Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Cumartesi Anneleri 885. haftalarında 1994’te gözaltında kaybedilen Nazım Babaoğlu için adalet istedi

Cumartesi Anneleri, Galatasaray Meydanı’nın yasaklanmasının 186. haftasında, koronavirüs salgını nedeniyle sosyal medya hesabından açıklamada bulundu. 885. haftanın moderatörlüğünü İnsan Hakları Derneği (İHD) Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon üyesi Maside Ocak yaptı. Cumartesi Anneleri, 1994’te gözaltında kaybedilen Özgür Gündem gazetesi muhabiri Nazım Babaoğlu için adalet istedi.

Cemal Babaoğlu: “Adalet arıyoruz, kardeşimin akıbetini öğrenmek istiyoruz”

Nazım Babaoğlu’nun abisi Cemal Babaoğlu, bir haber için Şanlıurfa’nın Siverek ilçesine giden kardeşinden bir daha haber alamadıklarını belirtti. Yaptıkları araştırmada kardeşinin Sulu Cami önünde gözaltına alındığını öğrendiklerini ve tanıklarla birlikte Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurunda bulunduklarını anlatan Babaoğlu, “O tarihten bu yana yargı harekete geçmedi. Biz aileler kayıplarımızla ilgili adalet arıyoruz, kardeşimin akıbetini öğrenmek istiyoruz. Yargı harekete geçinceye kadar bizim adalet arayışımız devam edecek” dedi.

Baydemir: “Ahdımız olsun ki Makbule ananın sorusunu sormaya devam edeceğiz: Nazım nerede?”

Babaoğlu ailesinin avukatı, eski Halkların Demokratik Partisi (HDP) Şanlıurfa Milletvekili Osman Baydemir de yaşananları şöyle anlattı:

1990’lı yıllarda devlet eliyle oluşturulan karanlıkta insanlar yargısız infazlara kurban ediliyordu, gözaltında kaybediliyordu, köyler yakılıyordu, faili meçhul cinayetler işleniyordu. Gözaltında tacizler, tecavüzler yaşanıyordu. İki temek ışık odağı vardı. Bunlardan bir tanesi insan hakları savunucuları, bir diğeri de özgür basın geleneği. Gerçekler karanlıkta kalmasın, karanlıkta kalmasın ki bir kez daha insan hakları ihlalleri işlenmesin. İşte bunlardan bir tanesi de Nazım Babaoğlu’dur. Gencecik bir fidandı, bir yandan üniversite sınavlarına hazırlanıyordu öbür yandan da Özgür Gündem gazetesinde muhabir olarak çalışıyordu. Tıpkı Ape Musa’ya (Musa Anter) yapıldığı gibi önce bir komplo kuruldu: ‘Siverek’te büyük bir haber var’ diye Siverek’e davet edildi ve orada gözaltına alındı. Görgü tanıklarının anlatımlarına rağmen, gün, saat ve nerede tutulduğu savcılığa dilekçelerle ifade edilmesine rağmen 28 yıldır devlet sessizliğini koruyor, işlemiş olduğu suçu inkâr ediyor. Ahdımız olsun ki Makbule ananın sorusunu sormaya devam edeceğiz: Nazım nerede?”

Ayşe Tepe: “Nazım Babaoğlu’nu aramaktan, basın özgürlüğünü savunmaktan vazgeçmeyeceğiz”

