Holokost’u (Yahudi soykırımı) inkar ettiği için hakkında pek çok defa dava açılmış olan 89 yaşındaki Fransız edebiyat profesörü Robert Faurisson, geçen pazar günü, Vichy’deki evinde yaşamını yitirdi.
Gaz odaları için “20. yüzyılın en büyük yalanı” diyen Faurisson, Auschwitz ve Birkenau’da insanların yakıldığı fırınları da “palavra” olarak nitelendiriyordu. İddiaları dolayısıyla bilim insanlarının ve aktivistlerin tepkisini çeken ve pek çok defa mahkemelik olan Faurisson hakkındaki son dava, internette yer alan bir demeci dolayısıyla 2016 kasımında açılmış, mahkeme Faurisson’u Holokost inkarcılığı suçlamasıyla 10 bin euro para cezasına çarptırmıştı.
Bugün Fransa’da Holokost inkarcılarının başını çeken Alain Soral ve Dieudonné gibi isimlere ilham kaynağı olan Faurisson, 1990’da, Nuremberg mahkemesi tarafından insanlığa karşı işlenmiş suçların inkarının cezalandırılmasını öngören 1946 tarihli yasa gereği bu suçtan mahkum edilen ilk Fransız olmuştu.
Fransa’da Holokost’un inkarı 2. Dünya Savaşı’nın sonlarına kadar uzanıyor; ancak Faurisson’un ulaştığı kitlenin nicelik ve niteliği açısından özel bir yeri var. 1978 yılında, henüz Fransız dili ve edebiyatı konusunda Lyon Üniversitesi’nde ders vermekte olan Faurisson, Fransa’nın en saygın gazetesi olan Le Monde’da yayınlatmayı başardığı “Gaz Odaları Meselesi ve Auschwitz Söylentileri” başlıklı makalesiyle adını duyurmuştu. Yazıda “Gaz odalarının aslında olmaması insanlık adına iyi bir haberdir” gibi ifadeler yer alıyordu.
2007 yılında eski Adalet Bakanı Robert Badinter’le girdiği sözlü münakaşa da akıllarda yer etmişti. Badinter’i tarihi çarpıtmakla suçlayan Faurisson, Holokost için “Bu, Yahudi ırkının toplu halde şehit edilmesi meselesi koca bir yalandır” demiş, Badinter ise “Benim için, öldüğüm güne kadar, nefes aldığım sürece, siz ve sizin gibiler yalnızca tarihin en büyük trajedisinin inkarcıları olarak kalacaksınız” diyerek cevap vermişti.
Faurisson 1989’da evinin yakınlarında, kendilerini “Sons of Jewish Memory” olarak tanımlayan bir grubun fiziksel saldırısına uğramıştı.
Faurisson’un ölümününün ardından konuşan Shoah tarihçisi Serge Klarsfeld ise, Faurisson’un istemeden de olsa Holokost’un araştırılmasına büyük bir hizmette bulunduğunu söyledi: “Yazdığı şeyler bana göre iğrenç, kışkırtıcı ve rahatsız edici. İnkarcılık (…) Yahudilere ve bilim dünyasına, Shoah tarihinin en ince detayına kadar ve hatasız biçimde yazılabilmesi için, Batı’da ne denli büyük bir akademik çalışma yapılması gerektiğini gösterdi.”
