Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın ana hissedarı olduğu Bankalararası Kart Merkezi’ndeki yolsuzluk soruşturmasında tutuklanan eski Genel Müdür Baran Aytaş, savcılık ifadesinde etkin pişmanlıktan yararlanmak istedi. Aytaş, 66 milyon 224 bin 448 liralık kamu zararına yol açtığı tespit edilen ihalelerde dönemin Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Emrah Şener’i sorumlu tutarken, “Devlet menfaatine hareket ettiğimi düşünerek hareket ettim, beni maşa olarak kullandı” dedi.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) ana hissedarı olduğu Bankalararası Kart Merkezi’nde (BKM) gerçekleşen yolsuzluk soruşturmasında tutuklanan eski Genel Müdür Baran Aytaş, savcılıkta verdiği ifadede etkin pişmanlıktan yararlanmak istediğini belirtti. Gazeteci İsmail Saymaz’ın haberine göre Aytaş, ihalelerdeki usulsüzlüklerden dönemin Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Emrah Şener’i sorumlu tuttu.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, 17 Ekim’de yaptığı açıklamada Merkez Bankası’nın Aralık 2024’te Şener ve Aytaş dahil 14 kişi hakkında suç duyurusunda bulunduğunu duyurdu. 10 Ekim’de gözaltına alınan yedi kişi tutuklanırken üç kişi adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Yurtdışında oldukları tespit edilen dört kişi hakkında yakalama kararı çıkarılması talep edildi.
Şener’in aracılığıyla Merkez Bankası’na girdi
Aytaş ifadesinde, Şener’in yüksek lisans hocası olduğunu ve Merkez Bankası’nda işe başlamasının onun aracılığıyla gerçekleştiğini söyledi. 2017’de Şener’in danışmanı olarak göreve başlayan Aytaş, 2021’de BKM Genel Müdür Yardımcılığı’na, altı ay sonra da Genel Müdürlük görevine atandı. Aralık 2024’te görevden uzaklaştırıldı.
Aytaş şu ifadeleri kullandı: “Merkez Bankası’na atanmamda ve BKM’de aldığım görevlerde Şener’in talebi ve katkısı oldu. Üst amirimdir. Ödeme sistemlerinden ve BKM’den sorumlu olduğu için atamalarda söz hakkı var.”
İhale bedelini önceden bildiler
Merkez Bankası Teftiş Kurulu’nun tespit ettiği beş usulsüzlükten ilki, Enarge Mühendislik Eğitim Danışmanlık Araştırma Geliştirme Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’ne verilen “Çipli Plastik Kart Alımı” ile “TROY İçin Spesifikasyon ve Applet Yazılım Geliştirme” ihaleleriyle ilgiliydi. Merkez Bankası bu iki ihalede 66 milyon 224 bin 448 lira kamu zararı tespit etti.
Teftiş Kurulu raporuna göre 2,5 milyon çipli kart için yaklaşık maliyeti belirleyecek komisyon ihale makamı tarafından atanmadı. 30 günlük tedarik süresine uyulmadı ve iki firmanın teklif vermesinin önüne geçildi. Bedel, teslimat gerçekleşmeden ödendi, yetkili satıcı belgesi olmadığı halde ihale Enarge’ye verildi.
“Yerli ve milli” söylemi
BKM Satın Alma Komisyonu ihalenin 66 milyon lira altında kalacağını öngördü. İhale 64 milyon 269 bin 745 lira karşılığı olan 3 milyon 235 bin dolara Enarge’ye verildi. Aytaş, “Parasal sınıra çok yakın olmasını Enarge’ye sormak lazım” diyerek şirketin bedeli önceden öğrendiğini ima etti.
Çipli kartlar 30 günde teslim edilmesi gerekirken parası ödendiği halde yedi ay sonra BKM’ye gönderildi. Aytaş ifadesinde şunları söyledi: “Şener, yerli milli kart üretmek için yabancılara alternatif oluşturması noktasında ihaleye davet edilmesi gereken firmalardan birinin Enarge olmasını söyledi. Kendisinin firmayla iletişimi var. Milli duygularla, devlet aklı olduğunu düşünerek Şener’in talimatlarını yerine getirdik.”
Şener’in tanıdığının şirketi ihaleyi aldı
Enarge’nin sahibi Taha Meli Arvas, Şener’in Özyeğin Üniversitesi’nden tanıdığı çıktı. Arvas 2020’de Sermaye Piyasası Kurulu başkanvekilliği görevine atandıktan sonra şirketi Hüseyin Halit Özdamar’a devretti. Özdamar yetkisini Mehmet Taha Durmuş ve Erdoğan Alkan’a bıraktı. Savcılık, Durmuş ve Alkan hakkında yakalama kararı çıkardı.
