Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Ukrayna savaşının Türkiye’ye enerji maliyeti ne olacak? Uzmanlar değerlendirdi

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Yönetim Kurulu üyesi, petrol ve doğalgaz mühendisi Necdet Pamir ve Makine Mühendisleri Odası Enerji Grubu Başkanı Oğuz Türkyılmaz, Türkiye’nin enerjide dışa bağımlılığının ve enerji krizinin Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısından önce başladığını anlattı. Medyascope’a konuşan Pamir, Türkiye’nin arz güvenliğini sağlayamadığını belirterek “Enerji arzı güvenliği açısından herhangi bir ülkeye yüksek oranda bağlılık doğru değil ve temel olarak arz kaynağını çeşitlendirmek gerekiyor” dedi. Türkyılmaz ise “Rusya, dünya doğalgaz rezervlerinin beşte birine, petrol rezervlerinin 16’da birine sahip. Türkiye ise ithal ettiği doğalgazın yüzde 45’ini, petrolün yüzde 24’ünü ve taşkömürünün yüzde 40’ını Rusya’dan alıyor” diye konuştu. 

21. Yüzyıl İçin Planlama Grubu’nun düzenlediği, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Makine Mühendisleri Odası (MMO) Enerji Grubu Başkanı Oğuz Türkyılmaz’ın moderatörlüğündeki “Jeopolitik, Enerji ve Ukrayna” konulu çevrimiçi konferansta TMMOB Yönetim Kurulu üyesi, petrol ve doğalgaz mühendisi Necdet Pamir “Türkiye’nin Enerji Krizi ve Arz Güvenliği” başlıklı bir sunum yaptı. Enerji krizi ve Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşın Türkiye enerji piyasasına etkilerini Medyascope için değerlendiren Pamir ve Türkyılmaz, enerji arz güvenliğinin sağlanmadığına dikkat çekti. 

Pamir, enerji güvenliğini, “yeterli, ödenebilir, güvenilir, zamanında, temiz ve çeşitlendirilmiş kaynaklardan, olabildiğince yerli kaynaklardan, kesintisiz ve kaliteli olarak arz elde etmek” sözleriyle tanımladı. 

Türkiye’nin enerjide dışa bağımlılığı yüzde 70,1

Pamir, 2020 yılı verilerine göre Türkiye’nin enerji tüketiminde ithalat bağımlılığının yüzde 70,1’e ulaştığını ve bu oranın doğalgazda yüzde 99,1, petrolde yüzde 92,1, taş kömüründe yüzde 97,4 olduğunu söyledi. 

TMMOB Yönetim Kurulu üyesi, petrol ve doğalgaz mühendisi Necdet Pamir

Türkiye için “enerji yönetimi krizinin” Ocak 2022’de başladığını söyleyen Pamir, sektörün ulusal ve ekonomik güvenlikle iç içe olan stratejik yapısının kavranamadığını belirtti. Pamir, enerji krizinin başlıca sebeplerini, dışa bağımlılık, enerji yönetiminin sadece özelleştirme ve rant alanı olarak görülmesi, dış politika ile enerji politikasının etkileşiminin kavranamaması, öngörü yoksunluğu, dolar kurunun sürekli artması, sorumluluk almayan iktidarın sürekli bahane ve suçlu yaratma çabası diye sıraladı.

Dünya doğalgaz rezervlerinin yüzde 20’sine, petrol rezervlerinin yüzde 6,2’sine sahip olan Rusya, Avrupa gaz ithalatının yüzde 40’ını, petrol ithalatının ise yüzde 26,9’unu tedarik ediyor. Pamir’in paylaştığı verilere göre, Türkiye’nin Rusya’ya bağımlılığı ise doğalgazda yüzde 45, petrol ürünlerinde yüzde 24, kömürde yüzde 39 ve Akkuyu nükleer santrali faaliyete geçtiği durumda nükleerde yüzde 100.

