Galatasaray Üniversitesi’nde bugün düzenlenen konferansta Dünya Eşitsizlik Raporu’nun yazarlarından ve araştırmacılarından biri olan Lucas Chancel, raporun bulgularını paylaştı.
Sciences Po Paris ve Paris Ekonomi Okulu’nda akademisyen olarak görev yapan Lucas Chancel’in dışında, Paris Ekonomi Okulu doktora araştırmacısı Lydia Assouad, Özyeğin Üniversitesi İşletme Fakültesi’nden Alpay Filiztekin, Galatasaray Üniversitesi Ekonomi Bölümü’nden Ayça Akarçay ve Galatasaray Üniversitesi Fransız Rektör Yardımcısı Francis Rousseaux da konferansta yer aldı.
Konferansın esas tartışma konusu Chancel ve dört meslektaşının (Facundo Alvaredo, Thomas Piketty, Emmanuel Saez ve Gabriel Zucman) geçen yıl kaleme aldıları World Inequality Report 2018‘di. Rapor, İş Bankası Kültür Yayınları tarafından Hande Koçak Cimitoğlu‘nun çevirisiyle 2018 Dünya Eşitsizlik Raporu ismiyle yayınlandı.
Rapora göre eşitsizliğin en yüksek olduğu yer Ortadoğu
Rapor dünyada ekonomik eşitsizliklerin son yıllarda bir artış eğilimi gösterdiğinin altını çiziyor. Raporun en dikkat çekici noktalarından biri, Türkiye’nin de dahil olduğu Ortadoğu bölgesindeki eşitsizliklerin diğer tüm bölgelerden fazla olması. Rapor en zengin yüzde 1, yüzde 10 ve kalan nüfus arasındaki servet ve gelir eşitsizliklerine odaklanıyor.
Lucas Chancel: “İnsanlar eşitsizlikler karşısında politikleşiyorlar, Lübnan’daki olaylar bunun göstergesi“
Chancel tüm dünyadaki eşitsizlik sürecini oluşturan küreselleşmenin yıllarca insanlara tek seçenekmiş gibi sunulduğuna dikkat çekerek “Tüm bu küreselleşme süreci kazananlar ve kaybedenler olarak iki grup oluşturdu” dedi.
Chancel’e göre, eşitsizlik konusunda konuşulmayan önemli konulardan biri vergi ve vergilendirme sorunu. Chancel, “dünyada büyük kazançlar elde edilirken, kimsenin bunları küresel çapta vergilendirmek gibi bir talebi dile getirmediğini” söyledi. Fransız akademisyen, dinleyicilerden birinin “İnsanlar bu dönemde politikadan uzaklaşıyorlar” yorumuna katılmadığını belirterek, “kazananlar ve kaybedenler arasındaki sosyoekonomik eşitsizliğin insanları politize ettiğini” vurguladı. Chancel, Lübnan’da yaşanan son sosyal patlamanın Ortadoğu’da, eşitsizliğe karşı bir politikleşme örneği olduğunu söyledi.
Chancel ayrıca, artan oranlı vergi ya da servet vergisi gibi taleplerin son dönemde popülerleşmesine örnek olarak Amerika Birleşik Devletleri’ni gösterdi. ABD’de yapılan kamuoyu yoklamalarında Demokrat veya Cumhuriyetçi olsun olmasın, insanların yüzde 67’sinin bu vergi tiplerini desteklediğini belirtti. Chancel servet vergisi ya da artan oranlı vergi konusunun Ortadoğu ve Şili gibi yerlerde yaşanan son sosyal patlamalarda da etkili olduğunu söyledi.
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
Chancel ayrıca, geçen yıl yayınlanan ve hayli ses getiren Oxfam’ın eşitsizlik raporuna da değindi ve hükümetlerin sayıları saydam bir biçimde paylaşmasının öneminden bahsetti. Hükümetlerin kendi ülkelerinde eşitsizlik ile ilgili sayıları paylaşmakta ketum davrandıklarını belirten Chancel, bilim insanları için bu sayıların açıkça paylaşılmasının çok önemli olduğunun altını çizdi.
Assouad: “Eşitsizlik konusunda Ortadoğu daha kötü”
Lydia Assouad ise dünyada eşitsizliklerin bir artış içerisinde olduğunu ancak Ortadoğu bölgesinin bu konuda daha kötü bir yönelim izlediğini söyledi. Assouad eşitsizlikler konusunda toplumsal cinsiyet meselesine eğilmediklerini ancak bunu da yaptıkları takdirde özellikle Ortadoğu için tablonun daha karanlık olacağını tahmin ettiğini sözlerine ekledi.
Lübnan’daki son olaylara değinen Assouad, ülkede 1940’lardan bu yana eşitsizliklerin yüksek oranda olduğunu, son yıllarda ise bunun arttığını vurguladı. Assouad, Lübnan’da devam eden eşitsizliklerin siyasal gücün uzun yıllardır aynı kişilerin ve ailelerin elinde bulunmasıyla yakından ilgisi olduğunu belirtti.
Ayça Akarçay, Ortadoğu’daki ekonomik eşitsizliklerin Latin Amerika ülkelerine oranla nispeten daha yeni olduğunu söyledi. Alpay Filiztekin ise küresel ve yerel eşitsizlikler üzerinde teknoloji ve politika gibi unsurların etkili olduğunu belirtti.
Kendi çalışmalarındaki bulguları paylaşan Filiztekin, sınıfsal eşitsizliğin farklı nesiller arasında giderek daha da güçlendiğinin altını çizdi. Buna göre, zengin/eğitimli anne ve babaların çocukları da servetten ve eğitimden daha fazla yararlanıyor. Konferans tartışma kısmıyla sona erdi.
