Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Atık kağıt işçileri anlatıyor: “Çöpten ekmeğimizi çıkarıyorduk ama bugün toplayacak bir şey bulamıyoruz”

Kamera & Kurgu: Furkan Erdem

“Sıfır Atık Belgesi” alan kurumların kendi atıklarını satmasına olanak tanıyan yeni Atık Yönetmeliği’nin kendilerini işsizliğe ve açlığa mahkûm ettiğini söyleyen atık kağıt işçileri, dayanışma çağrısı yaptı. Atık kağıt işçileri Fehmi Temel ve Rahmi Karaman ile Geri Dönüşüm İşçileri Derneği kurucusu Dinçer Mendillioğlu, çalışma koşullarını ve taleplerini Medyascope’a anlattı. İşçiler, ekmeklerini çöpten çıkardıklarını ama artık bunun da mümkün olmaktan çıktığını belirtti.

Topladıkları atıkları depoladıkları yerde görüştüğümüz Fehmi Temel, “Günlük 200 lira yevmiyemiz oluyorsa, hepsi atıkları taşıdığımız aracın mazot parasına gidiyor. Eve elimiz boş dönüyoruz. Kağıtçılar, eskiciler çöpten ekmeğini çıkarıyordu ama bugün artık sokağa karton atılmıyor, toplayacak bir şey bulamıyoruz” diye konuştu. Geri Dönüşüm İşçileri Derneği kurucusu Dinçer Mendillioğlu ise, dayanışma çağrılarının karşılık bulduğunu belirtti ve “Atık kağıt işçiliği bir meslek. Biz bu çağrıyı işçilere acındırmak için yapmıyoruz, sadece işlerini yapabilsinler istiyoruz” dedi.

Geri Dönüşüm İşçileri Derneği’nin resmi hesabından, atık üreten şirketler, marketler, siteler ve işyerlerinin, geri dönüştürülebilir atıklarını kağıt işçilerine vermeleri için dayanışma çağrısı yapıldı. Bu çağrının ardından atık yönetmeliğinin, güvencesiz koşullarda çalışan kağıt toplayıcılarına etkilerinin ne olduğunu Atık kağıt işçileri Fehmi Temel ve Rahmi Karaman ile Geri Dönüşüm İşçileri Derneği kurucusu Dinçer Mendillioğlu ile konuştuk.

Fehmi Temel: “Eve elimiz boş dönüyoruz”

Fehmi Temel, 42 yaşında ve 27 yıldır atık kağıt işçiliği yapıyor. Adana’dan iş bulmak için ayrıldığını ve önce İstanbul’a, daha sonra Ankara’ya geldiğini söyleyen Temel, kendilerine yönelik baskılar nedeniyle binlerce işçinin açlıkla yüz yüze olduğunu anlattı. 

Temel, topladıkları geri dönüştürülebilir atıkları satın alan dört deponun kapandığını ve o depolar için çalışan onlarca işçinin bugün evine ekmek götüremediğini anlattı. Geçim sıkıntısının aile içinde huzursuzluğa neden olduğunu ve bazı ailelerin çocuğunu okula gönderemediğini belirten Temel, şunları söyledi:  

Firmalar aldı başını gitti. Bizim kağıt topladığımız marketlerin, kurumların atıklarını şimdi firmalar alıp satıyor. Eskiden iki saatte doldurduğumuz ‘atom’ dediğimiz çuvalı şimdi bütün gün çalışsak dolduramıyoruz. Günlük 200 lira yevmiyemiz oluyorsa, hepsi atıkları taşıdığımız aracın mazot parasına gidiyor. Eve elimiz boş dönüyoruz. Kağıtçılar, eskiciler çöpten ekmeğini çıkarıyordu ama bugün artık sokağa karton atılmıyor, toplayacak bir şey bulamıyoruz. Bu işi meslek haline getirmişiz, bundan başka iş yapamayız. Hiçbir devlet kurumundan da yardım almıyoruz. Önümüzü kesip, ekmeğimizi elimizden almaya çalışıyorlar ama baskılar bizi yıldıramayacak, biz her zaman ayakta duracağız.