Arvas bugün Enerji Piyasaları İşletmeleri Genel Müdürü olarak görev yapıyor. Arvas’ın babası Ercümend Arvas, Aselsan Yönetim Kurulu Başkanı ve Cumhurbaşkanlığı Bilim, Teknoloji ve Yenilik Politikaları Kurulu Üyesi. Dosyada, baba Arvas’ın oğlunun şirketini devrettiği Alkan’la ortak kitap yayınladığı bilgisi yer aldı.
Vakıfbank’a zorla kart verdiler
BKM, bankalardan talep olmamasına rağmen 2,5 milyon çipli kartı Vakıfbank’a bedelsiz verdi. Vakıfbank “Bizden talep yok” diyerek geri çevirdi. Aytaş ifadesinde şunları kaydetti: “Bankalara 2,5 milyon kart temin edeceğimizi duyurduk. Sadece Vakıfbank’tan talep geldiği için onlara bedelsiz verdik. Vakıfbank talepleri olmadığını ve diğer bankalarla görüşebileceğimizi iletti. Ancak sonradan kartları temin ettiğimiz için bir bankaya verilmesi gerekiyordu. Şener’in talimatı doğrultusunda Vakıfbank’a teslim edildi.”
İhaleden bir gün sonra işin bedelinin tamamı Enarge’ye ödendi. TROY için Spesifikasyon ve Applet Yazılım Geliştirme ihalesi için başka şirketlerden teklif alınmadı. Aytaş, “İhalenin olduğu gün Şener, benden anbean bilgi alarak Enarge haricinde teklif veren olup olmadığını sordu” dedi.
Singapur’da paravan şirket kurdular
Aytaş’ın iddiasına göre Merkez Bankası’na stajyer olarak giren Muhammed Güven, Şener tarafından BKM’de işe başlatıldı. Güven, 13 Ocak 2023’te iki haftalığına Singapur’a gönderildi ve burada “EM Smartechs” adlı firmayı kurdu.
BKM tarafından Enarge’ye ödenen 4 milyon 100 bin doların 3 milyon 350 bin dolarlık kısmı “çip alımı” adı altında Singapur’daki bu şirkete gönderildi. Aytaş, “Bu paravan bir firmadır, bu işler için kuruldu” dedi. Güven de Aytaş ve Şener’le aynı gün tutuklandı.
Güven ifadesinde, “Çin’den çip akışları benim üzerimden gidiyor. Türkiye’de bu alanda en iyi üç şirketten biriyim. Nasıl paravan şirket olurum” dedi ancak şirketin BKM ihalesinden sadece beş ay önce kurulduğu ortaya çıktı.
Boğaziçi Üniversitesi’ne ödenen para paylaşıldı
Merkez Bankası Teftiş Kurulu’nun tespit ettiği ikinci usulsüzlük, Boğaziçi Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisi (TTO) ile yapılan anlaşmayla ilgiliydi. Aytaş’ın ifadesine göre iki proje için 44 milyon 150 bin lira ödendi.
Medyascope'u destekle. Medyascope'a abone ol.
Medyascope’u senin desteğin ayakta tutuyor. Hiçbir patronun, siyasi çıkarın güdümünde değiliz; hangi haberi yapacağımıza biz karar veriyoruz. Tıklanma uğruna değil, kamu yararına çalışıyoruz. Bağımsız gazeteciliğin sürmesi, sitenin açık kalması ve herkesin doğru bilgiye erişebilmesi senin desteğinle mümkün.
Fiyat teklifi alınmadan sözleşme yapıldığı, iş tamamlanmadan ödeme gerçekleştiği ve ihaleye çıkılmadığı tespit edildi. Rapora göre Şener, kendisiyle ortak makalesi bulunan Doç. Dr. Ali Coşkun’un proje yöneticisi olmasını sağladı. Şener’in kardeşi İbrahim’e 200 bin lira, Singapur’daki şirkete ise 693 bin 236 euro aktarıldı.
Aytaş, “TTO’ya ödenen paranın Şener ile bu çevreler tarafından paylaşıldığını tahmin ediyorum” dedi.
