2022’de Selahattin Demirtaş: İran halkına destek, “sinmişlik” tartışması ve Twitter paylaşımları

Edirne Cezaevi’nde bulunan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, 2022 yılı boyunca tartışılan pek çok söylemini hem sosyal medya hesapları aracılığıyla hem de yargılandığı bazı davalarda yaptığı savunmalarla kamuoyu gündemine taşıdı. 6 yıldan uzun zamandır cezaevinde bulunan Demirtaş’ın bazı sözleri ve açıklamaları, siyaset sahnesinde yer alan pek çok aktörü gölgede bıraktı.

Selahattin Demirtaş’ın belki de en çok akılda kalan hareketi, İran’da 22 yaşındaki Mahsa Amini’nin örtünme kurallarına uymadığı gerekçesiyle irşad devriyeleri tarafından gözaltına alınması ve gözaltında hayatını kaybetmesinin ardından başlayan protestolara destek vermek için saçlarını kestirmesiydi. Dünya genelinde İranlı kadınların eylemine destek vermek için başlayan akıma katılan Demirtaş’ın, kendisine yöneltilen “kamu görevlisine karşı alenen hakaret” suçlaması nedeniyle 23 Eylül’de SEGBİS ile katıldığı duruşmada saçını kazıttığı görüldü. 

Selahattin Demirtaş’ın eşi Başak Demirtaş, sosyal medya hesabından, “Selahattin ile Selçuk Hoca, İran’da saçının bir bölümü açık diye gözaltına alınıp katledilen Mahsa Amini’nin katledilmesini protesto etmek ve İran’daki direnişe destek vermek üzere saçlarını kazıttılar” açıklamasında bulundu.

4 dilde İran’a kınama

Demirtaş, 16 Aralık’ta ise halkın özgürlük taleplerini baskı ve cinayetlerle engellemeye çalışan İran devletini kınadığını, dört dilde, Türkçe, Kürtçe, Farsça ve Azerice dile getirdi:

“Mahallenin ‘sinmişi’ ya da karşı mahallenin ‘teröristi'”

Toplumun hafızalarında belki de uzun süre kalacak bir başka olay ise, 26 Eylül’de Mersin’de PKK tarafından polisevine yapılan saldırıyı Demirtaş’ın ve HDP yönetiminin kınamasının ardından yaşananlardı. Bir polisin hayatını kaybettiği saldırının ardından Demirtaş, “Siyasetin sorumluluğu, şiddet dışı çözümlerde ısrarcı olmaktır. Ölümleri durdurmaktır. Şiddetin her türlüsüne karşı çıkacağız, demokratik siyasette ısrarcı olacağız. Bunun herkes tarafından net olarak bilinmesini isterim” mesajını paylaşmıştı.

Saldırıyı üstlenen PKK ise açıklamasında saldırıya yönelik eleştiride bulunanları halkın değerlerinden uzak olmakla ve “sinmekle” eleştirmişti. Buna ilişkin de mesaj paylaşan Demirtaş, demokratik siyasette ısrarcı olduklarını vurgulayarak “Demokratik siyasette ısrar ve barış politikası, bizim için ilkeseldir. Kimse geri adım atmamızı beklemesin. Elbette bunun bedelleri oluyor. Mahallenin ‘delisi, popülisti, tek adamı, sinmişi’ ya da karşı mahallenin ‘teröristi, katili’ olarak yaftalanmayı göze alıyorum” demişti.

“Öcalan’ın yerine geçme teklifi yapıldı”

Kendisinin de sanık olarak yer aldığı Kobani davasının 1 Aralık’taki duruşmasında da ses getiren bir iddia ortaya attı. Demirtaş, çözüm süreci zamanında Demirtaş, MİT Başkanı Hakan Fidan’ın kendisiyle görüşmek istediğini belirterek, “Bizden geri adım ve teslimiyet beklemesinler. Bana Öcalan’ın yerine geçme teklifi yapıldı, reddettim. Biz biziz, Öcalan Öcalan’dır” dedi.

“Örgütten de devletten de talimat almayız”

Aynı duruşmada çözüm sürecinde İmralı Cezaevi’nde bulunan PKK lideri Abdullah Öcalan’dan talimat almadığını belirten Demirtaş, “Biz İmralı’ya gittiğimizde yemek gelirdi. Heyetimiz yemeğe başlamadan Öcalan kaşığını kaldırmazdı. ‘Sizler seçilmiş insanlarsınız, önerilerimi sunuyorum’ derdi. ‘Uygun görürseniz’ derdi. Örgütten de talimat almadık, almayız. Devletten de almadık, almayız. Bizim amirimiz halktır. Bu saçma sapan dosyaya dair mahkemeniz hiç değilse geri kalan arkadaşlarımızla tahliye değerlendirmesi yapsın” diye konuştu. Demirtaş bundan yaklaşık bir ay önceki duruşmada ise ilk kez Kürtçe savunma yaptı. 

