Christchurch’te 50 Müslümanın öldürüldüğü terör saldırılarının ardından gerilen Türkiye, Yeni Zelanda ve Avustralya ilişkileri, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın son açıklamalarının ardından yumuşadı. Avustralya memnuniyetini duyururken, Yeni Zelanda’nın dışişleri bakanı da Türkiye’ye geliyor.
Avustralya Başbakanı Scott Morrison, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Washington Post gazetesine yazdığı makaledeki üslubunun bir ilerleme olduğunu belirtti ve “ılımlılaşmanın” memnuniyet verici olduğunu söyledi. Morrison, Türk yetkililerle yapılan görüşmelerin de yapıcı olduğunu anlattı.
Üçlü mini krizin diğer muhatabı Yeni Zelanda Dışişleri Bakanı Winston Peters da Türkiye’ye geliyor. Peters İstanbul’da yapılacak İslam İşbirliği Teşkilatı toplantısına gözlemci olarak katılacak. Peters’ın Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından kabul edilebileceği belirtiliyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Amerikan Washington Post gazetesine yazdığı makalede saldırıların zanlısı ile IŞİD’in “aynı kumaştan” olduğunu yazmış ve Yeni Zelanda Başbakanı Jacinda Ardern’i “cesareti, liderliği ve samimiyetinden” dolayı övmüştü.

Erdoğan’ın, “İstanbul’u Konstantinapol yapamayacaksınız. Dedeleriniz geldiler, burada olduğumuzu gördüler; kimi ayakta kimi tabutta geri döndüler. Aynı niyetle gelecekseniz sizi de bekleriz. Sizleri de dedeleriniz gibi uğurlayacağımızdan hiç şüpheniz olmasın” sözleri ile katliam videosunu mitinglerde göstermesi, Avustralya ve Yeni Zelanda’da tepki ile karşılanmıştı.
Fahrettin Altun: “Erdoğan’ın bağlamından çıkarılan sözlerinin hedefi teröristin manifestosuydu”
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Erdoğan’ın ifadelerinin “bağlamından çıkartıldığını” ve bu sözlerin hedefinin Yeni Zelanda saldırılarının zanlısı olduğunu söyledi.
Altun Twitter’da, “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ifadeleri maalesef bağlamından çıkarılmıştır. Cumhurbaşkanı, Yeni Zelanda Christchurch’de 50 masum Müslümanı öldüren teröristin sözde manifestosuna karşılık veriyordu. Türkler, Anzak misafirlerine karşı daima cana yakın ve misafirperver davranmıştır. Teröristin manifestosu sadece Erdoğan’ın şahsını değil, aynı zamanda Türk devletini ve halkını da hedef almıştı. Cumhurbaşkanı, Çanakkale Zaferi’nin yıl dönümünde konuşurken, Türkiye’ye karşı geçmiş ve hâlâ devam eden saldırılara ilişkin tarihi bir bağlamdaki görüşlerinin çerçevesini çizdi” dedi.
Medyascope'u destekle. Medyascope'a abone ol.
Medyascope’u senin desteğin ayakta tutuyor. Hiçbir patronun, siyasi çıkarın güdümünde değiliz; hangi haberi yapacağımıza biz karar veriyoruz. Tıklanma uğruna değil, kamu yararına çalışıyoruz. Bağımsız gazeteciliğin sürmesi, sitenin açık kalması ve herkesin doğru bilgiye erişebilmesi senin desteğinle mümkün.
President #Erdogan’s words were unfortunately taken out of context. He was responding to the so-called ‘manifesto’ of the terrorist who killed 50 innocent Muslims in Christchurch, NewZealand. Turks have always been the most welcoming & gracious hosts to their #Anzac visitors.
— Fahrettin Altun (@fahrettinaltun) March 20, 2019
Altun ayrıca, Erdoğan’ın konuşmasının İngilizce tercümesini de paylaştı.
Within the context of what I explained below, here is the translation of what @RT_Erdogan actually said: pic.twitter.com/rlQXqgUlOD
— Fahrettin Altun (@fahrettinaltun) March 20, 2019








