Beşiktaş Jimnastik Kulübü 29 Aralık Pazar günü seçime gidiyor. Başkan Hasan Arat’ın istifasının ardından görevi devralan Hüseyin Yücel, teknik direktör Sergen Yalçın ile anlaşamamasının ardından böyle bir karar aldı. Daha da enteresanı iki başkan adayının da Sergen Hoca ile çalışmak istemesi. Peki, Sergen Yalçın siyah-beyazlılar için bir çözüm olabilir mi?
Hayır…
Öncelikle adayların yani Hüseyin Yücel ve Serdal Adalı’nın, Sergen Hoca ile ilgili görüşlerine bakalım. Hüseyin Yücel, Hasan Arat’ı koltuğundan ittikten sonra ilk olarak 52 yaşındaki teknik direktörü aramış ve onunla çalışmak istediğini iletmiş. Sergen Yalçın da böyle savrulan ve geleceği belirsiz olan kulübün teklifini haklı olarak reddetmiş.
Hüseyin Yücel’den Hasan Arat’a: “Ya azad et, ya abad et”
Şu anki geçici başkan Hüseyin Yücel, Hasan Arat’ı itti dedim çünkü kendi ağzından çıkan ifade ile “ya azad et, ya abad et” demişti. Yani Yücel, özgür bırakılmak ve futbol takımı için istediği kararları vermek istiyordu. Tam Hasan Arat tüm futbol yetkilerini Hüseyin Yücel’e devretmişti ki bu oyunu bozdu ve istifa etti. Yücel de Sergen Hoca ile anlaşıp Mayıs’a kadar Beşiktaş Başkanlığı’nı yürütecekti lakin Sergen Yalçın’ın karakterli duruşu, Siyah-beyazlıları erken seçime götürdü.
Diğer başkan adayı Serdal Adalı ise katıldığı Sports Digitale programında Sergen Yalçın’a 3 yıllık sözleşme önereceğini duyurdu. Sergen Hoca’nın kariyerinde en uzun çalıştığı takım toplam 79 maça çıktığı Beşiktaş. En uzun süre görev yaptığı ikinci takım ise 38 müsabaka ile Sivasspor. Serdal Adalı her ne kadar 52 yaşındaki teknik direktörü güvenli liman olarak görse de pragmatik hoca tipi ve çalışma metotları buna elverişli değil.
Sergen Yalçın oyuncuyken ne kadar büyük bir yetenekse bu yeteneklerini çalışma disiplini ile hiçbir zaman birleştiremedi. Hep futbol zekâsı ile anlık çözümler üretti ve kimi zaman başarılı oldu, kimi zaman da maç seçmesi ile suçlandı. Teknik direktör olduğunda da sahada çözümler üretebilmesi ve oyuncuları sıkmayan rahat yapısı ile gittiği yerlerde iyi izler bıraktı. Lakin Siyah-beyazlıların şu an ihtiyacı olan ise kesinlikle rahatlık değil. Güven ve oynadıkları oyundan keyif almak…
Kaybedilen maçların tek sorumlusu oyuncular mı?
Düşünsenize her maç sonrası kaptan Necip Uysal taraftarın atarına-giderine kalkan oluyor. Buna da bir ayrı parantez açmak lazım. O taraftarlar futbolcuları tehdit edince ne değişeceğini sanıyorlar? Ali Koç eline megafon alıp şampiyonluk söz verdiğinde nasıl hata yaptıysa ve gereksiz bir yükü oyuncuların sırtına yüklediyse, her mağlubiyet sonrası taraftarlarla oyuncuları bir araya getirmek de aynı ölçüde hata.
Hüseyin Yücel, Musrati ve Muçi için ödenen 25 milyon euroyu ise taraftardan baskı yiyen Hasan Arat’ın panik transferleri olarak değerlendirdi. İyi ki Yücel Bey o esnada Beşiktaş’ta görevli değilmiş (!) Musrati ve Muçi transferindeki hatayı ben üstleneyim…
Sergen Yalçın’ı göreve getirdiğinizde transferler nasıl olacak? Yine Yücel, Siyah-beyazlıların çıkışı için tüm gönül vermiş zengin renktaşlardan 2 milyon euro isteyeceğini söyledi. Demezler mi; “paraları çarçur ediyorsunuz nasıl güvenelim size?” diye.
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
İki başkan adayının da Sergen Yalçın ile çalışmak istemesi naçizane görüşüm hata. Zaten şu anki kadrodaki oyuncuların maaşları yüksek ve herhangi bir kulübün de teklif verme ihtimali çok düşük. Eldeki kadro ile barışacak, yönetim – taraftar – medya arasında kimi zaman köprü, kimi zaman da kalkan olabilecek bir isme gidilmeli. Gazeteci Candaş Tolga Işık ile yaptığı programlarda Beşiktaş’ın oyuncularına yeteneksiz diyen, tüm oyuncuların satılması gerektiğini savunan birini soyunma odası da kabul etmez.
Sergen Yalçın ancak sert bir teknik direktörden çıkmış, başarı potansiyeline sahip takımın başına geldiğinde etki bırakabilir. Abdullah Avcı sonrası geldiğinde de Rachid Ghezzal dokunuşu, Vincent Aboubakar’ın maksimize edilen performansı da hep Sergen hocanın özel dokunuşlarıydı.
Siyah-beyazlıların önünde iki yol var: “Futbol aklı” neredeyse aynı iki başkan adayı kulübün lokomotifi olan futbol için yol haritası çizecekler … Bu kadar borcun ödenmesi için bir sezonluk “Feda” da fayda etmez. Beşiktaş’ın 3 yıllık yapılanma ve takımla birlikte büyüyecek bir teknik direktör aranmalı. Transfer yapılmadan da başarılı olabilen ve topa sahip olma oyununun temellerini atabilecek teknik direktör şart. Özellikle transfer penceresi kapalı olan kulüplerde başarılı olan bir “süper kahraman”a ihtiyaç var.
