PKK Türkiye’deki tüm güçlerini çektiğini duyurdu

PKK, Barış ve Demokratik Toplum sürecini ikinci aşamaya taşımak için Türkiye’deki tüm güçlerini Medya Savunma Alanları’na çektiklerini duyurdu.

PKK Türkiye'deki gerillalarını çektiğini duyurdu

ANF’nin haberine göre PKK, Barış ve Demokratik Toplum sürecini ikinci aşamaya taşımak için Türkiye’deki tüm silahlı güçlerini Medya Savunma Alanları’na çektiklerini duyurdu.

Açıklamaya, KCK Yürütme Konseyi Üyesi Sabri Ok ile Vejin Dersim ve Devrim Palu’nun aralarında bulunduğu 25 militan katıldı.

Açıklamanın Türkçesi KCK Yürütme Konseyi Üyesi Sabri Ok, Kürtçesi ise YJA Star Serhat Eyalet Komutanlığı Üyesi Vejin Dersim tarafından okundu.

Örgütün açıklamasında siyasi ve hukuki yaklaşımların gecikmeden gösterilmesi gerektiği vurgulandı, “Çok açık ki biz 12. Kongre Kararlarına bağlıyız ve uygulamakta kararlıyız. Ama bunların pratikleşmesi için de yine PKK 12. Kongresinin aldığı kararlar doğrultusunda sürecin gerektirdiği hukuki ve siyasi yaklaşımlar gecikmeden gösterilmelidir” denildi.

Açıklamada, “12. Kongre Kararları temelinde planladığı Türkiye sınırları içinde çatışma riski oluşturan ve olası provokasyonlara açık olan Türkiye’deki tüm güçlerimizi Medya Savunma Alanlarına geri çekme işlemini önder Abdullah Öcalan’ın da onayı temelinde gerçekleştirmekteyiz” denildi.

Örgütün açıklaması şöyle:

“Süreç kritik bir aşamadan geçiyor”

“Ortadoğu’da yaşanan çatışma ve savaşların Türkiye’nin ve Kürtlerin geleceğini çok ciddi biçimde tehdit eder hale gelmesi üzerine; geçen yıl Cumhurbaşkanı ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’yle, Önder Abdullah Öcalan’ın açıklamalarıyla başlayan ve Önder Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat 2025 tarihli ‘Barış ve Demokratik Toplum’ çağrısı ile kimlik kazanan süreç, son derece önemli ve kritik bir aşamadan geçmektedir.

“Net ve kararlı tutumumuzu ortaya koyduk”

Geçen 8 aylık süre içinde Kürt tarafı olarak biz, Barış ve Demokratik Toplum çağrısı temelinde tarihi öneme sahip büyük adımlar attık. Sakin ve rahat bir tartışma ortamı yaratabilmek için, çağrıdan hemen sonra 1 Mart günü ateşkes ilan ettik. Önder Abdullah Öcalan’ın uygun yöntemlerle gerçekleştirdiği yönlendirme temelinde 5-7 Mayıs tarihleri arasında PKK 12. Kongresini toplayarak PKK’nin örgütsel varlığını ve silahlı mücadele stratejisini sona erdirme kararlarını aldık ve bunların ancak Önder Abdullah Öcalan’ın doğrudan yürütmesi ile pratikleşebileceğini de bu kararlara ekledik. İki ay sonra 11 Temmuz günü ise, Önder Abdullah Öcalan’ın görüntülü çağrısı temelinde KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanı Besê Hozat yönetimindeki 30 kişilik Barış ve Demokratik Toplum Grubu, düzenlenen bir törenle silahlarını yakarak, silahlı mücadeleyi sona erdirme kararını uygulamadaki net ve kararlı tutumumuzu ortaya koydu.

PKK Türkiye'deki tüm güçlerini çektiğini duyurdu

“Türkiye’deki tüm güçlerimizi geri çekmeyi gerçekleştiriyoruz”

Önder Abdullah Öcalan ve PKK öncülüğünde Kürt tarafının attığı bu tarihsel adımlar, Türkiye siyasi ve toplumsal ortamını derinden etkileyerek, barış ve demokratikleşme doğrultusunda yeni bir ruh ve irade ortaya çıkardı. Kürtlerin barış, demokratik ve özgürlükten yana olan bu cesur ve fedakar tutumu, Türkiye içinde ve dışında genel planda hep takdirle karşılanmıştır.

