Diyarbakır’da, öğretmen babası Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile ihraç edilen 16 yaşındaki Bahadır Odabaşı’nın üç gün önce yaşamına son vermesi, gözlerin bir kez daha KHK’lılar sorununa çevrilmesine neden oldu. 2016 yılının Eylül ayı başından beri tutuklu bulunan babası Nurettin Odabaşı’yı koronavirüs salgını nedeniyle yüz yüze göremeyen ve psikolojik sorunlar yaşadığı belirtilen Bahadır’ın yaşamına bundan dolayı son verdiği iddia ediliyor. Odabaşı’nın ölümüyle ilgili olarak Medyascope‘a konuşan Diyarbakır KHK’lılar Platformu sözcülerinden Mehmet Şerif Aslan, “KHK zulmünün sekiz milyon kişiyi ilgilendirdiğini ve bu travmatik süreçle ilintili olarak boşanma ve intihar vakalarının da arttığını” söyledi.
Burdur’da, daha sonra Fethullahçılara ait olduğu belirlenen bir kolejde öğretmenlik yapan Nurettin Odabaşı, Milli Eğitim Bakanlığı’nda (MEB) çalışan eşinin tayininin çıkması ile Diyarbakır’a taşındı. İkisi erkek üç çocukları bulunan Odabaşı ailesinin taşınmasının ardından baba Nurettin Odabaşı, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra kapatılacak olan Selahaddin Eyyubi Üniversitesi’nde çalışmaya başladı. Odabaşı, darbe girişiminin ardından Fethullahçılarla ilgili Burdur’da açılan bir soruşturma kapsamında Eylül 2016’da tutuklandı. Odabaşı, yargılandığı davada, dokuz yıl üç ay hapis cezası aldı. Yargıtay cezayı fazla bularak bozsa da yerel mahkemenin cezada ısrar etmesiyle karar onandı. Odabaşı’nın eşi de daha sonra KHK ile ihraç edildi ancak geçen yıl görevine iade edildi.
Annesi ile tartışıp evden çıktı, 16 saat sonra cenazesi bulundu
Aile, Elazığ Cezaevi’ne konulan Nurettin Odabaşı’nı salgından önce görüş günlerinde ziyaret ediyordu. Salgın nedeniyle cezaevlerindeki görüşlere izin verilmemesiyle Bahadır Odabaşı’nın bu durumdan etkilenerek psikolojisinin bozulduğu belirtildi. Geçen perşembe günü (13 Ocak) annesi ile tartışan Bahadır evden ayrılınca, annesi oğlunun bir arkadaşına gittiğini sandı. Ancak ertesi gün arkadaşına ya da okula gitmediği ortaya çıkınca ailesi Bahadır’ı aramaya başladı. Ailenin oturduğu sitenin bina görevlisinin yağmur sularında kan görüp ihbarda bulunması üzerine Bahadır’ın cansız bedeni 16 saat sonra merdiven boşluğunda bulundu.
“Cezaevindeki insanın ailesini sosyal ölüme mahkûm ediyorsunuz”
Bahadır Odabaşı’nın ölümüyle ilgili olarak konuşan Diyarbakır KHK’lılar Platformu sözcülerinden Mehmet Şerif Arslan, “Altı yıldır süren KHK zulmü devam ettikçe bunun yol açtığı sonuçlar da artacaktır” dedi. Arslan, Medyascope’a şöyle konuştu: “Normalde hukuk sisteminde olmayan uyduruk gerekçelerle bir buçuk milyon insan hakkında adli işlem yapıldı. Bu adli işlemler sırasında farklı illerde, farklı mahkemelerde farklı cezalar verildi. Cezaevine atılan birinin ailesini sosyal ölüme mahkûm ediyorsunuz. Çoğu KHK’lı kendi uzmanlığı dışında çalışmak zorunda kalıyor. O şekilde vefat eden 100’e yakın kişi var, bu süreç altı yıldır devam ediyor. Tamamen siyasi bir problem ve hukuk ile çözülecek bir olay değil. KHK’lılar ötekileştirilerek, ya cezaevine mahkûm edildi ya da ölüme terk edildi. Süreç uzadıkça travma artıyor, travma artıkça intiharlar artıyor, boşanma vakaları artıyor. Bir an önce bütün muhalefetin bir araya gelip sivil toplum kuruluşlarıyla beraber bu meseleyi somut adımlarla çözmesi gerekiyor. Toplamda sekiz milyonu etkileyen KHK mevzusunun çözülmesi gerekiyor.”
