367’nci Medyascope Açık Oturumu’nda Edgar Şar, konukları siyasetbilimciler İhsan Dağı, Şebnem Yardımcı-Geyikçi ve siyasal iletişim uzmanı İbrahim Uslu ile Altılı Masa’nın ikinci tur görüşmelerinde ne yapacağını ve yapması gerektiğini konuştu.
“İYİ Parti’de milliyetçiliğini ispatlama gibi bir sendrom oluştu”
Siyasal iletişim uzmanı İbrahim Uslu, ne Kılıçdaroğlu ne de Akşener’in son yaptıkları açıklamanın adaylık tartışmasına ilişkin birbirlerine verdikleri sert mesajlar olduğunu düşünüyor: “Ben bunun bir kriz göstergesi olduğunu sanmıyorum. Tabii ki çok ciddi bir uyum var diyemeyiz ama normal şartlarda 10 kez dağılacak bir masa burada fedakarlıkla ayakta tutuluyor. İşler yürümesi gereken mecrada yürüyor. Bazı konularda partiler arası tartışma olabilir ama önemli olan masanın sürdürülmesi. Sonuç olarak bu masa bir mecburiyet sonucu kuruldu ve o mecburiyet ortadan kalkmadıkça da dağılmayacaktır.”
Uslu, Akşener’in HDP ile ilgili açıklamalarını da değerlendirdi: “HDP kendi ittifakını kurdu zaten, yüzde 15 potansiyeli olan bir ittifak var neden Altılı Masa’yla uğraşsın? İYİ Parti’de maalesef milliyetçiliğini, HDP’yle, PKK’yla olan mesafesini kanıtlama sendromu oluşmuş durumda.”
“Muhalefet adaylık tartışmalarını yönetemedi”
Siyasetbilimci İhsan Dağı, Altılı Masa’nın artık adaylık meselesiyle yüzleşmesi gerektiğini söylüyor: “Bu konunun masada konuşulmaması kamuoyunu konuyu konuşmaktan alıkoymadı. Tartışmalar olası tüm adayları yıprattı. Altılı Masa adaylık tartışmasını çok net bir şekilde yönetemedi. Son zamanda CHP ve İYİ Parti arasında bir seçmen rekabeti de başladı. Bu adaylık meselesiyle de birleşince aslında rekabet de tartışma da sertleşti. Sonuç olarak adaylık meselesindeki belirsizlikler tartışmayı iyice büyüttü. Kılıçdaroğlu’nun son bir yıldır yürüttüğü kampanya kendisinin neredeyse kesin aday olduğu algısını üretti. Akşener’in “Noter değiliz” sözleri buna bir nokta koymuş. Yani adayın Altılı Masa tarafından belirleneceği söylemi ile Kemal Bey’in sanki kesin adaymış gibi kampanya yapması birbiriyle çelişkili gözüktü. Akşener’in açıklamaları bu sebeple aslında normal sayılır. Krizler liderlerden ziyade liderlerin kurmaylarının açıklamaları sebebiyle büyüyor.”
Dağı, 2 Ekim’de toplanacak Altılı Masa’nın toplantı sonunda adaylık meselesiyle ilgili güçlü bir mesaj vereceğini düşünüyor: “Bunu gerekli görüyorum. Bu konu masayı dağıtacak bir konu ama masanın kolay kolay dağılamayacağına ben de katılıyorum. Masa ya hep beraber kazanacak ya da hep beraber kaybedecek. Bu sebeple diyalog içinde meseleleri tartışacaklardır. Eğer CHP Kemal Bey’in adaylığında ısrar ederse, masa da bunu kabul etmezse çoklu aday senaryosu da ortaya çıkabilir. Bu da Erdoğan’a büyük avantaj sağlar. Bu da iki seçimin de kaybedilmesi için büyük bir sebep yaratır. Bu sebeple her durumda masa devam edecektir.”
“Altılı Masa artık zor konuları da konuşmaya başlamalı”
Siyasetbilimci Şebnem Yardımcı-Geyikçi, Altılı Masa’yı analiz ederken hem partiler içinde, hem partiler arası hem de ulusal düzeyde siyasi parametreleri değerlendirmek gerektiği görüşünde: “Bu masada oturanlar hem parti içinde hem muhalefet bloku içinde hem de Cumhur İttifakı’na karşı siyaset yapıyorlar. Bunların hepsini aynı anda yürüttüğünüz zaman bir takım sorunlar çıkması kaçınılmaz. Tabii ki en önemli mesele seçimlerin kazanılması. Kılıçdaroğlu’nun sorduğu ‘Yanımda mısınız?’ sorusunun sadece parti içine yönelik olduğunu sanmıyorum, burada bir siyaset yapıyor. Eğer parti içinde desteği varsa neden böyle bir soru sorma gereği duysun? Veya eğer adayı masa belirleyecekse Kemal Bey neden böyle soru sorma gereği duysun sorularını sormak önemli. Sanıyorum ki şu anda Altılı Masa içindeki tartışmanın bir sebebi de seçimlerden sonra kimin ne alacağı. Bu konuların masada gündeme gelmesi gerekecek.”
Geyikçi masanın önümüzdeki süreci hakkında ise şunları söylüyor: “Masanın geçiş sürecini nasıl yürüteceğini artık belirlemesi gerekiyor. Sorunlar hem normal siyasetlerini hem de ortaklığı nasıl götüreceklerini bilmemelerinden çıkıyor. Partiler bunu yapmakta zorlanıyor. Bu sebeple ikinci turda partiler aslında kolay anlaşabilecekleri konulardan başlayarak normalleşmeyi sağlayacak bir program belirlemek. Bunun haricindeki her beklenti bu masada fazla gelebilir.”
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
