Ben Devri (1) – Tayfun Polat ve Hakan Tamar’la söyleşi: Bağımsız müzik kültürü, dijital radyoculuk ve yeni üretim anlayışı

Medyascope’un yeni programı Ben Devri’nin ilk bölümünde Harun Şahnacı, konukları Tayfun Polat ve Hakan Tamar ile Modart Radyosu’nun serüvenini, dijital ve karasal radyoculuğun farklarını, bağımsız müzik kültürünü ve müzikte yeni dalga mottosunu konuştu.

Ben Devri’nin ilk bölümü Tayfun Polat ve Hakan Tamar’ın radyosu Radyo Modart’ın hikayesiyle başladı. Hakan Tamar radyoculuk faaliyetlerini anlatarak söze başladı:

“İlk jenerasyon radyocuyum. Bu ülkede 1992 yılında özel radyolar faaliyete geçmişti. Ben de mesleğe o zaman atıldım. Radyoculuk faaliyetlerimi değişik platformlarda sürdürdüm. Şu anda da gerek FM bandında bir radyodayım, gerekse kendi kurduğumuz internet radyosu Radyo Modart’ta faaliyetteyim.”

Radyo Modart’ın kurucularından Tayfun Polat da radyonun kuruluşundan ve faaliyetlerinden bahsetti:

“Başlarından itibaren organizasyon kısmında daha çok dahil oldum. 90’larda benim de bir süreliğine Kent FM’de radyoculuk deneyimim oldu, sonrasında DJ’lik, kültür sanat alanında prodüksiyon işlerim oldu. Daha sonra tekrar Radyo Modart var. Çok hızlı bir devinimle bir sürü yeni müzisyenin ortaya çıkmasıyla ve aslında bu konuyu kimsenin fark etmemesiyle beraber kendime vazife edindim. Ben bunları belgeleyeceğim, arşivleyeceğim diye.”

Yeni dalga mottosu

Moderatör Harun Şahnacı, Radyo Modart’ın müzikteki hakim piyasa anlayışına alternatifler getirdiğini söyledi. Hakan Tamar yeni dalga anlayışını anlattı:

“Neue Deutsche Welle dediğimiz bir esin kaynağımız var. 70’lerin sonunda Almanya’da üretilen bazı müziklerin tanımlandığı bir tabir bu. Oradan esinlenerek yeni Türkiye dalgası şeklinde direkt kaba bir tercüme yapmıştık başta. Daha sonra bu yeni dalga söylemine evrildi. Sonra da Türk müziğinde yeni dalga oldu. Aslında bu bir şemsiye ve bu dönemde yapılan tüm müzikleri bu şemsiyenin altında değerlendirmek istediğimiz bir söylem bu.”

Medyascope'u destekle. Medyascope'a abone ol.

Medyascope’u senin desteğin ayakta tutuyor. Hiçbir patronun, siyasi çıkarın güdümünde değiliz; hangi haberi yapacağımıza biz karar veriyoruz. Tıklanma uğruna değil, kamu yararına çalışıyoruz. Bağımsız gazeteciliğin sürmesi, sitenin açık kalması ve herkesin doğru bilgiye erişebilmesi senin desteğinle mümkün.

Bağımsız müzik kültürü ve yeni üretim anlayışı | Ben Devri (Video)
Bağımsız müzik kültürü ve yeni üretim anlayışı | Ben Devri (Video)

Dijital radyo ve karasal radyo

Hakan Tamar dijital ve karasal radyoculuğun farklarını ele aldı. Günümüz dünyasında dijital yayıncılığın daha çok önem kazanacağını belirtti:

“Karasal radyo dediğimiz FM bandında yayın yapmak ve eğer havadaysan bütün insanlara erişebilirsin. Dijitalin dinamikleri daha farklı, havadaki duruma göre. Havadaki durumda pek çok kural, mecburiyet var. Dijital yayın daha bağımsız. Senin evinden de yapabileceğin bir şey dijital yayın. Hele günümüz şartlarında herkes kendi radyosunu evinden kurabilir. Kendi internet sitesinden yayın yapabilir. Dolayısıyla çok net farklar var ikisinin arasında. Bir takım elbette kesişim kümeleri de var tabii ki. Sonuçta bunlar radyo yayını ve bu radyo yayıncılığı. Günümüzde yani gelinen noktada radyo yayıncılığında dijital yayıncılığın çok daha önem kazanacağını düşünüyorum.”

Bağımsız müzik ve “Kendin Yap” (Do It Yourself) felsefesi

Tayfun Polat bağımsız müziğin oluşum sürecinden ve “Kendin Yap” felsefesinden bahsetti. Bu felsefenin punk müzikle ilişkisini yorumladı:

“Amerikalıların 2. Dünya Savaşı’ndan sonra icat ettiği bir pazarlama stratejisi ‘Kendin Yap’. Bunu özellikle punklar sisteme karşı bir şey çeviriyorlar. Zaten Punk’ın o kadar çiğ ve basit bir müzik olması bu yüzden. İzleyen herkes diyor ki ben de yaparım. Kendi medyalarını kuruyorlar fanzinler üzerinden. Sonra dükkanlar diyor ki biz bunları satıyoruz, ediyoruz derken bağımsız firmalar böyle kuruluyor. Bağımsız müzik böyle oluşuyor yani.”