Felsefe ve Kritik (8): Fenomenoloji nedir? | Eylem Hacımuratoğlu anlattı 

Fenomenoloji nedir? Fenomenolojik hareket, felsefi düşüncenin akışı içerisinde nasıl bir dönüşümü temsil ediyor? Fenomenoloji, özne ile nesne/dünya arasındaki ilişkiyi nasıl ele alır? Kaan Özkan sordu, Dr. Öğretim Üyesi Eylem Hacımuratoğlu yanıtladı.

Felsefe ve Kritik’te Kaan Özkan, konuğu Dr. Eylem Hacımuratoğlu ile fenomenoloji üzerine konuştu.

“Fenomenoloji sürekli dönüşen bir hareket” 

Eylem Hacımuratoğlu, fenomenolojiyi, “bilincin dünya ile ilişkisini anlamaya çalışma girişimi” olarak tanımladı.

“Fenomenoloji nedir?” sorusunun, aslında “felsefe nedir?” sorusuyla örtüştüğünü söyleyen Eylem Hacımuratoğlu, Edmund Husserl tarafından başlatılan yeni bir felsefe yapma tarzı olduğunu söyledi. Husserl’den beri fenomenolojinin başı sonu belli olan bir öğreti olmadığını, belli ilkeler çerçevesinde felsefe yapma pratiği olduğunu ifade eden Hacımuratoğlu, şunları dile getirdi: 

“Başlı başına bir öğreti değil, daha çok bir yöntemdir. Fenomenoloji, her şeyin bize göründükleri halleriyle betimlenmesi ve bilincin dünyayla ilişkisini anlamaya çalışma girişimidir. Fenomenologların deyimiyle bu bir hareket ve hiçbir zaman tamamlanmamış, sürekli yolda olan bir harekettir.” 

fenomenoloji nedir?
Fenomenoloji nedir? | Eylem Hacımuratoğlu anlattı 

“Bilinç, dünya ile karşılıklı ilişkide kurulur”

Kaan Özkan’ın “Fenomenoloji özne ile nesne/dünya arasındaki ilişkiyi nasıl kavrıyor?” sorusuna Eylem Hacımuratoğlu, Husserl’in “yönelimsellik” kavramı üzerinden yanıt verdi, “Fenomenolojide deneyimlerimizi, bize göründüğü halleriyle betimliyoruz. Bu betimlemenin en başında iki kutup var. Bir yanda görünen şeyler, öte yanda onları deneyimleyen bilinçler, özneler. İşte fenomenoloji bu ilişkiyi anlamaya çalışıyor. Husserl buna yönelimsellik diyor. Yönelimsellik, bilincin daima ‘bir şeyin bilinci’ olmasıdır. Yani bilinç, baştan kendi dışına doğru yönelmiştir. Bu, kartezyen bir bilinç anlayışına büyük bir alternatiftir. Çünkü orada özne kendi içine kapalıdır. Oysa fenomenolojide bilinç, dünya ile karşılıklı ilişkide kurulur” dedi.

Medyascope'u destekle. Medyascope'a abone ol.

Medyascope’u senin desteğin ayakta tutuyor. Hiçbir patronun, siyasi çıkarın güdümünde değiliz; hangi haberi yapacağımıza biz karar veriyoruz. Tıklanma uğruna değil, kamu yararına çalışıyoruz. Bağımsız gazeteciliğin sürmesi, sitenin açık kalması ve herkesin doğru bilgiye erişebilmesi senin desteğinle mümkün.

Geleceği var mı?

Fenomenolojinin nasıl bir geleceği var? Hacımuratoğlu’na göre fenomenoloji tamamlanmış bir sistem değil, sürekli dönüşen bir felsefi pratik:

“Fenomenoloji, Husserl’den beri hiçbir zaman tamamlanmış bir öğreti olmadı. Hep eksik, hep yolda olan bir düşünce biçimiydi. Zaten fenomenologlar da bunu bir ‘hareket’ olarak tanımlıyor. Bu hareketin geleceği, işte bu eksiklikte saklı. Çünkü fenomenoloji her seferinde yeniden tanımlanıyor, yeni sorunlarla karşılaştıkça genişliyor. 20. yüzyılda bilinç ve deneyim üzerinden düşünülüyordu. Bugün beden, toplumsallık, öznelerarasılık hatta yapay zekâ gibi konulara açılıyor. Dolayısıyla fenomenolojinin geleceği, felsefenin geleceğiyle birlikte şekillenecek.”