885. haftanın basın açıklamasını gözaltında kaybedilen Özgür Gündem gazetesi muhabiri Ferhat Tepe’nin kardeşi Ayşe Tepe okudu. “Nazım Babaoğlu’nu aramaktan, basın özgürlüğünü savunmaktan vazgeçmeyeceğiz” diyerek sözlerine başlayan Tepe, “Tüm ihlalci rejimler halkın haber alma hakkını hedef alır. Gazeteciliği suç, eleştirel haberi terör faaliyeti haline getirerek basın özgürlüğünü işlevsiz kılmayı amaçlar. Halkın bilgi edinme hakkını ve ülke gerçeklerinin kamuoyuna yansımasını engellemek için medyayı siyasetin emrine girmeye zorlar. İktidarın parçası olmayı reddeden medyayı ise çalışamaz hale getirmek için ağır baskı ve engellerle karşı karşıya bırakır. 90’lı yıllar, ‘kanla sansür’ün en yoğun yaşandığı dönem oldu. Devleti yönetenlerin ‘Onlar gazeteci değil, militan’ dediği, gerçekte ise halkın haber alma hakkını savunan onlarca gazeteci katledildi, kaybedildi. Bu gazetecilerden biri de Nazım Babaoğlu oldu” diye konuştu.

Makbule anne adalete ulaşamadan öldü

2017 yılında evladına ve adalete ulaşamadan yaşamını yitiren Makbule Babaoğlu’nun “Ölmeden oğlumun mezarını bulmak, bize bu acıları yaşatanların hesap verdiğini görmek istiyorum” talebini yineleyen Tepe, Nazım Babaoğlu’nun kaybedilişiyle ilgili şu bilgileri paylaştı:

“19 yaşındaki Nazım Babaoğlu, Özgür Gündem gazetesinin Şanlıurfa bürosunda çalışıyordu. Büro çalışanları kamuoyuna duyurdukları ağır hak ihlalleri nedeniyle baskı altındaydı. Gazetelerin bombalandığı, gazetecilerin sokaklarda infaz edildiği karanlık günlerdi. Özgür Gündem Şanlıurfa Büro Şefi Kemal Kılıç da uğradığı silahlı saldırı sonucunda öldürülmüştü. Bucak aşiretine mensup dört korucunun Siverek’te görevli bir öğretmenin evini basarak öğretmene ve kız kardeşine cinsel saldırıda bulunduklarına dair hazırladıkları haber Özgür Gündem gazetesinde yayınlanınca, Şanlıurfa bürosu çalışanlarına yönelik tehditler daha da arttı. Gazetenin çalışanlarının can güvenliklerinin sağlanmasına dair yaptığı başvurulara rağmen hiçbir önlem alınmadı. 12 Mart 1994 sabahı Siverek’teki yerel bir gazetenin çalışanı ve ilçenin Anadolu Ajansı temsilcisi Murat Yoğunlu, Özgür Gündem bürosunu telefonla aradı. Siverek’te korucularla ilgili çok önemli bir haber olduğunu ve mutlaka muhabir göndermelerini söyledi. Nazım, sözü edilen haberi izlemek için Siverek’e gitti. Kendisinden bir daha haber alınamadı.

Babaoğlu, Bucak aşiretine mensup korucularca kaçırıldı

Tepe, görgü tanıklarının anlatımlarına göre Nazım Babaoğlu’nun Murat Yoğunlu ile buluşacakları Siverek’teki İrfan gazetesine gittiğini ve Bucak aşiretine mensup korucular tarafından zorla bir araca bindirilerek Sedat Bucak’ın evine götürüldüğünü söyledi. Ailenin tün başvurularının sonuçsuz kaldığını dile getiren Tepe, Cumartesi Anneleri adına şu çağrıda bulundu:

“885. haftamızda  iktidara ve adli makamlara sesleniyoruz: Hukuk ve adalet sisteminde yarattığınız büyük tahribata son verin. Nazım Babaoğlu’nun akıbetinin açığa çıkartılması ve işlenen bu insanlığa karşı suçun bilinen şüphelileri hakkında etkin soruşturma ve kovuşturma yürütülmesini sağlama görevinizi yerine getirin. Kaç yıl geçerse geçsin; Nazım Babaoğlu için, tüm kayıplarımız için adalet istemekten, devletin evrensel hukuk normları içinde hareket etmek zorunda olduğunu hatırlatmaktan, 186 haftadır bize yasaklanan kayıplarımızla buluşma mekânımız Galatasaray’dan vazgeçmeyeceğiz.”

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.