokrasi. İkincisi kalkınma ve ekonomi. Üçüncüsü sosyal devlet ve refah. Dördüncü kısım ise dış politika, güvenlik ve dirençlilik” dedi. Özel, Karl Marx’ın tarihsel materyalizm için söylediği “baş aşağı durumdan kurtulmak” kavramıyla programın birinci kısmının yerine oturduğunu belirtti. Kalkınma ve ekonomiye ilişkin ise Özel “Güvenceli ve insan onuruna yaraşır istihdam dönüşümü, iklim dayanıklı yeşil dönüşüm vadediyoruz. Bölüşüm krizine çare arıyoruz. Sosyal adalet temelinde hayat pahalılığını ortadan kaldıran bir sosyal demokrat program sunuyoruz. Sadece zenginleri koruyan iktidar anlayışını değiştireceğiz” diye konuştu. 

Özel şöyle devam etti:

Medyascope'u destekle. Medyascope'a abone ol.

Medyascope’u senin desteğin ayakta tutuyor. Hiçbir patronun, siyasi çıkarın güdümünde değiliz; hangi haberi yapacağımıza biz karar veriyoruz. Tıklanma uğruna değil, kamu yararına çalışıyoruz. Bağımsız gazeteciliğin sürmesi, sitenin açık kalması ve herkesin doğru bilgiye erişebilmesi senin desteğinle mümkün.

“Cumhuriyetin ilk yüzyılının bütün zorluklarına rağmen temelleri sağlam atıldığı için darbe dönemlerine, bir takım olumsuzluklara rağmen 75 yılın sonunda getirdiği mirası devralanlar, son 25 yılda temelleri güçlü bu Cumhuriyeti daha da güçlendirmek, kalkındırmak yerine; kolonlarına çiviler çakarak, bazı kolonlarını kesmeye kalkarak ve Cumhuriyetin sağladığı imkanlardan yararlanıp, Cumhuriyetin en temel kurumlarını hedef alarak, yönetimin en temel ilkelerini yok sayarak ve yönetim sistemini kuralsızlaştırarak, dış politikayı bile kişiselleştirerek maalesef büyük bir tahribat yarattılar. İşte biz heba edilen bu kayıp yılları telafi etmek için çağı yakalayan büyük bir kalkınma hamlesini başlatacağız.”

“Herkes için temel gelir desteği”

Özel’in programın içeriğine dair söylediklerinden öne çıkanlar şöyle:

“Herkes için temel vatandaşlık gelirini öneriyor ve vadediyoruz. Gerçekçi bir gelir testinden sonra her bireyin gelir desteğinden yararlanmasını sağlayacağız. Aile içinde kadın en büyük gelir desteğini alacak. Sayıları giderek artan tek kişilik haneleri de bu gelir desteğinin dışında bırakmayacağız. Kadın-erkek evliliği ile oluşan aile kavramını önemsiyoruz, yalnız aileyi sadece bu birliktelikten ibaret görmüyoruz. Kadını eve sıkışan bir yerde görmek yerine; kadın ve erkeğin eşitliğini, birlikte çalışmalarını, üretmelerini, kazanmalarını ve yaşamalarını öneriyoruz. Tek başına yaşayan Esma kardeşimin de, yoksul mahallede ekmek derdindeki Nuran teyzenin de, emekli Osman amcanın da artık sadece vatandaş olmanın getirdiği hakla bir temel gelire ulaştığı günleri hep birlikte yaşayacağız. Bu ülkenin vatandaşı olan hiç kimse, ele güne muhtaç olmayacak.

“Cumhurbaşkanımızın ilk talimatı İstanbul Sözleşmesi’ni yürürlüğe koymak”

Eğitimde temel ilkemiz; çocuklarımızı dünyadan yalıtmak değil, dünyayla yarıştırmak ve dünyaya entegre etmek olacak. Kaliteli eğitim sadece zenginlerin ulaştığı bir imkan olmayacak. Hiç kimsenin çocuğu hayata aradaki farkı kapatamayacak kadar geriden başlamayacak. Toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlayacağız. Kadına yönelik şiddet ile kadın cinayetleri ile ilgili caydırıcı, yasal düzenlemeleri gerçekleştirecek, bunları tavizsiz uygulayacağız. Cumhurbaşkanımızın seçildiği ilk gün vereceği talimat, yeniden oylanmak ve yürürlüğe konmak üzere İstanbul Sözleşmesi’ni Meclis’e sevk etmek olacak.

