Başkan Şi Cinping kendi mirası olacak yeni şehri anlatırken şehrin çeşitli kriterlerde öncü olacağını belirtti. Buna göre yeni şehir, yeşil, ekolojik ve çevre dostu, modern bir biçimde dizayn edilmiş, teknoloji ve araştırma geliştirme şirketleri için çekim merkezi ve hızlı, verimli bir ulaşım ağına sahip olmanın yanı sıra, şehirde kaliteli ve ulaşılabilir kamu hizmetinin verilecek.
Çin ciddi bir çevresel felaketin uçurumunda olduğunun farkında. Çin’de her yıl bir milyon kişi hava kirliliği sebebiyle yaşamını yitiriyor.
Pekin’in 2 saat güneyindeki Hebei bölgesi için projelendirilen “yeni yeşil şehir konsepti” devletten büyük destek almayı başardı.
Çin Kalkınma Bankası’ndan gelecek 19 milyar dolarlık ilk fonla, bu tarım bölgesi yeşil ve modern bir şehirleşme vaadi ve vizyonuyla kullanıma sokulacak.
Çin Devlet Başkanı Şi Cinping’in arkasında olduğu ve her fırsatta desteğini gösterdiği projenin nihai bütçesinin 290 milyar doları bulması bekleniyor. Bu devasa rakamın ise devletin sponsorluğunda kolaylıkla toplanacağı biliniyor. Başkan Şi şimdiden bazı üniversiteler ve kamu şirketlerinin o bölgeye yönlendirileceğini belirtti.
Pekin sakinlerinin, hızlı trenle ulaşım kolaylaştırılacağı Xiongan şehrine ve ucuz konut projelerine akın etmesi bekleniyor. Pekin kiraların, çalışanların gelirine oranla oldukça yüksek olduğu metropollerden biri.
1 Nisan’da kurulacağı resmi olarak duyurulan şehir şimdi uluslararası yatırımları bekliyor.
30 sene içerisinde inşaasının bitmesi öngörülen Norveç’in çılgın projesinde bilim kurgudan fazlası var. Devlet tarafından tam destek gören proje, akıllı pek çok yeşil ve sürdürülebilir teknoloji imkanlarını kullanacak. Bununla birlikte, şehirde insansız araçlar, otomasyon sistemleri, atık geri dönüşümü ve güneş panelleri mevcut olacak.
Dünyadaki ilk olarak negatif enerji tüketiminden pozitif enerji üretimine geçecek olan havaalanı, fazla üretimi çevredeki binalara ve şehirlere yönlendirilecek. 2025 yılı itibariyle ise şehirde, insansız araba kullanılmaya başlanacak.
Dünyada tüm havaalanları şehir ve yerleşim merkezlerinden uzak tutulmaya çalışılırken, burası şehirlilerin boş vakitlerini geçirecekleri bir vaha olarak düşünülmüş. Büyük bir park ile bütünleştirilen merkezde çeşitli aktiviteler mevcut olacak ve iş insanları için de çalışabilecekleri ve diğer insanlarla iletişime geçebilecekleri çeşitli mekanlar bulunacak.
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
Projenin mimari yöneticisi Haptic Mimarlık’tan Tomas Stokk projeyi şu şekilde değerlendirdi:
“Sıfırdan bir şehir planlamak bulunmaz bir fırsat. Kentsel planlama uzmanlarıyla beraber yürüyüş alanları, dış alanlara nüfus eden aktif ön cepheler ve son model teknolojilerin kullanımıyla geleceğin yeşil ve yenilenebilir şehrini tasarladık. Bu biz mimarlar olarak içerisinde bulunabileceğimiz en heyecanlı proje”.
İnşaata 2019’da başlanacak ve ilk binalar 2022 yılında tamamlanacak.
Dünya Sağlık Örgütü’nün son raporlarına göre yılda 7 milyon kişi hava kirliliği sebebiyle yaşamını yitiriyor, bu erken ölümlerin sebepleri içerisinde çevresel faktörlerden birincisi.
Yeşil banklar, Asya ve Avrupa’nın çeşitli şehirlerinde boy gösteriyor: Berlin, Oslo, Paris, Amsterdam, Brüksel, Drammen, Newcastle, Hong Kong son olarak da Londra. Boyuna yerleştirilen 1.600 saksıdan oluşan yosun ormanı karbondioksit, kir, is ve bazı diğer kirletici maddeleri emiyor.
Laboratuvar testleri bu enstalasyonun çevresel etkisini sayısal verilerle ortaya çıkarıyor: Bir ağaç yılda 0.022 metrik ton karbondioksit emerken, bir bank ise yılda 240 metrik ton karbondioksit emiyor. Yeşil banklar, sadece gaz halindeki sağlığa zararlı bileşenleri yok etmekle kalmıyor aynen bir ağaç gibi fotosentez yapıp temiz hava ve oksijeni atmosfere geri bırakıyor, yani tam bir kazanç durumu.
Yeşil banklar, hava kirliliği, havanın derecesi, yağmur suyu kalitesi gibi ölçümleri de yapabiliyor. Kendi suyunu sağlayabileceği iklimler ve coğrafyada, güneş panelleriyle donatıldığında, tamamen kendi kendine yeten bir ürün olabiliyor.
27 bin dolarlık fiyatıyla yeşil banklar, çevre kirliliğine karşı bir önlem olarak şehirlerin kamu bina, meydan ve sokaklarında karşımıza çıkabilir.
Vancouver: 2011’de dünyanın en yeşil şehri olmak için yola çıktılar, şimdi amaçlarına çok yakınlar
Kanada dünyanın en mutlu ve refahın en yüksek olduğu ülkelerinden biri olabilir ancak Kanada’da yıllardır çevre ve yenilenebilir enerji konularında devlet nezdinde oldukça muhafazakar politikalar güdülüyor. Buna karşın şu anda Kanada’daki şehirlerden biri dünyanın en yeşil şehirlerinden biri olmak için yola çıktı.
2011 senesinde şehir meclisinde kabul edilen eylem planında ana hatlar belirlendi ve günümüze kadar hedeften şaşılmadı. Vancouver’lılar 2020 yılında en önde gelen yeşil şehir olmak istiyorlar.
Dünyada pek çok şehir bu unvanı hedefliyor, özellikle Avrupa’da devletler şehirlerine bu hususta destek oluyorlar. Ancak Kanada’da uzun zamandır egemen olan anlayış, fosil yakıt lobilerinden yana. Bu sebeple şehir tek başına hareket ediyor.
2020 “Yeşil Vancouver” projesinin hedefleri arasında yeşil enerji istihdamını ikiye katlamak, atık geri dönüşümü, şehirdeki tüm yeni binaların karbon ayak izini sıfırlayıp eski binaların karbon ayak izini yarıya indirmek, hava kirliliğini azaltmak, atık ve su idaresinde iyileştirmelere gitmek, araba yolculukları sürelerini azaltmak, binlerce ağaç dikmek, lokal tarım ürünlerine destek vermek var.
2018’in başı itibariyle önceliklerin ve 2020 için belirlenen hedeflerin %80’ine ulaşılmış.
Şimdi pek çok farklı şehir Vancouver’la kardeş şehir olmak için yarışıyor ve onların edindiği yeşil uzmanlıktan yararlanmak istiyor.