Pamir: “Türkiye hem NATO üyesi hem de enerjide Rusya’ya bağımlı halde”

Esas olarak eleştirdiği noktanın dışa bağımlılık olduğunu söyleyen Pamir, Rusya’nın Türkiye’yi tehdit olarak algılaması durumunda enerji arzının kesilmesi riskini şöyle değerlendirdi:

Türkiye, Sovyetler Birliği’ne karşı kurulmuş, şimdi de Rusya’yı tehdit olarak gören bir örgüt olan NATO’ya üye ama enerjide giderek daha fazla Rusya’ya bağımlı hale geliyor. Rusya’nın Türkiye’yi tehdit olarak algılamasına cevabı illa doğalgaz ya da petrol kesintisi yaparak olmaz. Örneğin Rus uçağının düşürülmesi sonucu gaz kesintisine gitmedi ancak farklı açılardan rahatsızlıklarını gösterdi. Bunu açıktan yapmayabilir, İdlib’de Rusya’nın vurduğu askerler buna örnektir.

Enerji ticaretinde savaş tedbirleri

Rusya ile Ukrayna arasındaki gerilimin sıcak savaşa dönmesiyle birlikte, doğalgaz ihtiyacının yüzde 55’ini Rusya’dan ithal eden Almanya, Rus doğalgazını Almanya’ya taşıması planlanan Kuzey Akım 2 boru hattı projesini durdurdu. Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) ise, Avrupa’nın, Rus doğalgazına bağımlılığının azaltılması için on maddelik bir plan önerdi. Ancak bu plandan ve savaştan önce de Avrupa ile Rusya arasında enerji ticaretinde gerilim tırmanıyordu. Pamir’in aktardığına göre Rusya, Avrupa Birliği (AB) ülkeleri ve İngiltere’ye gaz sevkini kış mevsiminde azalttı. Azalan boru hattı ihracatı, kısmen LNG (sıvılaştırılmış doğalgaz) ile ikame edildi. Ekim 2021’den bu yana, LNG ithalatı önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 63 arttı ve Avrupa’nın LNG ithalatının yüzde 37’si ABD tarafından sağlandı.

Türkiye doğalgaz ve petrol boru hatları, Kaynak: BOTAŞ

MMO Enerji Grubu Başkanı Oğuz Türkyılmaz ise enerji arzında petrolde yüzde 80, kömürde yüzde 50 ve doğalgazda yüzde 30 oranlarında dışa bağımlı olan Ukrayna’nın enerji jeopolitiğindeki öneminin, Ukrayna üzerinden geçen transit boru hatları ile taşınıyor olmasından kaynaklandığını belirtti. Türkyılmaz, Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra Rusya’nın, doğrudan tüketici ülkelere ulaşan alternatif boru hatlarının yapımına yönelmesiyle, Ukrayna üzerinden yapılan transit gaz ihracatının yüzde 70 azaldığını söyledi.

Fiyatlar yükselmeye devam edecek

Pamir, 21. Yüzyıl İçin Planlama grubu için yaptığı sunumda, tüm enerji kaynaklarındaki ortalama fiyat değişimlerini gösteren OECD Enerji Fiyat Endeksi’nde gerçekleşen fiyat artışlarını gösterdi. Buna göre, 2015 yılı baz alındığında (2015=100 kabul edildiğinde), 2021 yılında Türkiye’de enerji fiyatları 204’e gelirken, AB grubunda 115, OECD ülkelerinde 121 düzeyine ulaştı.  

Pamir, doğalgaz fiyat artışlarını şu sebeplere dayandırdı: Koronavirüs salgını kapanmalarından sonra beklenenden çok fazla olan talep karşısında arzın yetersiz kalması, kuzey yarımkürede 2020 kışının çok sert geçmesiyle talep artışı, 2021’de Avrupa gaz üretiminde düşüş, kuraklık nedeniyle hidroelektrik ve rüzgarın elektrik üretimine katkısının azalması ve son dönemde Ukrayna topraklarındaki savaş.

Son bir senede mazot pompa fiyatı yüzde 221 arttı

Dünyadaki petrol ve gaz fiyat artışları Türkiye’ye de yansıyor. Türkyılmaz’ın aktardığına göre 2021 yılı içinde pompa satış fiyatları, benzin ve mazotta yüzde 73 arttı. Son günlerde art arda gelen zamlarla birlikte hesap edildiğinde, 1 Ocak 2021’den bu yana pompa fiyatında benzin yüzde 168, mazot ise yüzde 221 arttı. 2021 yılında doğalgaz satış fiyatları konutlarda yüzde 47, büyük sanayide yüzde 346 artarken 1 Ocak 2021’den bugüne elektrik üretiminde kullanılan gazın fiyatı yüzde 428 oranında zamlandı. Rusya’dan doğrudan Türkiye’ye gelen doğalgazın, Avrupa gaz borsası fiyatlarına endeksli olduğunu belirten Türkyılmaz, savaşın olumsuz etkileriyle Türk Lirası’ndaki değer kaybının hızlandığını ve doğalgaz fiyatlarının yükselmesinin kaçınılmaz olduğunu söyledi.

