Bağımsız sivil toplum kuruluşu Bilim Akademisi koronavirüse dair yapılacak araştırmaların standartlandırılmasını değerlendirdi ve ‘‘COVID-19 Hakkındaki Bilimsel Araştırmaların Sağlık Bakanlığı’na Yapılacak Bildirime Tâbi Tutulması Sakıncalıdır’’ başlıklı bir duyuru yayımladı.
Bilim Akademisi, virüs hakkındaki bilimsel yayınların desteklenmesinin önemini vurguladığı duyurusunda, Sağlık Bakanlığı’nın amacının bilimsel yayını teşvik ve destek olmak olduğu ifade ediliyor olsa da yayınlar için seçilen değerlendirme yönteminin son derece sorunlu ve kısıtlayıcı olduğunun altını çizdi.
Duyuruya göre, virüs hakkında olgu sunumu yapılması hariç her türlü bilimsel araştırma için halihazırda Koronavirüs Bilimsel Araştırma Değerlendirme Komisyonu’na başvuru mecburi tutuluyor ancak Bilim Akademisi’ne göre, ne bu mevcut komisyonun üyeleri ve yetkinlikleri konusunda bilgi var ne de komisyonun değerlendirme kriterlerinin kesinliği sözkonusu.
‘‘Bilimsel araştırmalar bilinmeyeni deney ve gözlemlerle öğrenmek ve sınamak için yapılır. Sadece COVID-19 gibi güncel ve hayati önem taşıyan konularda değil her konuda araştırma ön izinden ve önyargıdan bağımsız olmalıdır ki bilinmeyeni ve öngörülemeyeni serbestçe araştırabilsin, doğru ve işe yarar bilgiye ulaşabilsin. Bilimsel araştırmanın tek nihai yargıcı doğa, toplum ve insanla ilgili kanıtlanabilen gerçektir’’ denilen duyuruda ön izin şartı şöyle eleştirildi:
‘‘COVID-19 ile ilgili araştırmalar için öngörülen önden izin alma mekanizması tam da bu acil durumda araştırmalara bir kısıt getirmesiyle ulusal ve uluslararası projelerde gecikmeye yol açmaktadır. Ayrıca başta TÜBİTAK gibi araştırma destek kurumlarının var olan bilimsel değerlendirme mekanizmalarının önüne geçmektedir. ’’
Özgür bilimsel ortam ve demokratik toplum düzeni çağrısı yapılan açıklamada bilime ve akla güvenmenin önem vurgulanırken TÜBİTAK ile ortak çalışma ve Sağlık Bakanlığı’nın yönlendirmelerine dair noktalara odaklanıldı.
Açıklamanın tamamı için tıklayınız.
