Başkent Ankara’da ulaşıma yapılan zamlardan sonra öğrenciler, “Yoksuluz hepimiz, bakiyemiz yetersiz” diyerek Kızılay metrosunda eylem düzenledi. Önce özel güvenlik, daha sonra polis saldırısına maruz kalan öğrencilerden dokuzu gözaltına alındı. “Krizin faturasını öğrenciler değil, patronlar ödesin” diyen Barınamıyoruz Hareketi’nden Nihal Yılmazarslan ve Yurtsuzlar’dan Çetin Karakaya, eylemlerini ve gözaltı sürecini Medyascope’a anlattı. Çevik kuvvet ekiplerinin kalkanlarıyla öğrencileri abluka altına aldığını anlatan Karakaya, “Neresi olduğunu bilmediğimiz karanlık bir odada bekletildik” dedi.
Üst üste gelen akaryakıt zamları nedeniyle, Ankara’da özel halk otobüsü ve dolmuş şoförlerinin kontak kapatmasının ardından öğrenci bilet fiyatı 2,5 liradan 3,5 liraya, tam bilet ise 4,5 liradan 6,5 liraya çıkarıldı. “Krizin faturasını öğrenciler değil, patronlar ödesin” diyen Yurtsuzlar ve Barınamıyoruz Hareketi’nden öğrenciler Kızılay metrosunda buluştu. Kart basmadan turnikeden atlayan ve sloganlarla yürüyen öğrencilere önce özel güvenlik, sonra polis müdahale etmek istedi.
“İnsanca yaşamak istiyoruz”
Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğrencisi Nihal Yılmazarslan, üyesi olduğu Barınamıyoruz Hareketi’nin yükselen ev ve yurt kiralarına karşı Eylül 2021’de bir araya geldiğini söyledi ve “Şimdi hem barınamıyoruz hem geçinemiyoruz, hem de ulaşamıyoruz ve isyanımızı her yandan yükseltmeye çalışıyoruz” dedi. Yoksulluğun derinleşmesiyle temel haklarına erişmelerinin gün geçtikçe zorlaştığını belirten Yılmazarslan, “Okul yemekhanesi, ulaşım zammı ve her yerde karşımıza çıkan zamlardan sonra, karnımızı nasıl doyurup, okula nasıl gideceğimizden başka bir şey düşünemez olduk. Bunları düşünmek değil, insanca yaşamak istiyoruz” diye konuştu.
Yılmazarslan, 14 Aralık 2021’de Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde ekonomik kriz ve yoksulluk forumu düzenlemek isteyen öğrencilere polisin müdahale ettiğini hatırlattı: “Saldırılarda gözaltına alınan arkadaşlarımızın KYK kredileri kesildi. Biz burs bile değil, kredilerle devlete borçlanarak bir şekilde eğitimimizi devam ettirmeye çalışırken, ‘geçinemiyoruz, barınamıyoruz!’ dediğimiz için cezalandırılmak isteniyoruz.”
“Polisler öğrencileri raylara doğru ittiler”
Yılmazarslan, üniversitelilerin sorunlarını anlatarak Kızılay metro istasyonunda düzenledikleri eylemi şöyle anlattı:
“İnsanlara, zamlı ücretleri ödemeyip turnikelerden atlamaları için çağrı yaptık. ‘Yoksuluz hepimiz, bakiyemiz yetersiz’ diyerek turnikelerden atlarken sivil polisler ve özel güvenlik bizi engellenmeye çalıştı. Metroya binmek için sloganlarımızla aşağı indiğimizde ise yine polisler ve güvenlik tarafından tehdit edildik, bizi darp etmeye başladılar. Polisler, ’düşüreceksiniz’ diye uyarmamızı da dikkate almadan raylara doğru ittiler. Diğer yolcuların tepkilerine rağmen darp etmeye ve vagonlara binmemizi engellemeye devam ettiler. Bir kısmımız metro vagonunda kalırken, bir grup arkadaşımız yere yatırılarak gözaltına alındı. Gözaltı sırasında bir arkadaşımızın dişi kırıldı ve bir arkadaşımızın gözü morardı.”
“Gözaltı işlemi yapılmadan iki saat bekletildik”
Ulaşım zamlarını protesto ettikleri eylemde gözaltına alınan Ankara Üniversitesi Matematik Bölümü öğrencisi Çetin Karakaya, Yurtsuzlar Hareketi’nin, yüz yüze eğitimin tekrar başladığı eylül ayında devlet yurtlarının kontenjan yetersizliği ve koşullarının kötü olmasını protesto etmek için bir araya geldiğini söyledi. Karakaya, polis ile güvenlik arasındaki iletişimsizliğin gözaltına alınmalarına neden olduğunu ve özel güvenlik metroya binmelerine engel olmak isteyince çıkan arbedede arkadaşlarından ayrı kaldıklarını anlattı.
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
Ulaşım zamlarını protesto etmek istedikleri eylemde darp edilerek gözaltı alındıkları belirten Karakaya, yaşananları şöyle anlattı:
“Metro istasyonunda uzunca bir süre çevik kuvvet polisinin gelmesini bekledik. Çevik kuvvet geldiğinde kalkanlarla bizi ablukaya aldılar, insanlar bizi göremesin diye uğraştılar ve her tren geldiğinde kalkanları kaldırdılar. Bizi nasıl çıkaracaklarına karar veremedikleri için herhangi bir resmi gözaltı işlemi yapılmadan yaklaşık iki saat bekletildik. Beklerken tekrar fiziksel şiddet görmedik ama telefonların çekmediği istasyonda olduğumuz için kimse bize ulaşamadı, bilgi almaya çalışan arkadaşlarımız muhatap bulamadı. İki saatin sonunda metronun acil çıkış kapısından, insanlara gösterilmeden çıkarıldık.”
“Neresi olduğunu bilmediğimiz karanlık bir odada bekletildik”
Çankaya Karakolu’na götürüldüklerini ve polislerin ne yaptığını bilmeden kendilerini saatlerce beklettiğini, yedi saatin sonunda Ankara İl Emniyet Müdürlüğü’nde ifadeleri alınarak sabaha karşı saat 04:00’te serbest bırakıldıklarını söyleyen Karakaya, şöyle devam etti:
“Karakoldayken polisler bize ‘Neden buradasınız’ diye soruyordu. Bizi saatlerce ellerinde bir tutanak ya da yakalama emri olmadan beklettiler. Dokuz arkadaş birlikte beklerken bizi haremlik selamlık ayırdılar. Nezarete koyacak belgeleri bile yoktu, savcıdan haber beklediklerini söylüyorlardı. Neresi olduğunu bilmediğimiz karanlık bir odada bekletildik. Neden kadın arkadaşlardan ayırdıklarını sorduk, ‘Emir böyle’ dediler ama sonra gelen amirleri ‘Neden ayırdınız’ diye polis memurlarına sordu.”