Rahmi Karaman: “Emeğimizin hakkı 100 lira değil”

Kızılay sokaklarında kağıt toplarken konuştuğumuz Rahmi Karaman ise, işsizlik varken zor da olsa bu işi yaptığını söyledi ve “Biz karton, plastik, naylon gibi geri dönüşüme dair her şeyi toplayıp, tesislere satıp geçimimizi sağlıyoruz. Günlük kazancımız yeni düzenlemeden önce 200 liraysa, şimdi ancak 100-150 lira oluyor. Günümüz ekonomisinde, zor şartlar altında çalışıyoruz, yoruluyoruz ve gerçekten emeğimizin hakkı bu değil” diye konuştu.

Kağıtları depoladıkları alandaki tek göz odada yaşayan Medeni Demir ise ailesini, çocuklarını Adana’da bırakıp, çalışmak için Ankara’ya geldiğini ve yeni yönetmelikle birlikte işlerinin çok azaldığını, artık ailesine para gönderemeyecek durumda olduğunu söyledi.

Dinçer Mendillioğlu: “Herkes atığını satmaya başladı, enteresan bir rekabet oluştu”

Geri Dönüşüm İşçileri Derneği kurucusu Dinçer Mendillioğlu, atık kağıt işçilerinin, zor koşullarda ve güvencesiz çalışma ile hayatını devam ettirmeye çalıştığını söyledi. Atık kağıt toplayıcılarını acındırmak gibi bir amaçları olmadığını vurgulayan Mendillioğlu, “Yıllardır bu işin bir meslek olduğunu anlatmaya çalışıyoruz, sokakta yüzbinlerce insan bir şeyler topluyor. Bunları geri dönüşüme kazandırarak hem doğaya, hem de ekonomiye katkı sunuyorlar ve bunu da devlete ya da yerel yönetimlere hiç yük olmadan sağlıyorlar” dedi. 

“Sıfır Atık Projesi” kapsamında, sıfır atık belgesi alan yerlerin kendi atıklarını satabileceği bir düzenleme getiren, 2021 yılında çıkarılan Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği için Mendillioğlu, “Kaynağında ayrıştırma noktasında, şeklen iyi gibi görünebilse de yüzbinlerce insanı olumsuz etkiledi. Şimdi herkes atığını satmaya başladı ve enteresan bir rekabet oluşmasına neden oldu. Günlük yevmiyesiyle, beden enerjisiyle çalışan sokaktaki kağıt toplayıcısı, emeğinin karşılığını alamıyor” diye konuştu.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın atık kağıt toplanmasına müdahale etmeyeceğini açıklamasına rağmen, depolamaya izin vermemesine tepki gösteren Mendillioğlu, “Kağıdı depolayamazlarsa, zamandan, mekandan, enerjiden ve maddi açıdan zarara girerler diye anlattık” dedi. Atık kağıt işçileri hakkında, uyuşturucu, fuhuş, kontrolsüz depolama alanı kullanma, terör iltisaklı gibi kriminal raporlarla farklı bir algı oluşturulmak istendiğini söyleyen Mendillioğlu, “Bakanlığa, ‘kim bu şehir eşkıyaları, bize gösterin’ dedik. Bu sokaklarda çalışan kağıt toplayıcıları herkes tanır. Eşkıyalık yapsa bu işi yapamazlar zaten, kağıt işçisi bunu bilir. Çok meşhur oldu terörle iltisak kelimeleri. Bir insanın kimliğinde Dİyarbakır, Hakkari, Van yazıyorsa böyle mi diyeceğiz? Bir şeyi sonlandırmak isterseniz orayı uyuşturucu, terör ve fuhuş üzerinden tarif edersiniz. Buna göz yuman kim o zaman?” diye konuştu.

Toplumun vicdanına güvenerek, herkese geri dönüştürülebilir atıklarını kağıt toplayıcılarına vermesi çağrısını yineleyen ve bu işi en iyi kağıt toplayıcılarının yapabileceğini söyleyen Mendillioğlu, “Bir yandan yüzbinlerce insanın yaşamasına katkınız olacak, diğer yandan kaynağında ayrıştırma bilinci gelişecek. Böylece hem ekolojiye, hem  de insanların ekonomisine doğrudan katkı yapmış olacaksınız” dedi.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.