19 Mart operasyonu mağdurları buluştu: “Koca bir ömür aynı hükümetle geçti”

19 Mart operasyonu mağdurları Saraçhane Parkı’nda bir araya gelerek, İBB soruşturması kapsamında yapılan tutuklamaları protesto etti.

19 Mart operasyonu mağdurları buluştu

19 Mart operasyonu mağdurları tarafından kurulan Aile Dayanışma Ağı yedinci buluşmasını Saraçhane Parkı’nda gerçekleştirdi. Buluşmada aralarında İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı ve CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun eşi Dilek Kaya İmamoğlu’nun da bulunduğu mağdurlar, yaşadıklarını, hikâyelerini paylaştı.

Dr. Dilek Kaya İmamoğlu açıklamasında, “30 Ekim 2024’ten bu yana, bu sürecin kabusunu yaşıyoruz. Bugün, 19 Mart’ın üzerinden tam 6 ay geçti. 6 aydır onlar tutuklu, bizlerse eksiğiz. Evlatlarımızla, ailelerimizle birlikte 6 aydır onların yolunu gözlüyor, günleri sayıyoruz. 6 aydır birbirimize tutunuyor, milletimizden güç alıyoruz. Bu adaletsizliğin artık son bulmasını istiyoruz” dedi.

İmamoğlu sözlerine şöyle devam etti:

“Adalet ve demokrasi isteyen herkesi, buluşmalarımıza davet ediyorum. Gelin, hep birlikte toplum vicdanın ortak sesi olalım. Çocukları büyürken, onlardan ayrı bırakılanların dört duvar arasında yankılanan isyanlarını biz duyuralım. ‘Annem nerede, babam neden eve gelmiyor?’ diye soran çocukların yaralarını biz saralım.”

“Diploması siyasi amaçlar uğruna iptal edilmeye çalışılıyor”

İmamoğlu, yargının siyasete dahlinin herkese zarar verdiğini vurgularken hem CHP’li Bayrampaşa Belediyesi’ne yapılan operasyona hem de eşi Ekrem İmamoğlu’nun 12 Eylül’de görülen ve 20 Ekim’e ertelenen diploma davasına değindi. Dilek İmamoğlui “Yargı, Demokles’in kılıcı gibi, sürekli bir tehdit ve milli iradeyi engelleme aracı olarak kullanılıyor. Ekrem’in 31 yıl önce emeğiyle aldığı diploma siyasi amaçlar uğruna hukuk eliyle iptal edilmeye çalışılıyor” dedi.

“Annem ve babam şafak operasyonuyla alındılar”

Buluşmaya gelenler arasında annesi Seyhan Belediye Başkanı Oya Tekin ve babası Celal Tekin’in oğlu Yağız Tekin de vardı. Tekin şöyle söyledi:

Medyascope'u destekle. Medyascope'a abone ol.

Medyascope’u senin desteğin ayakta tutuyor. Hiçbir patronun, siyasi çıkarın güdümünde değiliz; hangi haberi yapacağımıza biz karar veriyoruz. Tıklanma uğruna değil, kamu yararına çalışıyoruz. Bağımsız gazeteciliğin sürmesi, sitenin açık kalması ve herkesin doğru bilgiye erişebilmesi senin desteğinle mümkün.

“31 Mayıs’ta annem ve babam, bir şafak operasyonuyla aramızdan çekilip alındılar. Son 100 gündür, ben, biri reşit olmayan iki kardeşim ve geniş ailemiz, sürecin nasıl ilerleyeceğini ön göremeden bir anda kalakaldık. Bu süreç, bizim hayatlarımızdan telafi edilemeyecek sorunlar yarattı. Annemin siyasete neden girdiğini çok iyi biliyorum. Bu süreçte nasıl kadın davalarına koşturduğunu, Adana’yı içten içe kemiren uyuşturucu sorununu hakkında araştırma yapıp, bir rapor oluşturmasını, siyasete kadın katılımını teşvik etmek için kadın muhtarlarla yaptığı röportajları, Adana Barosu’nda CHP içerisinde aldığı çeşitli rolleri biz biliyoruz. Böyle bir kadının, belediye başkanlığı gibi bir onura layık görüldüğü tarihten yalnızca üç ay sonra, bir ihale çetesiyle iş tutması akla, mantığa ne kadar sığıyor?”

“Hayata gözümü açtığımdan beri hep aynı hükümet var”

Saraçhane eylemlerinde tutuklanan gençlerden İstanbul Üniversitesi Radyo Televizyon ve Sinema üçüncü sınıf öğrencisi Derin Doğa Kuş da duygularını özetle şu sözlerle dile getirdi:

“19 Mart’ta, Beyazıt’ta, İstanbul Üniversitesi’ndeyken bu kadar büyük bir şey yapacağımızın farkında değildik. Şu hayata gözümü açtığımdan beri hep aynı hükümet var. Koca bir ömür, aynı hükümetle geçti. Yani koca bir ömür süren bir birikmişlik vardı üstümüzde. Hayatımız boyunca bize, ‘Aman ona karışma. Siyasete karışma. Başınıza bir şey gelir,’ dediler. Bir ömür, ‘Bu memleketi sen mi kurtaracaksın,’ cümlesiyle geçti. Biz o gün, sadece o barikatları değil, bu cümleyi de aştık. Biz, aydınlanma dönemini savunurken, onlar orta çağ gelsin diye uğraşıyorlar. ‘Seçimler olmasın, olsa bile ben kimlerin seçilebileceğini ben belirlerim,’ diyorlar. Faşizm tehlikesine karşı, gücünü halk örgütlerinden alan, güçlü bir parlamentoyu ve örgütlü demokrasiyi savunmak zorundayız. Demokrasi için hemen erken seçim gereklidir, bunu savunmaktan vazgeçmeyeceğiz. Yolumuz açık olsun.”

(ANKA)