Türk Eczacılar Birliği, (TEB) 14 Mayıs Bilimsel Eczacılık Günü vesilesiyle basın toplantısı düzenledi. Toplantıda konuşan TEB Başkanı Arman Üney, eczacıların sorunlarının dağ gibi biriktiğini ve eczacıların kaderine bırakıldığını anlattı. 13 yıldır değişmeyen fiyat kararnamesinin günün koşullarına uyum sağlamadığını vurgulayan Güney, ilaç fiyatlamasında kullanılan kur güncellemesinin yılda bir kez değil, en az üç-dört kaz yapılmasını istedi.
TEB Başkanı Arman Üney ve yönetim kurulu üyeleri, 14 Mayıs Bilimsel Eczacılık Günü öncesinde yaptıkları basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtladı. Üney koronavirüs salgınıyla mücadelede hayatlarını kaybeden 76 eczacıyı, 24 eczane teknisyenini ve iki eczacı odası çalışanını andı ve ilaç krizi başta olmak üzere eczacıların önemli sorunlarına dikkat çekti.
“Eczacılar kaderine terk edilmiştir”
Üney “Sorunlar dağ gibi birikmiş, eczacılar kaderine terk edilmiştir” dediği konuşmasında, 13 yıldır revize edilmeyen ve mevcut koşullara uyum sağlamayan ilaç fiyat kararnamesinin güncellenmesi gerektiğini söyledi. İlaç fiyatlandırmasında kullanılan euro kuru güncellemesi öncesinde ilaca erişim sorununun, eczacıları ve hastaları yakından etkilediğini belirten Üney şöyle konuştu:
“Güncellemenin yapıldığı şubat ayının öncesinde hastalarımız çok sayıda ilaca erişimde sıkıntı yaşamakta, hastalarımızın yaşadığı bu mağduriyet eczanelere de ciddi anlamda yansımaktadır. Bu sıkıntıların giderilmesi için artık yılda sadece bir kez kur güncellemesi yapılması gerçekçi değildir. Bunun yerine yılda en az üç veya dört kez kur güncellemesi yapılması gerekmektedir.”
“Bazı ilaç firmalarının keyfi uygulamaları hastalarımıza fiyat farkı çıkarıyor”
Üney, bazı ilaç firmalarının Sosyal Güvenlik Kurumu’nun (SGK) belirlediği kamu kurum iskontolarını uygulamaktan kısmen ya da tamamen vazgeçtiğine dikkat çekti ve şunları söyledi:
“Söz konusu firmaların keyfi olarak yaptıkları bu uygulamanın faturası, aradaki fiyat farkını ödemek zorunda kalan hastalarımıza çıkmaktadır. Bu durum özellikle kronik hastalığı bulunan vatandaşlarımızın cebinden yüksek tutarlarda fiyat farkı çıkmasına yol açmaktadır. Konunun tarafları SGK ile ilaç firmaları olmasına rağmen, yaşanan sorun eczacılar ile hastaları karşı karşıya getirmektedir. Gerekli çözüm, SGK ve ilaç firmaları tarafından sağlanmalı ve hastaların mağduriyeti acilen giderilmelidir.”
“Kontrolsüz şekilde açılan eczacılık fakülteleri, 20 yılda altı kat arttı”
Üney, kontrolsüz bir şekilde açılan eczacılık fakültelerinin de sorun olduğunu belirtti. 1997 yılına kadar yedi eczacılık fakültesi bulunduğunu ve 2001-2021 yılları arasında bu sayının altı kat arttığını anlatan Üney, eğitim veren 47 eczacılık fakültesinden sadece 14 tanesinin “akredite eczacılık eğitimi verebilecek kapasiteye” sahip olduğunu söyledi. Üney, “Bu durumu, alt yapıdan ve akademik kadrodan yoksun olarak açılan eczacılık fakültelerinin, diğer fakültelerden eğitim desteği istemesi de açıkça göstermektedir” dedi ve daha fazla eczacılık fakültesine ihtiyaç olmadığını vurgulayarak, fakültelere giriş için başarı sıralamasının 50 bin ile sınırlı tutulması gerektiğini belirtti.
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
“İnternetten alınan ilaçlarla sağlığınızı riske atmayın, eczacınıza danışın”
Üney, internetten ve denetimsiz kanallardan satılan, özellikle pandemi süreciyle birlikte vatandaşların yöneldiği çeşitli ilaç ve takviye edici gıdaların önemli bir sağlık sorunu olduğunu söyledi ve şöyle konuştu:
“İlaçlara ve takviye edici gıdalara güvenli erişimin adresi eczanelerdir. Vatandaşlarımızı uyarıyoruz, eczaneler dışında hiçbir yerden ilaç ve takviye edici gıda alıp sağlığınızdan olmayın. Örneğin, çok yaygın kullanılan C vitamininin uzun dönem yüksek dozda kullanılması böbrekte taş oluşumunu tetikleyebilir veya bazı bitkisel takviyelerin kan sulandırıcı ilaçlarla kullanımı etkileşime neden olup, kanama potansiyelini artırır. Unutmayınız ki, en yakın sağlık danışmanınız eczacınızdır. Sağlığınızı riske atmamak için diyoruz ki, bilene danışın, yani eczacınıza danışın.”
“Eczacılar bir lira dahi kazanmıyor, borçlanarak hayatını idame ettiriyor”
Mevcut ekonomik koşullarda eczanelerin ayakta kalma gücünün tükendiğini ve eczane ekonomilerinin sürdürülebilir olmaktan çıktığını söyleyen Üney, Türkiye’deki eczanelerin yarısından fazlasının bir lira dahi kazanmadan, borçlanarak hayatını idame ettirdiğine dikkat çekti. Üney, “2019 yılında yaptığımız araştırma sonuçlarına göre eczanelerin yüzde 55’inin yüzde 37’si iki kredi birden kullanıyor. Şu an bu araştırmaları yapsak bu sayıların ikiye katlandığını görebileceğiz” dedi.
Sağlıkta şiddet yasası
Meclis Genel Kurulunda dün (12 Mayıs) kabul edilen şiddete karşı kanun teklifinde, “hekim, diş hekimi ve diğer sağlık mensupları” şeklindeki tanımlamanın daha ayrıntılı olmasını beklentilerinin karşılanmadığını söyleyen Üney, mevcut haliyle de düzenlemelerin eczacıları kapsadığı belirtti. Yasaların çıkmasından ziyade uygulanmasının, nasıl hayata geçirileceğinin ve herkese haklarının anlatılmasının önemine dikkat çeken Üney, şöyle konuştu:
“Yasada, sağlık hizmeti verdikleri sürede maruz kaldıkları şiddet tanımlanıyor. Aslında görevleriyle ilgili sorumlulukları dahilinde, mesleklerini ifâ ederken karşı karşıya kalabilecekleri şiddeti de içeren şekilde daha kapsamlı bir tanımlama yapılmasını istemiştik. Yasa koyucu ise kabul edildiği haliyle, genel bir kapsayıcılığı olduğunu söyledi.”