“Geçcek” yorumu

Eski HDP Eş Genel Başkanı 2022 boyunca verdiği bazı röportajlarla gündem belirledi. Bunlardan birinde Medyascope muhabiri Ferit Aslan’ın sorularını yanıtlayan Demirtaş, Tarkan’ın “Geçcek” şarkısından yola çıkarak siyaseti tasvir etti: “Ben kendi adıma şöyle bir sonuç da çıkardım: Halk umudu büyütmeye, değişime çok açık ama öncü yok. Siyasetin konser alanında on milyonlar toplanmış ama gelin görün ki sahne boş. Siyasetçiler bundan biraz ders çıkarmalılar.”

“PKK’nin Türkiye’ye karşı silahları tümden susturmasını isterim”

Medyascope'u destekle. Medyascope'a abone ol.

Medyascope’u senin desteğin ayakta tutuyor. Hiçbir patronun, siyasi çıkarın güdümünde değiliz; hangi haberi yapacağımıza biz karar veriyoruz. Tıklanma uğruna değil, kamu yararına çalışıyoruz. Bağımsız gazeteciliğin sürmesi, sitenin açık kalması ve herkesin doğru bilgiye erişebilmesi senin desteğinle mümkün.

PKK’nın Türkiye’ye karşı silah bırakması gerektiğini tekrar vurgulayan Demirtaş, T 24’ten Murat Sabuncu’ya verdiği röportajda, “Ben mümkünse PKK’nin Türkiye’ye karşı silahları tümden susturmasını, bırakmasını isterim” derken ortada iki engel bulunduğunu belirtti: “İlki, Hükümet askeri operasyon dışında hiçbir seçeneği devreye koymuyor, tartışmıyor, silahta ısrar ediyor. Oysa biz PKK’nin ikna edilmesi gerektiğini savunuyoruz. Burada da ikinci engel çıkıyor, o da İmralı tecrididir. Çünkü PKK’yi ikna edebilecek kişi Öcalan’dır, onu da yıllardır tecritte tutuyorlar. Bu engellere rağmen PKK silahlarını susturursa bundan mutlu olurum. Ama deneyimlerimiz, bunun kolay olmadığını gösterdi maalesef.”

“En ideal günah keçisi olarak gösteriliyorum”

Eski HDP lideri, Artı TV’de yayımlanan ve 29 gazetecinin sorularını cevapladığı röportajda 7 Haziran – 1 Kasım 2015’te yaşanan çatışmalı süreç hakkında özeleştiri yapmayan aktörler tarafından “günah keçisi” ilan edildiğini dile getirmişti: “O sürecin iki taraftan da aktörleri tek kelime özeleştiriye yaklaşmazken en ideal günah keçisi olarak gösteriliyorum.”

Demirtaş’ın konuşulan bir başka çıkışı ise İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’na, siyaset yasağını da kapsayacak şekilde 2 yıl 7 ay hapis cezası verilmesinin ardından yaşandı. Demirtaş yaşananı “yargı darbesi” olarak nitelerken “Oldu olacak, Ekrem Bey’i Pınarhisar Cezaevine de koyun ki akıbeti aynı olsun” dedi.

“Koltuk hayallerinin değil, özgürlük ideallerinin peşinde koşmak halka karşı onur borcumuzdur”

Daha sonraki günlerde muhalefetin adayı tartışmasına dahil olan Demirtaş, “İçinde bulunduğumuz kritik döneme yetki veya koltuk paylaşımı olarak bakmak, tarihi fırsatı heba etmektir. Koltuk hayallerinin değil, özgürlük ideallerinin peşinde koşmak halka karşı onur borcumuzdur” mesajını paylaştı. 

Bu mesajdan iki gün sonra T 24’ten Murat Sabuncu’nun sorularını yanıtlayan Demirtaş, her kesimle diyalog kurma gerekliliğini şöyle ifade etti:

“Yaşanan tüm acılara, bize yapılan bunca zulme rağmen halkın içinde bulunduğu felaketten çıkışa katkı verebileceğine inansam Erdoğan ve Bahçeli ile de görüşürüm, konuşurum, tartışırım. Onları dinlerim, kendi görüşlerimi de onlara anlatırım. Dolayısıyla şunu büyük bir özgüvenle belirtmek isterim ki, biz düşüncelerimize ve çözüm projelerimize güveniyoruz, herkesi dinlemeye de sonuna kadar açığız. Buna Akşener de Altılı Masanın tüm aktörleri de dahildir.”

Karikatür flood’u

Demirtaş’ın bazı mizahi paylaşımları da gündemde kendine yer buldu. Örneğin iktidara yaptığı göndermeyle karikatürler üzerinden hazırladığı tweet zinciri ilgi gördü:

Kısa sürece önce Twitter’ın yeni CEO’su olan Elon Musk’ın, mavi tik sahibi kullanıcılardan 8 dolar almasını eleştiren Demirtaş, Musk’ın bir tweet’ini alıntılayarak İngilizce şöyle yazdı:

“Merhaba Elon! Platformu satın alır almaz mavi tik ile uğraşman hoş değil. Siz patronlar zaten kullanıcılar üzerinden para kazanıyorsunuz. Öyleyse para ödemesi gereken sizsiniz. Ayda 7 dolara ne dersin?” 

Derleyen: Okan Yücel