Ligimizde transfer penceresinin açılmasıyla birbirine çalım atan takımların hikayelerini okuyorsunuzdur. Dev gibi futbol coğrafyasında A takımının bulduğu oyuncu, B takımı için bulunmaz hint kumaşı muamelesi görüyor ve tüm menajerler karasinek gibi ellerini birbirine ovuşturarak bu çarpışmaları izliyor. Futbolculuğu boyuncu hiç topa vurmadan milyonlar kazanan bir garip dolandırıcılık hikayesi bugünkü konumuz. Carlos Henrique veya nam-ı diğer Kaiser…
Futbol kariyerine başlıyorsunuz, az biraz yeteneğiniz var ama her şeyden önemlisi çok iyi menajer ve gazeteci dostlarınız var. Size sanki halk layık görmüşçesine efsane oyuncu Franz Beckenbauer’in lakabını takıyorlar “Kaiser” diye. Ve bu lakapla yıllarca topa vurmadan milyonlar kazanıyorsunuz.
Brezilya’nın Rio Pardo şehrinde, 1964 yılında doğan Carlos Henrique, 10 yaşındayken okul maçları sırasında yeteneği keşfedilir. Önce Botafogo’da, ardından Flamengo’nun çocuk akademisinde oynamaya başlar. Altı yıl boyunca Flamengo’da top koşturduktan sonra, 16 yaşına gelmiştir ve Meksika kulübü Puebla Futbol Kulübü’nün gözlemcileri tarafından keşfedilerek transferi gerçekleştirilir.
Sadece üç ay Puebla ile antrenmanlara çıkan genç futbolcu, memleketi Brezilya’ya dönme kararı alır. Fakat futbol oynamak istememektedir. Birçok futbolcu ile arkadaşlığının yanı sıra gazetecilerden de bir çevre edinen Carlos, kurduğu ağ üzerinden büyük yetenek olarak lanse edilerek Botafogo’ya transfer olur.
Botafogo ile sezon öncesi antrenmanlarına çıkan oyuncu, sakatlandığını iddia ederek kulüp doktorunun yanına çıkar. Burada oyuncak bir telefon yardımıyla kulüp doktorunu kandırır. Güya telefonun diğer ucunda başka bir doktor vardır. Carlos’un artık futbol oynayamayacağını oyuncuya iletmektedir. Sözleşmesini feshettirir. İkinci durak ise bir başka büyük takım olan Flamengo’dur.
1983 yılından 1986 yılına kadar sadece antrenmanlara çıkan Carlos, bu sefer rotasını Avrupa kıtasına çevirir. Korsika adalarının temsilcisi olan Gazélec Ajaccio ile bir yıl geçiren oyuncu sakatlık bahaneleriyle, zamanını Brezilya’da geçirmeye devam eder. Gazeteci çevresinin de yardımıyla evine yakın kulüplerle görüşmeye başlar.
Zaten Brezilya’dan ayrılmayan oyuncu eski kulübü tarafından tazminatı karşılığında kontratını feshettirir. Evine çok yakın olan Bangu Atletico Clube ile imzalar ve 1988 yılında, yani profesyonel kariyerinin başlamasından 10 yıl sonra ilk defa bir resmi maçta son iki dakika oyuna girer.
10 yıllık profesyonel hayatında, sadece iki dakika sahada kalan oyuncu, bir kulüp yöneticisi vasıtasıyla bir diğer büyük takım Fluminense’ye transfer olur. Maaşında da çok ciddi artış sağlayan oyuncu, burada da sakatlık bahaneleriyle yatmaya devam eder.
Bu sırada evlenen oyuncu, 30 dakikada arabasıyla gittiği Fluminense kulübü yerine, balkonundan antrenman sahaları gözüken Vasco Da Gama’ya transfer olmak ister. Araya soktuğu gazeteci tanıdıklarıyla harika bir pazarlama çalışması yürütür ve Vasco Da Gama’ya “Kaiser” umutlarıyla geçişini tamamlar. Tahmin edilebileceği üzere sahaya hiç çıkmaz.
Evlendikten sonra çocuk sahibi olan Carlos, her ebeveyn gibi evladına harika bir gelecek kurmak ister. Valizini toplayan oyuncu, koltuk altına aldığı antrenman videolarıyla birlikte, ABD’nin Teksas eyaletinin kulübü olan El Paso Patriots’ı kandırır ve transfer olur.
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
Futbolu evinde bırakmanın hayallerini kuran Kaiser, memleketi olan Rio’ya döner ve futbolu America Football Club’ta bırakır. Kariyeri boyunca 3 milyon eurodan fazla kazanan Carlos Henrique, bu süre boyunca sadece iki dakika sahaya çıkar ve 24 yıl boyunca kulüp kulüp gezer.
Bu hikâyede tek eksik size de, oyuncunun Türkiye Ligi’ne transfer olması ve yatarak milyonlar kazanmasının eksikliği gelmedi mi? Açıkçası hiç şaşırmazdık…
