Edgar Şar, konukları araştırmacı Reha Ruhavioğlu ve Gelecek Partisi kurucusu Bahadır Kurbanoğlu ile eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın, T24’ten Murat Sabuncu’ya verdiği röportajındaki açıklamalarını tartıştı.
“HDP’nin özeleştirel tutumunu sürdürmesi çok önemli”
Bahadır Kurbanoğlu, Demirtaş’ın açıklamalarının kıymetli ancak geç kalmış olduğunun altını çiziyor: “Bugün bu açıklamaları gördüğümüzde aktörler arasında ciddi bir rol değişimi var. Mesela bugünün AK Partisi Deniz Baykal dönemi CHP’sine dönüşmüşken, bugünün CHP’sinin ise o günlerde AK Parti tarafından ifa edilen rolü üstlendiğini görüyoruz. Demirtaş’ın ‘Aday olabilirim’ ifadesi bence çok anlamlı değil. Eğer Kılıçdaroğlu gibi bir figür aday olursa, HDP seçmeninin çok büyük bir kısmı zaten destekleyecektir.
HDP’nin özeleştirel tutumunu sürdürmesi çok önemli. Çünkü Türkiye halkı zaten buna kredi vermişti. Erdoğan dahi yüzde 34 oyunu, 50’lere çıkardı ve bunu ‘Bu benim sorunumdur, çözeceğim’ dediğinde yaptı. Ancak özeleştiri meselesi tüm partiler, aktörler için önemli. Çünkü bunun gibi sorunlara gelirken herkesin bir bagajı var. Ancak Kürt meselesine ilişkin HDP’nin sırtında büyük bir yük var. Örneğin İYİ Parti’de, MHP’ye yakın figürlerinin geri plana gönderilmesi, CHP’nin bu konudaki dönüşümü, Gelecek ve DEVA partilerinin Kürt meselesi yaklaşımı zaten bu dönüşümü yansıtıyor. HDP’nin de bu adımları yeterli bulmadan, ’Siz de şunları yapın’ demesi çok faydalı değil. Onun için normalleşmenin, özeleştirel tutumun devam etmesi çok daha faydalı olur.”
“HDP, Demirtaş’ın dediklerini temsil etsin diye kuruldu”
Reha Ruhavioğlu, HDP’nin zaten Demirtaş’ın dediklerini temsil etsin diye kurulduğunu belirtiyor:
“7 Haziran’dan sonraki fırtına yaşanmamış olsaydı belki HDP bugün çok daha öte şeyler söyleyebilirdi. HDP bugün gerek iktidarın baskısı gerek kendi bir çıkış yapamaması sebebiyle bir tıkanıklık içindeydi. Bu ay yapılan HDP kongresinde verilen mesajlar da bunu aşmaya yönelik. Eğer siyasetin alanı genişletebilirse, Demirtaş’ın yazısında koyduğu ’Türkiye toplumunu ikan etme’ hedefi gerçekleşmeye doğru gidebilir.
Çözüm sürecinde HDP’ye biçilen rol çok aktif değildi. Daha çok bir haberci gibiydi. Aslında Demirtaş, 7 Haziran’dan sonra başlayan Hendek olaylarına da çok destek olmadı ancak süreç maalesef oraya geldi. HDP, o günden başlayan tıkanıklığını bugün aşmaya çalışıyor, Demirtaş’ın mesajları da buna yönelik. Bu aktörler sivil siyasette kendi alanını genişletmeye zorladığı bir çaba görüyoruz. Kürt meselesinin çözümü için bugün ya da yarın bunun gerçekleşmesi lazım.
Bugün Kürtler nezdinde silahların kendi hakları için faydalı bir araç olmadığı anlaşılmış durumda. Demirtaş da bunu görerek, aslında HDP’nin kuruluş dönemindeki koşulları geri döndürmeye çalışıyor. Bu sebeple tüm aktörler, sivil siyasetin alanını genişletecek bu yolculuğu desteklemeli. Demirtaş ve HDP’nin bu çıkışları, Türkiye siyasetindeki aktörler tarafından desteklenmezse, HDP’nin bunu tek başına kurtarması mümkün değil. HDP ve sivil siyasetin asıl muhatap olması ancak diğer aktörlerin de bunu kabul etmesiyle mümkün olduğunu düşünüyorum.”
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