Maaşından “diyet” adıyla para verdi
Aytaş’ın Güven’in hesabına 2 milyon lira gönderdiği belirlendi. Sebebi sorulduğunda Aytaş, işe girmesini sağladığı için maaşından Şener’e para verdiğini öne sürdü:
“BKM’ye geçtiğim zaman Şener maaşımın artacağını söyledi. Şener’e fazla maaş yattığını söyleyince ‘Fazlayı ayır, zamanı gelince sana söylerim’ dedi. İki yıl biriktirdim. ‘Seni BKM’ye ben aldırdım, maaşı bana diyet olarak vereceksin. Kuruma aldırdığım herkes fazla yatanı bana verdi’ dedi. İşimden olma korkusuyla 2 milyon lirayı Şener’in söylediği Güven’e gönderdim.”
Aytaş, eski Genel Müdür Mehmet Zahit Samancıoğlu ile yardımcısı Bora Koç’un da para gönderdiğini ileri sürdü.
Kuzeninin şirketine doğrudan alım
Dosyada üçüncü suçlama, Be Bold adlı şirketten alınan ajans hizmetine ilişkindi. Toplam 1 milyon 857 bin 900 liralık ödeme zimmet olarak değerlendirildi. Şirketin sahibi olan Çağkan Göktuğ, Aytaş’ın kuzeni. Be Bold, ihaleden 2,5 ay önce kuruldu.
Aytaş bu konuda, “Sırf beni kırmamak ve yerli projeye destek vermek için daha az para karşılığında iş yaptı. Alternatif firmalar olduğu doğru ancak TROY’un isminin ‘Lirakart’ olarak değişmesi projesini gizlilik içinde tutmak istedik” ifadelerini kullandı.
Kredi kartını Şener’e verdi
Dördüncü suçlama, Aytaş’a verilen kurumsal kredi kartının şahsi harcamalarda kullanılmasıyla ilgiliydi. Aytaş savcılık ifadesinde şunları söyledi: “Şener kartı defalarca istedi. Önce karşı çıktım. Beni BKM’ye aldırdığını, görevden de alabileceğini söyleyerek tehdit etti. İşimden olurum korkusuyla verdim. Harcamaları Şener yaptı.”
Yemek kartları stajyerlere verilmedi
Beşinci suçlama, yurtdışında eğitim gören ve Şener’in tanıdığı öğrencilerin BKM’de stajyer olarak gösterilmesi ve bu kişiler için yemek kartı çıkarılmasıyla ilgiliydi.
Aytaş, yemek kartlarını Şener’e elden teslim ettiğini belirterek “Kim tarafından kullanıldığını bilmiyorum” dedi. Bu ifadeden kartların stajyerlere verilmediği anlaşıldı.
“Beni maşa olarak kullandı”
Aytaş, Şener tarafından maşa olarak kullanıldığını ileri sürerek sözlerini şöyle tamamladı: “Devlet menfaatine hareket ettiğimi düşünerek Şener’in emir ve talimatlarıyla iş yaptım. Beni maşa olarak kullandı. Bir kuruş menfaatim olmadı. İhaleler ve diğer hizmet alımları kapsamında kendisine para geleceğini, bana da pay vereceğini taahhüt etti. Ben hiçbir zaman taahhütte bulunmadım, para almadım.”
Şener suçlamaları reddetti
İddialara karşılık dönemin Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Emrah Şener, İstanbul 2. Sulh Ceza Hakimliği’ndeki ifadesinde suçlamaları reddetti. Şener, “TCMB’de başkan yardımcısıydım. BKM’de gerçekleşen ihale ve işlemlerle bağlantım yok. Bana yöneltilen tek bir para transferi var. O da Boğaziçi Üniversitesi’nde öğretim görevlisi olduğum sürede bir arkadaşımın gerçekleştirdiği 200 bin liralık transfer. BKM’de personel belirleme yetkim yok” dedi.
Geçmişte akademisyen olarak görev yaptığı Özyeğin Üniversitesi’ndeki biyografisine göre Emrah Şener, lisans eğitimini Boğaziçi Üniversitesi’nde tamamladı. Yüksek lisansını London School of Economics’de yaptı ve doktora derecesini Matematiksel Finans alanında Imperial College London’dan aldı. HSBC ve Citibank’ın Londra ofislerinde çalıştıktan sonra Özyeğin Üniversitesi’ne katıldı. Eylül 2016’da Merkez Bankası başkan yardımcılığı görevine atandı. Eylül 2020’de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kararıyla Merkez Bankası’ndaki görevine yeniden atandı.