İBB Başkanı ve CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu bu kez de “casusluk” suçlamasıyla tutuklandı. Soruşturmada adı geçen “İngiliz ajan” Christopher Paul McGrath’in şirketinin Türkiye’de bakanlıklardan ihaleler aldığı ortaya çıktı. Tüm bu gelişmeler yaşanırken İngiltere Başbakanı Keir Starmer da Ankara’ya geldi. Peki soruşturma kapsamında İmamoğlu nasıl “İngiliz ajanı” olarak gösterildi?
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın “casusluk” suçlamasıyla başlattığı soruşturma kapsamında, CHP’nin cumhurbaşkanı adayı ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı (İBB) Ekrem İmamoğlu, Necati Özkan ve gazeteci Merdan Yanardağ tutuklandı. Savcılık bilgi notlarına göre casusluk soruşturması iki isim üzerine kurulu. Birisi “Ben casusum” deyip itirafçı olan Hüseyin Gün, diğeri İngiliz vatandaşı Christopher Paul McGrath. Peki kim bu McGrath?
“İngiliz ajan” Türkiye’de ihaleler aldı
Konuyu araştıran gazeteci Bahadır Özgür Christopher Paul McGrath ve şirketi hakkında önemli bilgilere ulaştı.
Örneğin, McGrath’in yöneticisi olduğu Prodaft adlı siber güvenlik şirketi Türkiye’deki kamu kurumlarından ihale aldı.
Özgür’ün Halk TV’deki haberine göre İlk ihale Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na bağlı Coğrafi Bilgi Sistemleri Genel Müdürlüğü’nün 6 Kasım 2024’te düzenlediği, ‘lisans yönetimi yazılım paketi’ alımı. 1 milyon 180 bin lira bedelle 4 Aralık 2024 günü sözleşme imzalandı. İkinci iş ise Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın düzenlediği ‘U.S.T.A. Siber İstihbarat Platformu Üyelik Bedeli’ ihalesi. İhale doğrudan temin ile yapıldı.795 bin lira bedelli ihalenin sözleşmesi 18 Haziran 2025 günü imzalandı.
Yani savcılığın Hüseyin Gün’ün tutuklandığını söylediği tarihten iki hafta önce.


Prodaft ilk İstanbul’da kuruldu. İngiltere’deki şirket 2024’te açıldı. Şirketin yüzde 100 hissesi Hollanda’da bulunan Proactivecyber Technologies B.V.’ye ait. Yine Türkiye’deki şirketin tüm hisseleri de Hollanda’daki şirketin.
Alanında tanınan bir şirket. ‘Karşı hacker’ ya da ‘Beyaz hacker’ denilen güvenlik faaliyetlerinde uzmanlar. Avrupa’da da önemli işler alıyorlar.
Bahadır Özgür’ün yazdığına göre savcılık McGrath’ın halen çalıştığı şirkete, “Türkiye-İsviçre merkezli” diyor.
Ama Türkiye’deki faaliyetlerine dair detay vermiyor. Casusluk gibi bir suçlama yöneltilen bu kişinin çalıştığı şirkete yönelik bir soruşturma olup olmadığı da bilinmiyor şimdilik.
Hüseyin Gün ve Christopher Paul McGrath ilişkisi
Hüseyin Gün ifadesinde McGrath’i tanıdığını ama birkaç WhatsApp yazışması dışında 6 yıldır konuşmadıklarını anlattı.
İfadeye göre McGrath, 2018 yılı sonlarında Aaron Barr ile birlikte Hüseyin Gün’ün yürüttüğü dijital analiz ve imaj çalışmaları kapsamında adı geçen kişilerden biri. WhatsApp yazışmalarına göre McGrath, bir “dijital imaj yönetimi” projesi üzerinde çalışan ve uluslararası bağlantılara sahip bir danışman olarak tanımlanıyor.
McGrath, Aaron Barr’la yaptığı konuşmalarda “medya anlatısının Andy N. tarafından yönetileceğini, kendilerinin ise dijital imajı ve sosyal medya görünürlüğünü güçlendireceklerini” söylüyor. Hüseyin Gün’ün teknik ekibiyle bu süreçte iletişimde olduğu anlaşılıyor.
