Berfin Bayır
Yeşiller Partisi, partinin kurulması için gerekli olan “alındı belgesi”ni iki yılı aşkın süredir İçişleri Bakanlığı’ndan alamıyor. Teslim ettikleri başvuru evrakı, bakanlık tarafından “Belgeler alınmadı” denilerek reddedilen Yeşiller Partisi, bir kez daha İçişleri Bakanlığı’na giderek gerekli evrak ve kuruluş dilekçelerini teslim etti. Bakanlık, partiden belgeleri dijital olarak göndermelerini istediği için parti yetkilileri, belgeleri ve başvuru dilekçesini tarayıp e-postayla gönderdi. Ancak İçişleri Bakanlığı alındı belgesini yine vermedi.
İçişleri Bakanlığı’nın bir kez daha “belgeler alınmadı” yanıtı vermesi halinde, sürmekte olan yargı sürecine devam edileceğini belirten Yeşiller Partisi avukatı Sennur Baybuğa, bakanlığın yasal olmayan her adımına başka bir cevap yolu bulmaya çalıştıklarını söyledi. Baybuğa, Siyasi Partiler Yasası’nın 8. maddesi uyarınca İçişleri Bakanlığı’nın denetleme yetkisinin olmadığını belirterek, denetleme yetkisinin ancak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nda olduğunu hatırlattı.
Yeşiller Partisi Eş Sözcüsü Özlem Teke, belgeleri teslim alacak memur izinli olduğu için evrakın teslim alınamayacağını öğrendiklerini belirterek, “Bize belgelerimizi tarayıp mail atmamızı, maille yollanan belgeleri inceleyeceklerini ve bir eksik varsa bize randevu vereceklerini söylediler” diye konuştu.
“Avrupa’da Yeşiller Partisi’nin güçlenmesi Türkiye’deki iktidarın hoşuna gitmiyor”
Teke, kurmak istedikleri Yeşiller Partisi’nin Avrupa ve dünyadaki Yeşil hareketle bağlantısı olmasının iktidarın hoşuna gitmediğini belirtti. Yeşil siyasetin özellikle Avrupa’da güç kazandığına dikkat çeken Teke, şunları söyledi:
“Koalisyonlarda yer almaya başladılar, Avrupa’daki politikaların belirleyicisi oldular. Hatta Avrupa Birliği’nin şu anda en önemli politik metni ‘Avrupa Yeşil Mutabakatı’nın altını temellendiren yeşil siyasettir. Biz Avrupa ile ya da küresel düzeyde ilişkileri olmayan, kendi halinde birtakım ekolojik politikaları savunan bir parti olsaydık bu kadar ilgilerini çekmeyecektik. Ama uzun yıllardır Avrupa Yeşilleri’yle ilişkilerimiz var. Bu ilgi hoşlarına gitmiyor.”
“Anayasanın 68. maddesini kullanmamız, Saadet hanımın izinlerine bağlı”
Yeşiller Partisi Eş Sözcüsü Koray Doğan Urbarlı da başvuru belgelerini 21 Eylül 2020’de teslim ettiklerini ancak İçişleri Bakanlığı’nda belgeleri teslim alması gereken memurun o zaman da yerinde olmadığını belirtti. Parti yetkililerinin başvurudan sonra düzenli olarak Bakanlığa gittiğini ve belgelerin akıbetini sorduğunu söyleyen Urbarlı, süreci şöyle anlattı:
“Bazı belgelerin değiştirilmesini istediler, daha sonra vermediğimizi iddia ettikleri belgeleri vermemizi istediler, biz onları da düzelttik. Belgeleri alacak Saadet hanımı bir türlü göremedik. O zaman da Saadet hanım ya dün çalışmış oluyordu, ya da yarın çalışacak oluyordu. Biz hiçbir zaman Saadet hanımın çalıştığı günü yakalayamadık. İki buçuk yıla yakın süredir bakanlıkla irtibattayız. Bir kere Saadet hanımla telefonla konuştum ama Saadet hanımı hiç görmedim. Saadet hanım izinli olduğu ve pazartesi çalışacağı için belgeyi alamayacaklarını söylediler. Anayasanın 68. maddesini kullanmamız aslında Saadet hanımın çalıştığı günlere, Saadet hanımın izinlerine bağlı bir durum.”
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
Ne olmuştu?
Yeşiller Partisi, 21 Eylül 2020’de İçişleri Bakanlığı’na kuruluş dilekçesini vermişti ancak bir yıl boyunca “alındı belgesi” verilmemişti. Siyasi partinin faaliyete geçebilmesi için bakanlığın alındı belgesi vermesi gerekiyor. Yeşiller Partisi adına 18 kurucu, partinin kuruluşu için kanunda belirtilen evrakın bakanlığın siyasi partiler birimine teslim edilmesine rağmen, alındı belgesinin verilmediği ve anayasal haklarının ihlal edildiği gerekçesiyle 23 Mart 2021 tarihinde idare mahkemesine başvurdu.
Ankara 8. İdare Mahkemesi, partinin kuruluşu için usulüne uygun olarak yapılan başvuru dilekçesini almayan ve almama gerekçesi hakkında da bilgi vermeyen İçişleri Bakanlığı’nın işlemini yasalara aykırı buldu. Bakanlık yargılama sürecinde “evrakın verilmediği” gerekçesini ileri sürse de, mahkeme bu gerekçeyi doğru bulmadı.
