Ekonomi ve Dış Politikalar Araştırma Merkezi (EDAM) Direktörü Sinan Ülgen, AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ABD Başkanı Donald Trump ile yaptığı görüşmeyi değerlendirdi. Ülgen görüşmenin hem iktidar hem de muhalefet için tartışılacak çok sayıda başlık yarattığını söyledi.
AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beyaz Saray’da ABD Başkanı Donald Trump ile bir araya geldi. Donald Trump ve Erdoğan’ın Beyaz Saray’daki görüşmesinin ardından THY, Boeing’den 150’si kesin 75’i opsiyonlu uçak satın alacağını duyurdu.
Ruşen Çakır’ın konuğu, EDAM Direktörü Sinan Ülgen, Trump ve Erdoğan’ın görüşmesini değerlendirdi. Ülgen, Erdoğan’ın uzun süredir istediği Beyaz Saray ziyareti için kapsamlı hazırlık yapıldığını hatırlatarak, “Boeing alımı aslında sürpriz değil. Türk Hava Yolları’nın büyüme planının bir parçasıydı. Airbus anlaşması önceden açıklanmıştı, Boeing ise özellikle bu görüşme için bekletildi. Yani Türkiye masaya elini dolu götürmek istedi. Aynı şekilde ABD tarafı da kendi çıkarlarını masaya koydu” dedi.
Ülgen, Trump’la görüşmenin diplomatik olduğu kadar siyasi risk taşıdığını belirterek şu değerlendirmeyi yaptı:
“Trump geçmişte Türkiye’ye ağır ifadeler kullandı. Branson meselesinde hakaretamiz sözler etti. O yüzden bu görüşme ekibin içinde de büyük bir rahatlık yaratmamış olabilir. Çünkü Trump’ın ne söyleyeceği belli değil. Bir risk unsuru vardı ama bu kez kötü sürprizler olmadı. Yine de Trump’ın seçimlere dair sözleri farklı yorumlara yol açtı. Dolayısıyla iktidar açısından da muhalefet açısından da malzeme çıktı.”
Enerji ve savunma boyutu
Ülgen görüşmenin en önemli başlıklarının Boeing alımı, ABD’den sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) ithalatı ve küçük modüler nükleer reaktör anlaşması olduğuna dikkat çekti.
Ülgen, bu anlaşmaların stratejik sonuçlarına hakkında, “Türkiye’nin Rusya’ya bağımlılığını azaltma ihtiyacı var. LNG anlaşmasıyla ABD’den gaz alımı bu yönde bir adım. Aynı şekilde modüler nükleer reaktörler dünyada yeni bir teknoloji ve Türkiye bu alanda ön anlaşma yaptı. Bu sipariş anlamına gelmiyor ama enerji arz güvenliği açısından önemli bir açılım” dedi.
Medyascope'u destekle. Medyascope'a abone ol.
Medyascope’u senin desteğin ayakta tutuyor. Hiçbir patronun, siyasi çıkarın güdümünde değiliz; hangi haberi yapacağımıza biz karar veriyoruz. Tıklanma uğruna değil, kamu yararına çalışıyoruz. Bağımsız gazeteciliğin sürmesi, sitenin açık kalması ve herkesin doğru bilgiye erişebilmesi senin desteğinle mümkün.
Ülgen, görüşmenin Ortadoğu ve Gazze boyutunda ise dikkatli bir diplomasi izlendiğini, Erdoğan’ın kriz yaratmamak için temkinli davrandığını söyledi.
“Bahçeli’nin önerisinin gerçekçiliği yok”
MHP lideri Devlet Bahçeli’nin Erdoğan’ın ABD ziyaretinden hemen önce ortaya attığı “Türkiye, Rusya, Çin (TRÇ) ittifakı” önerisini de değerlendiren Ülgen, şöyle devam etti:
“Böyle bir önerinin hiçbir gerçekçiliği yok. Türkiye 1923’ten beri demokratik sistem, insan hakları ve özgürlükler ekseninde bir sosyal mukavele inşa etti. Ekonomik olarak da Batı’ya entegre. İhracatımızın yarısı Avrupa’ya, yatırımların yüzde 80’i Batı kaynaklı. Çin’le ticarette 40 milyar dolarlık açık veriyoruz. Rusya ise teknoloji ve yatırım açısından katkı sağlayamaz. Dolayısıyla Türkiye’nin DNA’sına da çıkarlarına da aykırı bir öneri.”