Bu diyaloglarda McGrath, “arama sonuçlarının ve dijital imajın kesinlikle etkilenebileceğini” belirtiyor; bu da onun klasik bir istihbarat görevlisinden ziyade medya stratejisti veya dijital itibar danışmanı gibi bir rolde yer aldığını düşündürüyor.
Aaron Barr ise Amerika’da siber güvenlik ve veri analiz alanında tanınan bir isim. 2011’de HBGary Federal adlı şirketin CEO’suydu. Wikileaks’e destek veren Anonymous grubunu deşifre etmeye çalışırken kendi e-postalarının hacklenmesiyle uluslararası ölçekte tanınmış, hatta “hacklenen hacker” diye anılmıştı. Bu olaydan sonra Barr özel sektörde “dijital izleme, sosyal medya analitiği ve psikometrik profil çıkarma” alanlarına yöneldi.
Nasıl oldu da konu İmamoğlu’na geldi?
Hüseyin Gün itirafçı olunca casusluk soruşturması bir anda Ekrem İmamoğlu’na yöneldi. Soruşturmada Hüseyin Gün’ün “iş insanı adı altında istihbarat faaliyeti yürüttüğü” ve “Jupiter1881” kullanıcı adıyla “Bluestar81” rumuzlu Necati Özkan’la kriptolu görüşmeler yaptığı ileri sürüldü. Savcılığa göre, bu temaslar “İmamoğlu suç örgütünün” seçim kampanyası sırasında seçmen verilerini kullanarak “İngiltere lehine casusluk” yapması anlamına geliyordu.
İktidara yakın gazetecilerden Nedim Şener ise – sadece Hüseyin Gün’ün savcılara anlattığından hareketle – İstanbul Senin uygulamasının İngiltere Dış İstihbarat Servisi (MI6) projesi olduğunu yazdı, yani aslında “İngiltere seçimi kazanması için Ekrem İmamoğlu’na yardım etti” demek istedi.
Medyascope'u destekle. Medyascope'a abone ol.
Medyascope’u senin desteğin ayakta tutuyor. Hiçbir patronun, siyasi çıkarın güdümünde değiliz; hangi haberi yapacağımıza biz karar veriyoruz. Tıklanma uğruna değil, kamu yararına çalışıyoruz. Bağımsız gazeteciliğin sürmesi, sitenin açık kalması ve herkesin doğru bilgiye erişebilmesi senin desteğinle mümkün.
Peki “İstanbul Senin” nedir?
İstanbul Senin, 2022 yılında İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) tarafından geliştirilen bir dijital kent uygulaması. Temel hedefi, İstanbul’da yaşayanların belediye hizmetlerine tek platformdan erişebilmesini ve kent yaşamına aktif katılımını sağlamak.
Uygulama üzerinden vatandaşlar toplu ulaşım, İSPARK, İSKİ, kültür-sanat etkinlikleri, belediye duyuruları, sosyal destek başvuruları gibi birçok işlemi tek yerden yapabiliyor.
Proje, İBB Teknoloji A.Ş. ve Veri Laboratuvarı ekipleri tarafından geliştirildi; Necati Özkan’ın seçim kampanyasında kullandığı dijital altyapıdan esinlenmiş olsa da uygulamanın resmî versiyonu, 2019 seçimlerinden yıllar sonra, tamamen belediye içi bir yazılım olarak yayına girdi.
İstanbul Senin’in “casusluk” soruşturmasıyla bağı ne?
Bağlantı, tamamen Hüseyin Gün’ün 2019’daki “Digitalizing Democracy” sunumu üzerinden kuruluyor. Gün etkin pişmanlıktan yararlandığı 262 sayfalık ifadesinde bu sunumun, “İstanbul Senin”e benzeyen bir vatandaş katılım uygulaması olduğunu söylüyor — ama kendisi o uygulamanın geliştiricisi olmadığını, sadece fikir aşamasında benzer bir dijital demokrasi projesi tasarladığını belirtiyor.
