Afganistan uzmanı Adam Baczko: “Taliban 2001’den beri bu denli geniş bir alanı kontrol etmemişti”

Cumartesi günü Afganistan’ın başkenti Kabil’de Taliban’ın giriştiği saldırıda 103 kişi hayatını kaybetmiş, 235 kişi yaralanmıştı. Afganistan uzmanı Adam Baczko, ülkede 8 günde girişilen üçüncü büyük saldırının ardından ülkeyi nelerin beklediğini Fransız gazetesi Libération’dan Christian Losson ve Aude Massiot’ya değerlendirdi.

Afganistan’da güvenlik şartları niçin giderek kötüleşiyor?

ABD güvenlik güçlerinin büyük bölümünün ülkeden çekilmesinin ardından durum hep kötüye gitti. Bugün, rejimi ayakta tutan tek şey ülkede geriye kalan ABD mevcudiyeti ve ABD’nin artan yatırımı.

Afgan güçleri niçin Taliban ve IŞİD saldırılarına karşı koyamıyor?

Yerel güçlerin parçalandığı bir dönemdeyiz. Polis teşkilatı, her zaman uzak ara ülkenin en yozlaşmış kurumu oldu. Kurumun Batı koalisyonu tarafından eğitilmesi son derece başarısız bir deneme oldu. Günlük gasp olaylarına karışan kurumdan toplum nefret ediyor. Güçlü milliyetçi duygulardan yararlanan ordunun ise farklı bir statüsü var. Ancak Batılılar tarafından verilen eğitimin yararları kısa zamanda etkisini kaybetti. Afgan askerlerin yaklaşık üçte biri her yıl devre dışı kalıyor; ya görevi bırakıyor, ya ölüyor ya da yaralanıyorlar. Bu nedenle kurumun kendisini üç yılda bir yenilemesi gerekiyor. Öte yandan Taliban 2001’den bu yana bu denli geniş alanı kontrolü altında tutmamıştı.

Afganistan uzmanı Adam Baczko
Afganistan uzmanı Adam Baczko: “Taliban 2001’den beri bu denli geniş bir alanı kontrol etmemişti.”

Son birkaç yılda Taliban, savaşma kapasitesini ve gücünü artırdı. Pakistan rejimi desteği altında, Güney Afganistan’da özel kuvvetler birimleri oluşturdular. Ayrıca sofistike araçlarla saldırılarının boyutunu artırabildiler. Ancak ABD kuvvetleri ülkede olduğu sürece, büyük şehirlerin kontrolünü ele geçirme kapasitesinde olmayacaklar.

2 milyar dolarlık yardım kesilirse ne olur?

Altı ayda bir ABD’liler aktardıkları kaynakları azaltmaktan bahsediyorlar, ancak Taliban saldırıları ve Afgan güçlerinin zayıflaması karşısında ülkeye yatırım yapmaya mecbur kalıyorlar. 2014 yılında, Barack Obama’nın ABD kuvvetlerinin operasyonlara katılmayacağını açıklamasından birkaç ay sonra Afgan güçleri çökmüştü. ABD özel kuvvetleri sahaya dönmek zorunda kaldı. ABD uçakları hedefleri bombalamaya devam etti. Trump’ın Afgan devletini yıkılmaya bırakmak veya para, insan ve askeri malzeme göndermekten başka bir seçeneği yok.

Afganistan’a cihatçı akışı

IŞİD’in Afganistan ve Pakistan’daki kolu, Suriye ve Irak’tan farklı. İki bölge arasında çok ciddi yer değiştirmeler yaşandığına şahit olmadık. Buna karşılık, IŞİD’in taşıdığı mesaj Taliban’ınkinden daha radikal ve Afganistan’da büyük nefretle bakılan Pakistan rejimine muhalefeti içeriyor. Bu da birçok kişiyi etkiliyor. Taliban’ın tabanını ise muhafazakâr, taşralı ancak selefi olmayan kişiler oluşturuyor. IŞİD’i destekleyenler daha şehirli ve daha özgür kişiler. Bunlar Batı müdahalesi kapsamında eğitime ulaşma şansına erişmiş 20 ila 30 yaş arasındaki gençler. Selefi gruplar, Afgan üniversiteleri çevresinde örgütlendi. Afganistan ve Pakistan’da IŞİD’in önünde benzersiz bir fırsat var.

Medyascope'u destekle. Medyascope'a abone ol.

Medyascope’u senin desteğin ayakta tutuyor. Hiçbir patronun, siyasi çıkarın güdümünde değiliz; hangi haberi yapacağımıza biz karar veriyoruz. Tıklanma uğruna değil, kamu yararına çalışıyoruz. Bağımsız gazeteciliğin sürmesi, sitenin açık kalması ve herkesin doğru bilgiye erişebilmesi senin desteğinle mümkün.

Taliban’ın da yükselişe geçme riski var mı?

Bu çok ciddi bir risk. Taliban, IŞİD’e karşı demode kalmış görüntüde. Şu ana dek, IŞİD’in Afganistan’daki ilerlemesine Taliban karşı durdu. Gelecek aylarda şehir merkezlerinde saldırıların artmasını bekleyebiliriz. Şu an için, iki grubun odakları aynı değil. IŞİD mezhebi karışıklıkların olduğu bölgeleri, Taliban yabancıların yaşadığı veya hükümet güdümündeki yerleri hedef alıyor. Gelecekte bu çizgiler kaybolabilir. Bu durumda, katliamlara yol açacak bir iç savaş çıkabilir.