İYİ Parti STK İşleri Başkanı ve Genel Başkan Yardımcısı Burak Akburak, partisinin hazırladığı “Sivil Toplumun Demokratik Gelişim Belgesi”nin ayrıntılarını Medyascope‘a anlattı.
İYİ Parti, “Sivil Toplumun Demokratik Gelişim Belgesi”ni 8 Eylül’de açıkladı. İYİ Parti STK İşleri Başkanı ve Genel Başkan Yardımcısı Burak Akburak, raporla ilgili Medyascope’un sorularını yanıtladı.
Rapor üzerinde iki senedir çalıştıklarını dile getiren Akburak, bu süreçte bine yakın sivil toplum kuruluşuyla görüştüklerini belirtti. Bu kuruluşlar arasında TÜSEV (Türkiye Üçüncü Sektör Vakfı), KAGİDER (Türkiye Kadın Girişimciler Derneği), İKSV (İstanbul Kültür Sanat Vakfı), TOG (Toplum Gönüllüleri Vakfı), TEGV (Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı) ve TÜRKONFED’in (Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu) de yer aldığını anlatan Akburak,“STK’ların dijitalleşmesi, kurumların teknolojik altyapılarının geliştirilmesi ile ilgili olarak özellikle Toplum Gönüllüleri Vakfı’nın değerli tavsiyelerinden faydalandık. TÜRKONFED’in özellikle üstünde durduğu kurumsal kapasitenin artırılarak STK’ların yurtiçi ve yurtdışı etkinliğinin artırılması noktasındaki görüşlerini raporumuza ekledik. STK’ların siyasi baskı altında olmadan, kendilerini rahatlıkla ifade edebilecekleri, kucaklayıcı bir mevzuat talep eden KAGİDER’in görüşlerinden faydalandık” dedi.
Bağımsız yargı ve hukuk vurgusu
STK’ların üzerindeki baskıların bağımsız yargı ve hukuk ile ortadan kaldırılacağını söyleyen Akburak, 7262 sayılı yasayla daha demokratik, şeffaf ve objektif bir zemin kuracaklarını dile getirdi. Akburak, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Türkiye’de iç ve dış siyasi konjonktürün değişimine göre toplumsal kesimlerin ve grupların bir gün milli, ertesi gün gayri milli şekilde algılanması, yaftalanması çok yaygın bir durum. Bu şekilde Türkiye’de siyasetin kutuplaştırıcı dilinden tüm toplum kesimlerinin etkilenmesi gibi STK’ların da payına düşeni alması kaçınılmazdır.
Bizim temel politikamız ve amacımız siyasetin kutuplaştırıcı dilinden STK’ların bir gün gayri milli, bir gün milli kabul edilmesini kısacası öncelikle siyasi iklimi değiştirerek bu kutuplaştırıcı yaklaşımdan tüm toplumu ve STK’ları kurtarmaktır. Yurtdışından fonlanan ya da işbirliği yapan STK’lar tabii ki tüm dünya örneklerinde olduğu gibi iktidarımızda tesis edeceğimiz bağımsız yargı ve denetim kurumlarımızla takip edilecektir. Ortadoğu gibi zor bir coğrafyanın getirdiği gerçekleri gözardı edemeyiz.”
Sivil Toplum Yardım Fonu
STK’ların sürdürülebilirliklerini sağlamak için Sivil Toplum Yardım Fonu oluşturacakları ve STK’ların kamu tarafından destekleneceğini vurgulayan Akburak, şunları anlattı:
“Sivil toplum kuruluşlarının kurumsal kapasitelerini geliştirmek, ürettikleri projeleri desteklemek ve etkinliklerini yürütebilmeleri için mali kaynakların artırılmasını temin edecek teşviklerin oluşturulması sağlanmalıdır. Maalesef STK’larımızdan birçoğu Avrupa Birliği projeleri oluşturarak yurtdışı kaynaklardan finans sağlamaya çalışmaktadır. Ayrıca yardım toplama faaliyetlerine ilişkin izin ve yetkilendirme prosedürü, basit ve kolay bir yapıya oturtulacaktır. Yardım toplayacak STK’lar için yetkilendirme veya izin sürecini düzenleyen kurallar objektif olarak çerçevelenecek ve ilgili kamu otoritesi tarafından keyfi karar verilmesi engellenecektir.”
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
Gönüllülük hizmeti kayıtlı hale gelecek
“Kişi veya kurumun kendi rızası halinde kamu kayıtlarına geçerek gönüllülük hizmeti devlet nezdinde kayıtlı hale getirilecek” diyen Akburak, sözlerine şöyle devam etti:
“Mevcut sistemde zaten dernek ve vakıf üyelikleriniz İçişleri Bakanlığı tarafından kayıt altına da alınmaktadır. Biz vatandaşlarımızın ek rızasına başvurarak gönüllülük faaliyetlerinin teşviki için bir model öneriyoruz. Verilecek olan avantajlardan faydalanmak isteyen (istenmez ise herhangi bir kayıt tutulmasına da gerek olmayacak) kurum ya da kişiler kayıt tutulmasını doğal olarak sorun etmeyecektir. Avrupa’da ve Amerika’da uygulanan eğitim modellerinde zaten bu uygulanıyor. Gönüllülük faaliyetleri belgelenerek burs, üniversite sınavında ek puan gibi ödüllendirme yapılıyor. Bizde de buna benzer olarak öğrencilerin KYK borçlarının silinmesi işe girişlerde avantaj oluşturması, ulaşım,sağlık ve kültürel etkinlikler gibi kamu bazlı sosyal hizmetlerde avantajlar sağlanacaktır. Bu avantajların sağlanması gönüllü hizmet verenlerin devamlılığını sağlayacak motivasyonu da beraberinde getirecektir.“