Yaşanan yetersiz yaklaşımlara rağmen Önder Abdullah Öcalan ve Kürdistan Özgürlük Hareketi, Türkiye ve Kürtler üzerine gittikçe ağırlaşan tehlikeleri bertaraf edebilmek için gelecek yüzyılların özgür, demokratik ve kardeşçe yaşamının temellerini atabilmek için, Barış ve Demokratik Toplum sürecini ikinci bir aşamaya taşıyabilmek amacıyla ön açıcı yeni pratik adımlar atmaya çalışmaktadır. Bu doğrultuda, 12. Kongre Kararları temelinde planladığı Türkiye sınırları içinde çatışma riski oluşturan ve olası provokasyonlara açık olan Türkiye’deki tüm güçlerimizi Medya Savunma Alanlarına geri çekme işlemini Önder Abdullah Öcalan’ın da onayı temelinde gerçekleştirmekteyiz. Medya Savunma Alanlarına ulaşan gruplardan bir kısmı şu an burada bulunmakta ve bu açıklamaya bizzat katılmaktadır. Ayrıca sınır alanlarında da çatışma riski oluşturan olası provokasyonlara açık olan mevzilerde de benzer düzeltici tedbirler alınmaktadır.

Medyascope'u destekle. Medyascope'a abone ol.

Medyascope’u senin desteğin ayakta tutuyor. Hiçbir patronun, siyasi çıkarın güdümünde değiliz; hangi haberi yapacağımıza biz karar veriyoruz. Tıklanma uğruna değil, kamu yararına çalışıyoruz. Bağımsız gazeteciliğin sürmesi, sitenin açık kalması ve herkesin doğru bilgiye erişebilmesi senin desteğinle mümkün.

Kuşkusuz attığımız bu adımların etki düzeyini pratik gösterecektir. Ancak attığımız bu pratik adımlar da PKK’nin 12. Kongre Kararlarını uygulamadaki kararlılığı ve net tutumumuzu bir kez daha ortaya koymaktadır.

“Hukuki ve siyasi yaklaşımlar gecikmeden gösterilmelidir”

Çok açık ki biz 12. Kongre Kararlarına bağlıyız ve uygulamakta kararlıyız. Ama bunların pratikleşmesi için de yine PKK 12. Kongresinin aldığı kararlar doğrultusunda sürecin gerektirdiği hukuki ve siyasi yaklaşımlar gecikmeden gösterilmelidir. Bu çerçevede PKK’ye özgü Geçiş Hukuku esas alınmalı, demokratik siyasete katılabilmek için gerekli özgürlük ve demokratik entegrasyon yasaları gecikmeden çıkarılmalıdır.

Son olarak çağrımız, başta kadınlar ve gençler olmak üzere tüm halkımızadır. Süreç birilerinden bir şeyler bekleme değil, özgür ve demokratik yaşamı örgütlü mücadeleyle yaratma ve kazanma sürecidir. O halde kendini bu yaşamın içinde gören herkesin ‘Barış ve Demokratik Toplum Sürecinin’ başarısı için seferberlik düzeyinde mücadele etmesi gerekir.

Barış ve Demokratik Toplum Manifestosu mutlaka zafere ulaşacaktır.”

11 Temmuz’da silah yakma töreni düzenlenmişti

Abdullah Öcalan’ın çağrısı üzerine PKK daha önce 11 Temmuz’da bir tören düzenlemişti. KCK Yürütme Konseyi Eş Başkanı Bese Hozat kod adlı Hülya Oran’ın aralarında bulunduğu 30 kişilik PKK grubu, 11 Temmuz’da silahlarını yakmıştı.

Silah bırakan Barış ve Demokratik Toplum Grubu’nun açıklamasında “Bundan sonra özgürlük, demokrasi ve sosyalizm mücadelemizi, demokratik siyaset ve hukuk yöntemiyle yürütmek amacıyla ve demokratik entegrasyon yasalarının çıkarılması temelinde silahlarımızı özgür irademizle imha ediyoruz” denilmişti.

AFP’ye konuşan Bese Hozat, “Türk devletinin bize demokratik siyaset hakkı tanıması lazım. Demokratik siyaset yapmak için Türkiye’ye gitmeye hazır ve istekliyiz” demişti.