Tekirdağ’ın Çorlu ilçesinin Sarılar Köyü yakınlarında 8 Temmuz 2018’de meydana gelen, yedisi çocuk 25 kişinin hayatını kaybettiği ve en az 300 kişinin yaralandığı tren kazasının ardından açılan davanın 12. duruşması bugün Çorlu 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapıldı. Sanıkların tutuklu yargılanması talebi reddedildi, dava 21 Şubat’a ertelendi.
Dönemin Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları (TCDD) 1. Bölge Demiryolu Bölge Bakım Müdürü Mümin Karasu, 6 Ekim’de tutuklandıktan bir buçuk ay sonra 25 Kasım’da, savcılık aleyhte görüş belirtmesine rağmen yurtdışı yasağı getirilerek tahliye edildi. Çorlu 2. Ağır Ceza Mahkemesi, tahliye kararı için yeni delil olmamasını, aynı suç isnatları ile birden fazla sanığın tutuksuz yargılanmasını ve dosyanın bulunduğu aşama ve suç tarihi itibarıyla müdahale edilebilecek delil bulunmamasını gerekçe gösterdi. Böylece, Çorlu tren kazası davasında tutuklu sanık kalmadı.
Duruşma öncesi yürüyüş
Kazada yakınlarını kaybeden aileler, Santral Meydanı’ndan duruşmanın yapılacağı Çorlu Halk Eğitim Merkezi’ne yürüdü. Aileler, “Çorlu’nun hesabı sorulacak”, “Hak, hukuk, adalet” sloganlarını attı.
Aileler duruşma başlamadan önce davanın görüleceği salonda, Mümin Karasu’ya tepki gösterdi. Zeliha Bilgin kazadan sonra kendisine teslim edilen kızının parçalanmış pantolonunu Karasu’ya göstererek, “Aldığın paraları çocuğunuza nasıl yediriyorsun, o parada evladımın, kardeşlerimin kanı var. Haram olsun” dedi.
Sanık Arslan: “Her evrakı okumuyorum”
Duruşma, sanık TCDD 1. Bölge Müdürü Nihat Arslan’ın sorgusuyla başladı. Arslan kendisine yönelik suçlamaları kabul etmedi, heyetin sorduğu pek çok soruya “Hatırlamıyorum” yanıtını verdi. Bahsi geçen suçlamaların görev tanımı dışında kaldığını söyleyerek alt ve üst birimlerini işaret etti.
Kazada yakınlarını kaybeden ailelerin avukatlarından Onur Şahinkaya, Arslan’a onayladığı evrakı okuyup okumadığını sordu. Arslan, “Onay verdiğim her evrakı okumuyorum. Onayıma sunulan (tren kazasından bir ay önce) 29 Haziran 2018 tarihli turne raporundan haberim yok. Belge bana sunulmadı” yanıtını verdi.
Sorularına “Hatırlamıyorum” yanıtı alan avukat Şahinkaya’nın “Kazadan sonra onayladığınız belgelere dönüp bakmadınız mı?” sorusunu ise Arslan, “Bakmak zorunda mıyım?” diyerek yanıtladı. Kazada oğlu Oğuz Arda Sel’i kaybeden Mısra Sel, sanık Arslan’a tepki göstererek salonu terk etti.
Avukat Akçay Taşçı, Arslan’a, “Meteoroloji ile herhangi bir protokol yapma yetkiniz olmadığını belirttiniz. Yapılması gerekli miydi? Mesleki tecrübenize dayanarak soruyorum” dedi. Arslan ise Taşçı’ya “Kişisel bir soru, cevap vermek istemiyorum” karşılığını verdi.
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
Karasu, yakınlarını kaybeden ailelere rahmet diledi
TCDD 1. Bölge Demiryolu Bakım Müdürü Mümin Karasu, savunmasına başlamadan önce kazada hayatını kaybedenlerin ailelerine rahmet diledi. Çorlu aileleri ise Karasu’ya tepki gösterdi. Sözlerine suçlamaları reddettiğini söyleyerek başlayan Karasu, “İddianamede hedef seçildim ve onlarca kişi arasından seçilip hedef gösterildim” diye konuştu.
