9 Ağustos’ta başlayan İslami Dayanışma Oyunları’nın beşincisi 18 Ağustos’ta sona erdi. Konya’da düzenlenen oyunlara Müslüman ülkelerin sporcuları katıldı. Her müsabakada Istavroz çıkaran Hristiyan sporcular izledik. Sporun dini, dili, ırkı, cinsiyeti olmadığını bir kez daha gördük. Fakat esas konu bu değildi. Eğer bu organizasyonu olimpiyatlara ev sahipliği yapmak için hazırladığımız dosyamıza eklemeyi düşünüyorsak, şimdiden uyarayım eklemeyin!
Organizasyonun açılış töreni Konyaspor’un maçlarını oynadığı, hatta çok kritik Avrupa elemeleri müsabakalarına ev sahipliği yapan Konya Büyükşehir Stadyumu’nda yapıldı. Ortaya kurulan platform çimenlerin fotosentezini engelledi ve güneşle bağlarını kesti. Stadyumun ortası resmen çoraklaştı. Açılış töreni arkasından maça çıkan Konyaspor, Vaduz’dan dört gol yiyerek elendi. Elbette Konyaspor’un, Lihtenştayn takımına, kendi ligi olmadığı için İsviçre 2. Ligi’nde mücadele eden rakibine yenilmesinin bahanesi yok! Lakin insan zemin ya düzgün olsaydı demeden de edemiyor. Futbol sahaları futbol kramponlarıyla basılmak içindir. Konser vermek, toplu düğün düzenlemek, açılış törenleri yapmak çimenlere geri dönülmez zararlar veriyor.
Sporcular dışarda istedikleri hayatı yaşayabilirler. İstediklerini yiyip, içip, inanabilirler. Fakat müsabakaya çıkanların en iyi performansları vermek dışında bir görevi daha vardır. Örnek teşkil etmek. Türkiye A Milli Erkek Voleybol Takımı’nın Katar ile oynadığı maçta bir pozisyona sinirlenen Katar’ın liberosu Saad Sulaiman oyuncularımıza “kafa kesme” hareketi yaptı. Sporun temelindeki barış dolu mesajlarla hiç uyuşmuyor. Boksörler bile birbirini dövüp müsabaka sonrası el sıkışırken sana ne oluyor? “Filenin Efeleri”nin maçında “Filenin Sultanları”nın marşı çalındı. Dikkatsizlik değil, özensizlik…
Şu an evinize yakın bir stadyuma gitseniz ve deseniz ki: “Ben koşacağım. Derecemi uluslararası standartlara göre ölçebilir misiniz?” Ellerinde belli başlı materyaller varsa çok rahat ölçebilirler. Konya’daki 5. İslam Dayanışması Oyunları’nda Fildişi Sahilli Arthur Cisse Que 9.78 ile 100 metreyi koştu. Dünya rekoru 9.58 ile Usain Bolt’a ait. Rüzgarın arkasında 1/4 esmesi ve ölçme cihazlarının standarda uygun olmaması yüzünden Fildişi Sahilli sporcunun rekoru kabul edilmedi. Kablolamadaki problem dördüncü gün açığa çıktı. İlk üç gün koşulan tüm dereceler geçersiz sayıldı. Hatta sadece kablolama da değil. Direkler, kronometre, minder… Hiçbiri uluslararası standartlara uygun değilmiş.
Rezaletler silsilesi burada da bitmedi. Hentbolda maç programlarını organizatörlerin kafalarına göre değiştirmesi, takım ve hakemlerin de kafasını karıştırdı. Türkiye Hentbol Kadın Milli Takımı’nın oyuncularının maçını yönetecek Bangladeşli hakemler şehri gezerken maçı kaçırdı. Türk hakemler, milli takımımızın maçını yönetti. Saatleri karıştıran Kamerun Hentbol Kadın Milli Takımı ilk maçına çıkamadı. Türkiye Hentbol Erkek Milli Takımı’nın kaleci forması otelde unutuldu, antrenman formasıyla maça çıkabildi.
Bitti mi, hayır daha bitmedi…
Organizasyonun çok üstünde o kadar abuk ödül paraları verildi ki doğal olarak Avrupa ve Dünya şampiyonlarında yarışacak Türk sporcular, Konya’daki 5. İslami Dayanışma Oyunları’nı tercih etti. Bu arada şunu da eklemek gerek. Müsabakaları yöneten hakemlerin kokartı yoktu.
Lakin naçizane en çok üzüldüğüm konu ise, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin davet edilmemesiydi. Oysa ki aynı KKTC, 1980’de İzmir’de düzenlenen ilk İslami Dayanışma Oyunları’nda yer almıştı. Yavru vatan dediğiniz ülkeye ayıp edildi.
5. İslami Dayanışma Oyunları’nın sloganıydı Mevlana’nın sözü “Ne olursan ol gel”. Lakin teknik aksaklıklar yüzünden gelen kişinin derecesini ölçemiyoruz…
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
