“Daily İslamist” isimli sosyal medya haber sayfası, AKP’li Üsküdar Belediyesi’nin Harem Meydanı’nda düzenlediği festivali “kız-erkek karışık” olması nedeniyle eleştirdi.

AKP’li Üsküdar Belediyesi birçok sanatçının katıldığı ve üç gün süren Üsküdar Fest 2022 isimli bir festival düzenledi. Üç günde 300 binin üstünde ziyaretçinin katıldığı festivali “Daily İslamist” adlı haber sitesi sosyal medyada şu sözlerle eleştirdi: “AK Partili Üsküdar Belediyesi, Harem Meydanı’nda kız-erkek karışık festival düzenliyor.”
Dolu dolu 3 gün ve kapı giriş rakamlarına göre 300 binin üstünde ziyaretçi.
Gençler, anneler, babalar herkes huzur içinde, tek bir tartışma bile yaşanmadan, Üsküdar’a yakışan bir nezaketle başladı, coşkuyla bitti.
Sizi çok seviyoruz. Tekrar buluşmak üzere… #ÜsküdarFest pic.twitter.com/EqakQ6NacB— Hilmi Türkmen (@hilmiturkmen34) August 11, 2022
Ekrem İmamoğlu’na teşekkür etmesine bazı AKP’liler tepki göstermişti
Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen’in Üsküdar’da yapımı tamamlanan altyapı tesisi için İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na teşekkür etmesi, AKP içinde tartışmaya neden olmuştu. Akademisyen Selman Öğüt sosyal medyada yaptığı paylaşımda Hilmi Türkmen’e şöyle tepki göstermişti:
“Ekrem İmamoğlu Hilmi Türkmen’in kıymetlisiymiş. Bunu da öğrenmiş olduk. Daha önce de Twitter Space odasında İsmail Saymaz’a ‘İsmail Beyciğim hayırlı akşamlar diliyorum’ diyerek hürmet etmişti. O da kıymetlisi demek ki…”
AKP İstanbul Milletvekili Müşerref Pervin Tuba Durgut ise Selman Öğüt’e şöyle yanıt vermişti:
“Nasıl hitap edecekti Belediye Başkanımız? Yapmayın lütfen. Bakın demokrasilerde siyaset elbette rekabet temelinde yapılır ancak harcı da nezakettir. Sayın Başkanımız Hilmi Türkmen’in karakterinin bir parçası olarak nezaket kendisiyle birlikte partimize de her zaman kazandırmıştır.”
Nasıl hitap edecekti Belediye Başkanımız? Yapmayın lütfen.
Bakın demokrasilerde siyaset elbette rekabet temelinde yapılır ancak harcı da nezakettir.
Sn. Başkanımız Hilmi Türkmen’in karakterinin bir parçası olarak nezaket kendisiyle birlikte partimize de her zaman kazandırmıştır. https://t.co/ixwpIkemK5— Müşerref Pervin Tuba DURGUT (@pervintuba) August 5, 2022Medyascope'u destekle. Medyascope'a abone ol.
Medyascope’u senin desteğin ayakta tutuyor. Hiçbir patronun, siyasi çıkarın güdümünde değiliz; hangi haberi yapacağımıza biz karar veriyoruz. Tıklanma uğruna değil, kamu yararına çalışıyoruz. Bağımsız gazeteciliğin sürmesi, sitenin açık kalması ve herkesin doğru bilgiye erişebilmesi senin desteğinle mümkün.
![]()
Üsküdar Belediyesi’nde daha önce neler yaşandı?
Üsküdar Belediyesi daha önce, Halk Ekmek büfesine elektrik vermediği iddiasıyla gündeme gelmişti. Medyascope’a konuşan Halk Ekmek A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanvekili Özgen Nama, Üsküdar Belediyesi’nin bir halk ekmek büfesine elektrik vermediğini ileri sürmüştü: “Orada bir büfe işletmecimiz var. Kendisi Güneydoğu gazisi, 60’lı yaşlarda bir ağabeyimiz, platin takıyor ve orada soğukta titriyor. Büfesine elektrik bağlanmasını talep ediyor. Büfelere elektrik gibi işlemlerin bağlanması ilçe belediyelerinin yetkisinde. Üsküdar Belediyesi, İmar ve Şehircilik Müdürlüğü’ne sadece bir yazı yazacak. Bu yazı verildiği takdirde elektrik bağlanır. Orada bir ısıtıcı ile sıcak bir ortamda vatandaşlarımıza, sağlıklı ekmeği ucuza satmaya devam edecektir. Ama elektrik bağlanmadığı takdirde kendisi, ‘Ben artık dayanamıyorum, büfeyi bırakmak zorunda kalacağım’ diyor. Bugün de kendisini ziyaret edeceğiz.”
AKP İBB Meclis Üyesi Amine Kaba liyakatsizlik gerekçesiyle istifa etmişti

Eski AKP Üsküdar ile İBB Meclis üyesi Amine Cansu Kaba, partisinden ayrıldığını şu sözlerle duyurmuştu:
“Mahalle Kadın Kolları Yönetim Kurulu üyesi olarak başlayıp, Üsküdar Kadın Kolları yönetiminde görev yaptığım, Üsküdar İlçe Başkan Yardımcısı olarak çalıştığım, Üsküdar ve İstanbul Belediye Meclis üyeliği görevlerini üstlendiğim AK Parti’den bugün itibariyle istifa ediyorum. 19 yaşımda, vatanım ve milletim için büyük ideallerle adım attığım partimden ayrılma sebeplerim; adaletten uzaklaşma, zaman içinde insanların itibarsızlaştırılması, makam ve mevki sahiplerinin liyakatsizliği ve başta gençlik olmak üzere umudun yok edilmesine kadar giden bu yolda vicdanları yaralayan ve ‘bu kadarı da olmaz’ dediğimiz yanlışlardır.”