Savcılık ise bu benzerliği “veri paylaşımı ve seçmen profili çıkarma” iddiasıyla ilişkilendirip, “İstanbul Senin projesi aslında yabancı destekli bir dijital ağ mıydı?” sorusunu dosyaya dahil etmiş.
MI6’in başında olan Richard Moore bir dönem İngiltere’nin Ankara Büyükelçisi’ydi. Moore daha bir ay önce (19 Eylül 2025) İstanbul’da bir basın düzenlemiş, Türkiye’nin önemini anlatmıştı. Anadolu Ajansı bile toplantıyı haberleştirdi. Koyu bir Beşiktaş taraftarı da olduğunu belirten Moore, MI6 görevini ekim başında bıraktı.

İktidara yakın medyaya bakıldığında ve soruşturma dosyaları okunduğunda İngiltere, Derin devleti aracılığıyla Ekrem İmamoğlu ile birlikte (ya da onun için) bir takım dolaplar çeviriyor. Soruşturma ve iddialar da “manidar” bir zamanlamayla ortaya atıldı.
İngiltere Başbakanı Keir Starmer bugün Ankara’da. İngiltere yönetimi iddialara karşı sessizliğini koruyor. Gazeteci Barçın Yinanç da İngiltere’nin bu tutumunu “çifte standart” olarak nitelendirdi.
Yinanç, “İngiltere’nin yeni büyükelçisi Jill Morris, Özgür Özel’in davetli olduğu G7 büyükelçileri yemeğine dahi katılmadı. CHP’nin ideolojik kardeşi olan İşçi Partisi iktidarda ama İngiltere muhalefete mesafeli davranıyor. Starmer, Türkiye’deki sosyal demokrasiyi değil, Erdoğan yönetimiyle ilişkileri önemsemiş görünüyor” diye yazdı..
Yinanç’a göre Starmer’ın bu ziyareti, Eurofighter Typhoon uçakları anlaşması gibi ekonomik çıkar dosyalarıyla bağlantılı.
Barçın Yinanç, “İngiltere bu anlaşmayı kendi kamuoyuna ‘binlerce kişilik istihdam’ olarak satarken, Türkiye’nin de buna büyük ihtiyaç duyduğunu biliyor. Dolayısıyla Starmer, iktidarın CHP korkusunu fırsata çeviriyor” ifadelerini kullandı.
CHP’nin Dış Politikadan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Namık Tan’ın casusluk iddiaları üzerine yazdıkları ilginç:
İngiltere ile ikili ilişkilerde tarihteki en mükemmel dönemin yaşandığını söyleyerek övünüyorlar. İngilizlerin Eurofighter alabilmemiz için Katar nezdinde de lobi yaptığını böbürlenerek anlatıyorlar. İngiltere istihbaratının başına İstanbul'da Rusya'ya yönelik siber ihbar…
— Namık Tan (@NamikTan) October 26, 2025
İngiltere ile tarihteki en mükemmel dönemi yaşadıklarını söyleyip övünen iktidar, aynı İngiltere’yle ilişkili olduğu iddiasıyla Ekrem İmamoğlu’na casusluk suçlaması yöneltiyor.
Tan, “Bir adam bulup ona ‘İngiliz ajanıyım’ dedirterek milyonlarca kişinin oyuyla Cumhurbaşkanı adayı olmuş bir belediye başkanını hedef alıyorlar. Oysa aynı İngiliz’in şirketine devlet ihale vermiş” diyerek tepki gösterdi:
Madem casusluk vakası ortaya çıkardınız çağırsanıza Ankara’daki İngiltere Büyükelçisi’ni Dışişleri Bakanlığına, göndersenize Londra Büyükelçimizi İngiliz Dışişlerine…
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, dün (26 Ekim) İstanbul’daki Çağlayan Adliyesi önünde yaptığı açıklamada “casusluk” iddialarına sert tepki göstererek, “Ekrem Başkan’la ilişkilendirmeye çalıştıkları kişi biraz önce itirafçı olmuş, ‘İngiliz ajanıyım’ demiş. İngiliz ajanı ile çalışan biz değiliz, İngiliz istihbaratıyla çalışmaya AK Partililer alışkındır” dedi.