Türkyılmaz: “NATO Avrupa’nın doğusuna yayılmayı sürdürdü, Ukrayna 2014 sonrasında ikiye bölündü” 

Pamir, Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşı aslında ABD ve Rusya arasında oynanan kanlı bir satranca benzetirken, Türkyılmaz savaşın arka planını şu sözlerle anlattı:

MMO Enerji Çalışmaları Grubu Başkanı Oğuz Türkyılmaz

Sovyetler Birliği’nin dağılması sürecinde Rusya’nın Doğu ve Batı Almanya’nın birleşmesine itiraz etmemesi ve askeri birliklerini Doğu Avrupa’dan çekmesi karşılığı, ABD de NATO’nun Doğu’ya doğru genişlemeyeceğinin garantisini vermişti. Ancak NATO, bir dizi genişlemeci hamleyle Doğu Avrupa ülkelerini birer birer bünyesine kattı. 2014 yılından sonra Ukrayna, AB ve NATO tarafından silahlandırılmış Neo-Naziler eliyle, neoliberal Batı cephesine geçirildi. Ülke fiilen ABD, AB destekli Batı ve Rusça konuşanların ağırlıklı olduğu, Rusya ile sınırdaş olan Doğu bölgeleri arasında ikiye bölünmüş oldu.

Hiçbir gelişmenin, başka bir ülkenin egemenlik haklarına saldırıda bulunmayı, savaş başlatmayı, ülkeyi işgal etmeyi meşrulaştırmayacağını vurgulayan Türkyılmaz, Rusya’nın koşulsuz olarak işgali durdurması gerektiğini ve Ukrayna’nın çıkarının bağımsız, egemen ve tarafsız bir ülke olarak toprak bütünlüğünü korumasından geçtiğini belirtti.

Doğu Akdeniz kaynakları Türkiye’nin enerjide dışa bağımlılığını azaltabilir miydi?

Türkyılmaz, Doğu Akdeniz rezervleri üzerindeki iddiasını resmen tescil ettirdiği takdirde Türkiye’nin enerjide dışa bağımlılığının azalacağı veya Rusya-Ukrayna savaşından daha az etkileneceği yorumları yapmanın “spekülatif” olacağını vurguladı. Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de sondaj çalışmaları için geç kaldığını ve diplomatik zeminde hakkını aramadığını belirten Türkyılmaz şöyle konuştu:  

Bugünkü iktidar 2002’den bu yana işbaşında. 2000’lerin başında Akdeniz’de paydaş olan Mısır, Kıbrıs Rum Kesimi, Doğu Akdeniz’de hak iddia edip beyanlarda bulunurken Türkiye seyirci kaldı. Bütün yasal metinlerde haklarını tescil etmeye çalışmaları gerekirken, gambot (gunboat: silahlı gemi) diplomasisine yöneldiler. Doğalgaz araştırması için gemileri, destroyer (donanmanın eskort gemisi) ile çıkardılar. Türkiye doğru dürüst sondaj bile yapamadı.

Doğu Akdeniz’de Türkiye’nin son bir yıldır hiçbir bir faaliyette bulunmadığını söyleyen Pamir ise iç politika için kullanılmasını eleştirmesine rağmen Doğu Akdeniz’de hak iddia etmeye ‘emperyal çıkarlar’ denilerek karşı çıkılmasını doğru bulmadığını belirtti: “Münhasır ekonomik bölgedeki (kıyı şeridinden itibaren 200 deniz mili) kaynaklar hem şu an hem de gelecek nesiller için Türkiye’nin hakkı. Burada petrol ve doğalgaz dışında denizden rüzgar, balıkçılık gibi kaynaklar da var ve çok önemli bir geçiş coğrafyası.”  

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.