Roboski aileleri: “TBMM’deki komisyon bizi de dinlesin”

Medyascope, yeni çözüm sürecinin bölgedeki yansımaları için bu kez Gülyazı (Roboski) köyündeydi. Bundan 14 yıl önce Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) düzenlediği hava saldırısında 19’u çocuk, 34 kişi hayatını kaybetti. Peki Roboski aileleri sürece nasıl bakıyor? Beklentileri neler? Göksel Göksu acıları bugün dahi taze olan köylülerle konuştu.

Tahmini okuma süresi: 1 dakika

Roboski aileleri süreçten ne bekliyor?

Medyascope ekibinin Van, Hakkari ve Yüksekova’dan sonraki durağı Şırnak’ın Uludere ilçesine bağlı Gülyazı, nam-ı diğer Roboski köyü oldu. İran ve Irak sınır boyuna paralel olarak kıvrılan yolu kateden Göksel Göksu, Kaya Heyse ve Murat Türsan’ın ulaştığı köyün 5 kilometre ötesinde, Irak sınırının öte yanında kalan Sinat-Haftanin bölgesinde 14 yıl önce 19’u çocuk 34 kişi TSK’nın düzenlediği hava saldırılarında hayatını kaybetti.

Roboski aileleri
Gülyazı Köyü (Fotoğraf: Kaya Heyse)

28 Aralık 2011’deki saldırı sonrası TSK’nın “PKK’lı sanılarak” vurulduğunu açıkladığı köylülerin merkeplerle kaçak çay, tütün ve mazot taşıdıkları ortaya çıktı.

Hukuk mücadelesi 7 yıl süren ve Mayıs 2018’de son bulan ailelerin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) yaptığı başvuru da iç hukuk yolları tüketilmediği gerekçesiyle reddedildi.

Hayatını kaybeden Serhat Encü’nün ailesi hariç, diğer tüm aileler devletin verdiği tazminatı kabul etti.

Roboski aileleri anlatıyor. Halime Encü (solda), Veli Encü ve Göksel Göksu (Fotoğraf: Kaya Heyse).

Yeni sürecin başarısı için bölgede dillendirilen taleplerden biri de, başta Roboski olmak üzere, tarafların acılarıyla yüzleşilmesi. 

Mehmet Ali Tosun’un babası Zeki Tosun, Serhat Encü’nün kardeşi Veli ve annesi Halime Encü, Nevzat Encü’nün annesi Nahide Encü ile Şervan Encü’nün annesi Leyla Encü, olayın gerçekleştiği gün yaşadıkları ortak acıyı anlattı.

Medyascope'u destekle. Medyascope'a abone ol.

Medyascope’u senin desteğin ayakta tutuyor. Hiçbir patronun, siyasi çıkarın güdümünde değiliz; hangi haberi yapacağımıza biz karar veriyoruz. Tıklanma uğruna değil, kamu yararına çalışıyoruz. Bağımsız gazeteciliğin sürmesi, sitenin açık kalması ve herkesin doğru bilgiye erişebilmesi senin desteğinle mümkün.

O gün ölenlerin büyük çoğunluğunu oluşturan Encü ailesi, köyün geçimini öteden beri sınırdan kaçak yollarla, katırlar yüklenerek getirilen çay, şeker, sigara, mazot gibi ürünlerle karşıladığını anlattı. Uzun yıllar faillerin yargılanması için uğraştıklarını anlatan aileler, Anayasa Mahkemesi ve AİHM’e yaptıkları başvuruların reddedilmesi nedeniyle devletin verdiği tazminatı aldıklarını anlattı.

Roboski aileleri
Zeki Tosun (en solda) olayın her yıldönümünde gözaltına alındığını anlattı (Fotoğraf: Kaya Heyse).

Tazminatı kabul etmeyen tek aile “Adalet sağlanmadan para almayız” diyen, Serhat Encü’nün ailesi. Veli Encü hislerini “Acılarımızı hafife alıyorlar” sözleriyle özetliyor. 

Yeni süreçle ilgili görüşlerini de paylaşan aileler, bölgenin genelinde olduğu gibi çözüm sürecinin başarıya ulaşmasını istiyor. Ancak onlar da güven sorunu yaşıyor.

Çözümün başarıya ulaşması için adım atılmasını bekleyen aileler, kendilerini ikna edecek adımları Öcalan’ın sürece dâhil edilmesi, siyasi tutukluların serbest bırakılması ve geçmişle yüzleşilmesi olarak sıralıyor.

TBMM çatısı altında kurulan komisyona davet edilmediklerini ve kendilerinin de komisyonda konuşmak istediklerini söyleyen aileler, çalışmalar için de “Roboski alt komisyonu gibi göstermelik olmasın” ifadesini kullanıyorlar.