Okurlarımızı, takipçilerimizi, izleyicilerimizi ve tüm destekçilerimizi görüşlerini Medyascope’ta dile getirmeye davet ediyoruz. Yazınız editoryal ilkelerimize uyar ve Yayın Kurulumuz tarafından da uygun görülürse, web sitemizde imzanızla yayınlanacaktır. Konuşan, tartışan, farklı fikirlerin dile getirildiği bir Türkiye istiyoruz. “Özgür Özel, Ekrem İmamoğlu ve CHP’nin yeni yolu“ başlıklı yazıyı okuyucumuz Doğan Özkan kaleme aldı.
Muhalefet partileri, siyaseti sembolik fotoğraflar üzerinden okumak ile iktidarı değiştirmek arasında kritik bir tercih yapma noktasında. İktidar bloğu ise 19 Mart sonrasında eski gücüne ulaşamayacağını anladığı için bu yılki TBMM açılış resepsiyonunda geniş bir davet politikası izledi. Tüm partilerin katıldığı bu buluşmadan çıkan fotoğraflar ise siyasette beklenmedik dalgalanmalara yol açtı.
Özgür Özel ve CHP’nin değişim hamlesini durdurmak isteyenler bu tabloyu bir kırılma anı olarak gördü. Ancak Özgür Özel, Bolu mitinginde yaptığı konuşmayla adeta noktayı koydu:
“Açıkça söylüyorum; geçtiğimiz hafta bu otobüsün üstünde Filistin için muhalefet partilerinin liderleriyle birlikteydik. Her zor günümüzde yanımızda olan güçlü bir muhalefet var. İYİ Parti’den DEVA’ya, Saadet’ten Yeniden Refah’a kadar tüm partilerin CHP’ye yönelik saldırılar karşısındaki desteklerini okuduk, ziyaretlerini kabul ettik ve müteşekkir olduğumuzu ilettik.
Birileri, yıllardır bayramlaşmadığı partileri davet edip çay içti, el sıkmadıklarına çeşitli umutlarla el uzattı diye esas kızılacak dururken, hiçbir günahı olmayan parti seçmenlerine ağır sözler söylenmesin. Çünkü biz CHP’yi bir cephe olarak savunmuyoruz; biz Türkiye’nin demokrasisini savunuyoruz. Bunun için de çok iyi biliyoruz: Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz.
Geçmişte hatalar, kusurlar, tartışmalar oldu. Hepsinin üzerini çizdik, önümüze bakıyoruz. Kol kola, omuz omuza bu kötülüğe karşı demokratik mücadeleyle kazanacağız. Mücadeleyi büyütmeye, bütün muhalefetle kenetlenmeye söz mü? Sakın ha, kimse iktidara muhalefet etmek varken muhalefete muhalefetle uğraşmasın. Hedefimiz belli: Sandık gelecek, başımızdaki bu iktidar gidecek.”
Ekrem İmamoğlu da milletvekillerine gönderdiği mektupta bu yeni siyaset anlayışını pekiştirdi:
Medyascope'u destekle. Medyascope'a abone ol.
Medyascope’u senin desteğin ayakta tutuyor. Hiçbir patronun, siyasi çıkarın güdümünde değiliz; hangi haberi yapacağımıza biz karar veriyoruz. Tıklanma uğruna değil, kamu yararına çalışıyoruz. Bağımsız gazeteciliğin sürmesi, sitenin açık kalması ve herkesin doğru bilgiye erişebilmesi senin desteğinle mümkün.
“Bugün CHP bu ağır saldırı altındayken Meclis’te ve Meclis dışındaki tüm muhalefet partilerinden yalnızca dostluk gördük. Biz onlarla birlikte demokratik sistemi ve sandığı savunduk, savunmaya da devam ediyoruz. Bundan sonra DEM Parti’den İYİ Parti’ye, Saadet’ten DEVA’ya, TİP’ten Gelecek Partisi’ne kadar mücadele verdiğimiz tüm muhalefet partilerinin kurumsal kimliklerine de aynı şekilde sahip çıkmalıyız.”
Türkiye muhalefetinin önündeki yol, Mao Zedong’un o stratejik tavsiyesiyle özetlenebilir: “Dostlarınızı çoğaltın, düşmanlarınızı azaltın.”
Tercih, Türkiye’de yaşayanlarındır: Ya herkes kendini kurtarmaya çalışırken hep beraber boğulacağız ya da hep birlikte kurtulacağız. Bertolt Brecht’in sözlerini hatırlamanın tam zamanı: “Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz.”