Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) Genel Başkanı Ali Babacan, cumhurbaşkanı adayının altılı masadan çıkması halinde diğer genel başkanların kabinede yer alıp almayacağını değerlendirdi ve “Parti genel başkanlarının rolü, görevi nasıl olur gibi soruların konuşulup ortak bir karar varılması gerekiyor. Altı parti böyle bir havuz oluşturmuş değil ama her partinin bu konuda kendi hazırlıklarını şimdiden yapmaya başlamasında büyük fayda var” diye konuştu.
DEVA Partisi üçüncü mitingini dün (13 Ağustos) Yozgat’ta yaptı. DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, mitingin ardından Yozgat mitingini izleyen gazetecilerle birlikte akşam yemeği yedi ve gazetecilerin sorularını yanıtladı. Babacan, altılı masa, cumhurbaşkanı adayı, seçim güvenliği ve ekonomi konularında partisinin görüşünü ve duruşuna ilişkin açıklamalarda bulundu.
Babacan, altılı masanın cumhurbaşkanı adayını ne zaman açıklayacağına yönelik sorulara, masada bu konunun genel başkanlar tarafından konuşulmadığı yanıtını verdi. Babacan, öncelikle ilkeler ve hedefler konusunda mutabakat sağlanmasının daha uygun olacağını belirterek, “Aksi halde ortak aday belirlendiğinde işler karışabilir diye endişeliyim” dedi.
“Ne kadar hazır olursak seçim sonrasında da performans o kadar yükselir”
Cumhurbaşkanı adayı altılı masadan bir kişi olursa diğer kalan beş genel başkanın kabinede yer almak isteyip istemeyeceğine yönelik soruya ise Babacan şu yanıtı verdi:
“Bu geçiş sürecinin yol haritasıyla ilgili bir konu. Geçiş sürecinin yol haritası çalışılırken, bunların hepsinin konuşulması gerekiyor. ‘Parti genel başkanlarının rolü, görevi nasıl olur’ gibi soruların konuşulup ortak bir karara varılması gerekiyor. Altı parti böyle bir havuz oluşturmuş değil ama her partinin bu konuda kendi hazırlıklarını şimdiden yapmaya başlamasında büyük fayda var. Çünkü seçimden sonra zaman çok hızlı akıp gidiyor. Ne kadar hazır olursak, seçim sonrasında da performans o kadar yükselir ve memleket vakit kaybetmez.”
“Seçim güvenliği konusunda tek sorumlu var, Erdoğan”
Babacan, seçim güvenliğine ilişkin bir soruyu ise şöyle yanıtladı: “Bu konuda tek bir sorumlu var. O da Sayın Erdoğan’ın kendisi. Ülkeyi seçime huzur, istikrar içerisinde mi götürmek istiyor? Yoksa kaos ortamında mı seçime götürmek istiyor? Kimse, ‘Biraz kaos ortamı oluşsun, kaos ortamı bize yarar’ diye düşünmesin. Kimse öfke, şiddet, kaostan istifadeyle iktidarda kalma gibi bir yanlışın içine düşmesin. Çünkü bu ülkeye yazık olur. Bir de artık vatandaş anlıyor bunları. Dolayısıyla böyle bir şey yaptığı anda vatandaşımız bunun cevabını çok güzel bir şekilde verecektir eminim. Ülkenin seçime barış, huzur, istikrar içinde gitmesi tamamen Erdoğan’ın inisiyatifinde olan bir konu.”
“Operasyon yapacağız’ demesiyle operasyonun gerekli olduğuna ikna olmuyorum”
Suriye’de olası bir operasyona yönelik düşüncelerini paylaşan Babacan, “Sayın Erdoğan’ın ‘Bu operasyonu yapacağız’ demesiyle, bu operasyonun gerekli olup olmadığı konusunda ben ikna olmuyorum açıkçası. Çünkü çok sıkışmış bir hükümet var karşımızda. Bu sıkışmış hükümet bir şekilde kamuoyunu etkilemek için akla hayali gelmeyen işleri rahatlıkla yapabilir. Bizim bugün için hâlâ bugün için beklentimiz bir bilgilendirme” diye konuştu.
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
“Her partiyle diyaloğa açığız”
Halkların Demokratik Partisi ve Türkiye İşçi Partisi’nin de aralarında bulunduğu sekiz partinin kuracağı üçüncü ittifakla görüşmeler yapılıp yapılmayacağına ilişkin bir soruya Babacan, “Prensip olarak her partiyle diyaloğa açığız ama bizimle diyalog kurmak istemeyen iki parti var. Bayramlaşma taleplerini bile geri çeviriyorlar. Yeni oluşacak ittifakla da bizim iletişimimiz olur. İşbirliği ayrı bir konudur. Konuşuyor, birbirini anlıyor olmak önemli. Günü geldiği zaman bunlar gündeme gelir” yanıtını verdi.
“Türkiye’nin gelmiş olduğu evrenin farkında değiller”
Babacan, Denizli’ bir canlı yayın programına katıldığı sırada AKP İl Başkanlığında toplanan grubun gürültü yaparak yayını sabote etmeye çalışmasına da değindi ve “Ama tabii buna göz yumanlar ya da bu talimatı verenler bunlar gerçekten yani ya siyaset öğrenememişler ya Türkiye’nin şu anda gelmiş olduğu evrenin farkında değiller” dedi.