“Zorunlu sosyal konut üretimi”

Kotalarla sosyal konut üretimini zorunlu hale getireceğiz. Gençler, emekliler, yoksullar barınma sorunundan kurtulacaklar. Gençler, öğrenciler ortada kalmayacak. Cumhurbaşkanımızın vereceği ilk talimat, TOKİ’ye ‘Bir yıl içinde Cumhuriyet yurtlarını yapın. Öğrencileri sokaktan ve cemaatlerin elinden kurtarın’ olacak. Sağlık hizmetlerine erişim en temel insan hakkıdır. Eşitlikçi, kamucu bir sağlık sistemini inşa edeceğiz. Kaliteli sağlık hizmeti sadece zenginlerin eriştiği bir imkan olmaktan çıkacak.

“Gençlere yasaksız Türkiye, vizesiz Avrupa vaadi”

Programımızın dördüncü sütunu; dış politika, güvenlik ve dirençlilik. Demokrasi, refah ve güvenlik odaklı saygın bir dış politika izleyeceğiz. Avrupa Birliği’ne tam üyelik en önemli hedefimizdir. Gençlere yasaksız Türkiye, vizesiz Avrupa vadediyoruz. Güçlü bir Türkiye, Doğu için de batı için de çok değerli olacak. Türk Silahlı Kuvvetleri reformu, savunma sanayi, sınırların korunması konularında en dikkatli, en hassas, en kararlı projeleri şekillendiriyoruz. Bunu seçimden sonra şov olsun diye, göz boyamak için, birilerini zengin etmek için ya da bunları bir ailenin tekeline vermek için değil; gerçekten yerli, milli, gerçekten samimi, yurtta barışı, dünyada barışı savunan, ülkeyi savunmaya gelince de hiçbir zaafı olmayan bir ülke inşa edeceğiz.

“Herkesin evladı bu ülkeye emanet olacak”

Gıda güvenliği, çalışma güvenliği, su güvenliği, siber güvenlik, hukuk güvenliği, sokakların şiddetten korunmasını birbirinden ayıramayacak öncelikler olarak ifade ediyoruz. Afetlere hazırlık, nüfus ve doğurganlık hızındaki düşüş ve her türlü riske karşı dirençlilik sağlayacağız. Bunların toplamında, bu ülkenin vatandaşları çocuk yapmaktan, aile kurmaktan çekinmeyecek. Güvenli ve ucuz gıdaya ulaşabilecek. Kadınlar sokakta korkmadan yürüyebilecek. Kimse ‘Ben gidersem bu çocuğun hali ne olur. Gözüm arkada kalır’ demeyecek. Herkesin evladı, bu devlete, bu millete, bu ülkeye emanet olacak.

“Mevzi olarak CHP’yi değil, cephe olarak demokratik siyaseti savunuyoruz”

Karşımızda yaşlanmış, yorulmuş, aciz, millete umut olamayan, köşeye sıkıştıkça tırmalayan, hırsından aklını kaybetmiş bir iktidar var. Bu iktidarın Türkiye’ye verebileceği hiçbir şey kalmamıştır. Erdoğan kendi çıkarları için her şeyi feda edebilecek durumdadır. Yapıştığı koltuktan kalkmamak için milleti ateşe atmaya hazırdır. İktidara demokratik tehdit olan her kişi ve her kurum ortadan kaldırılmak istenmektedir. Bugün onlara iktidarlarını kaybetmek için en büyük tehdit CHP’dir. Türkiye’de artık ne yazık ki çok partili siyaset tehdit altındadır. Biz bir mevzi olarak CHP’yi savunma peşinde değiliz. Biz bir cephe olarak demokratik siyaseti savunacağız.”