Hafta sonu izinli olduğunu söyleyen Karasu “Ben izinliydim, nöbetçi ekibin görevlendirilmesi gerekirdi. Asli görevi olduğu halde Demiryolu Bakım Müdürü neden ekip görevlendirmemiş?” diyerek başka birimleri işaret etti.
Şahinkaya, bunun üzerine Karasu’ya “Yol bekçisi talep ediyorsunuz, verilmiyor. Aşağıya doğru suçluyorsunuz. Olaydan sonra genel müdürlüğe, genel müdürün emriyle alınıyorsunuz, ne hikmetse genel müdürlüğün tek kusurundan bahsetmiyorsunuz. Genel müdürlüğün, Ankara’nın hiçbir kusuru olmadığını mı düşünüyorsunuz?” diyerek tepki gösterdi.
Şahinkaya daha sonra Karasu’ya “Mühendis olmadan bu göreve nasıl geldiniz?” diye sordu. Karasu, “Onu Genel Müdür Süleyman Karaman’a sorun” diye karşılık verdi.
Bir kısım katılanlar vekili Av. Evren İşler, mahkemedeki konuşmasında “İlk günden beri bilirkişi raporları, takipsizlik kararları, mahkemenizin ek iddianame ve birleştirme için ‘yaz-gönder’ kararına rağmen bir buçuk seneden uzun süre iddianame düzenlemeyen savcılık makamından sonra üç sanık daha dinleyebildik. Aslında bütün süreç, uzaklaşıp baksak çok net görülebilir. Birileri, birilerinin yargılanmasını istemiyor” dedi.
“İnsan öldürdüğünüzün farkında değilsiniz”
Daha sonra aileler konuştu. Kazada oğlu Eren Şahin’i kaybeden Hüseyin Şahin sanıklara şöyle seslendi:
“Beş yıldır mahkemeden kaçıyorsunuz, madem bizi düşünüyorsunuz, evlerimiz arası iki adım, cenazemize niye gelmediniz? İnşallah sizler de çocuklarınızdan mahrum kalırsınız.”
Kaza hayatını kaybeden Oğuz Arda Sel’in dedesi Mehmet Öz “Ben torunumu ikiye bölünmüş olarak buldum. İlk önce belden aşağısını kaza yerinde buldum, üstünü hastanede buldum, gözleri açık. Siz neden bahsediyorsunuz, buraya gelmiş hikaye anlatıyorsunuz” diye konuştu.
Mısra Öz ise “İki gün önce oğlumun doğum günüydü, 14 yaşına girecekti. Mümin Karasu karşımızda ‘Ben aileleri anlıyorum’ dedi. Anlasaydı, beş yıldır susmazdı. Siz insan öldürdüğünüzün farkında değilsiniz” dedi.
Bir sonraki duruşma 21 Şubat’ta
Sanıkların savunmaları ve avukatların sorularının ardından, duruşmaya saat 21.00’e kadar ara verildi. Ara esnasında adliye koridorunda gerginlik çıktı ve fenalaşan Zehra Bilgin’e sağlık ekipleri müdahale etti. Daha sonra kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanıkların tutuklu yargılanması talebini reddederken, bir sonraki duruşmanın tarihini 21 Şubat olarak belirledi.
Kazada oğlu Oğuz Arda Sel ile eşi Hakan Sel’i kaybeden Mısra Öz, duruşma sonrası şöyle konuştu: “Biz evlat koyduk toprağa ve bu evlatların hesabını sormadan hiçbir yere gitmeyeceğiz.”
Ne olmuştu?
Tekirdağ-Çorlu’ya bağlı Sarılar Köyü yakınlarında 8 Temmuz 2018’de meydana gelen, yedisi çocuk 25 kişinin hayatını kaybettiği tren kazasıyla ilgili davada TCDD 1. Bölge Müdürü olarak görev yapan N.A., Bakım Servis Alanlarından Sorumlu Müdür Yardımcısı L.M., Bakım Servis Müdürü M.K., Üst Yapıdan Sorumlu 1. Bölge Bakım Servis Müdür Yardımcısı L.K., Altyapıdan Sorumlu 1. Bölge Bakım Servis Müdür Yardımcısı N.A., yol kontrolörü B.O., mühendisler T.B.Ö., D.P., ve K.B.. hakkında “taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olmak” suçlarından dolayı kamu davası açılmış, sanık sayısı 13’e yükselmişti.
