HDP Sözcüsü Günay: “Anayasa Mahkemesi siyasi baskılara dayanamadı”

HDP Sözcüsü Ebru Günay, Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) partiye yapılan Hazine yardımlarının bulunduğu banka hesaplarını bloke etmesinin “hukuki değil, siyasi olduğunu” belirtti ve AYM’nin “siyasi baskılara dayanamadığını” söyledi. Bu yöndeki bir talebi daha önce hukuksuz olarak bularak reddeden AYM’nin bu kez kabul ettiğine dikkat çeken Günay, “Bu ülkenin gerçek hukukçuları meselenin hukuk meselesi olmadığını, siyasi olduğunu çok iyi biliyorlar” dedi.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Sözcüsü Ebru Günay, HDP’ye açılan kapatma davasının baştan sona hukuksuzluk ve anayasa ihlali ile gerçekleştiğini belirtti ve “Türkiye’nin saygın hukukçuları da, bizler de hesaplarımızın bloke edilmesi ve kapatma davasıyla ilgili kararın hukuki olmadığını açıkladık” dedi.

HDP Genel Merkezi’nde basın toplantısı düzenleyen Günay, “bloke” kararını “sarayın karanlık dehlizlerinde alınmış bir karar” diye niteledi. Günay, “Yargıtay Başsavcılığının talep dilekçesinin dili bile, bunun tek başına ispatıdır. Savcılar ne zamandan beri iddia değil, ithamlarda bulunmaya başladılar. Dilekçeyi okurken hukuki çerçevede hazırlanmış bir talep dilekçesi değil, iktidar ortaklarının grup toplantısı metnini okumuş gibi oluyor herkes, ben de öyle oldum” diye konuştu.  

“AYM siyasi baskılara dayanamadı”

AYM’nin siyasi baskılara dayanamadığına ve bu yüzden daha önce hukuksuz bularak reddettiği talebi gerekçesiz bir şekilde kabul ettiğine dikkat çeken Günay, “Biz savcının iddianamesinde, HDP’nin 7 Haziran seçim zaferinin rövanşını görüyoruz. Biz bu iddianamede halkın temsil hakkının yok sayılmasını görüyoruz” dedi.

Cumhurbaşkanı Danışmanı Mehmet Uçum’un kendini yargıç yerine koyup HDP hakkında hüküm verdiğini belirten Günay, şöyle devam etti:

Bu zat bilsin ki söylediği şey salt partimiz hakkında değil halkların kaderini etkileyecek bir şey. Cumhurbaşkanı danışmanı sıfatıyla bu yorumları yapan bir hukukçu, ülkenin yaşadığı karabasanı özetliyor. Dahası partimize yönelik kapatma davasının sarayın talimatı ile açıldığının itirafıdır.”

“Altılı Masa bileşenleri, bu tarihsel sorumluluktan oldukça uzak görünüyor”

AKP-MHP ittifakının muhalefeti susturmak için önce HDP’den başladığına dikkat çeken Günay, şunları söyledi:

“Partimizi şeytanlaştırma, düşmanlaştırma, belediyelerine kayyum atama, milletvekili dokunulmazlıklarının kaldırılması, gözaltı, tutuklama ve cezaevi… Tüm bunlar önce HDP’ye uygulanıyor, sonra da tüm muhalefete uygulanıyor. Bu ülkenin geleceğine talip olduğunu söyleyen Altılı Masa bileşenleri, bu tarihsel sorumluluktan oldukça uzak görünüyor. Bizler elbette kimseden demokrasi dilenecek değiliz ancak bir siyasi parti olarak, bizim hakkımızda kuracağınız her cümle, aynı zamanda seçmenlerimiz için ileriye dönük bir gösterge olacaktır. Tercihlerini belirleyecektir.”

“Tüm muhalefet partileri seçim güvenliği konusunda bir araya gelmelidir”

Medyascope'u destekle. Medyascope'a abone ol.

Medyascope’u senin desteğin ayakta tutuyor. Hiçbir patronun, siyasi çıkarın güdümünde değiliz; hangi haberi yapacağımıza biz karar veriyoruz. Tıklanma uğruna değil, kamu yararına çalışıyoruz. Bağımsız gazeteciliğin sürmesi, sitenin açık kalması ve herkesin doğru bilgiye erişebilmesi senin desteğinle mümkün.

Seçim sürecinin hiç olmadığı kadar adaletsiz bir yarış olacağını ve adaletsiz bir ortamda gerçekleşeceğini belirten Günay, muhalefet partilerine şu çağrıda bulundu:

“En azından ‘seçim güvenliği’ ve manipülasyonlarla mücadele temelinde tüm muhalefet partileri olarak bir araya gelmeli ve seçmenlerimizin sandığa gitme ve oylarını güven içerisinde kullanmalarını sağlayacak bir işbirliğini sergilemeliyiz. Muhafazakâr veya seküler, sağcı ya da solcu ayırt etmeksizin seçmenlerimize karşı sorumluluğumuzun bir gereği olarak, seçimlere katılacak olan tüm muhalif partilerin ortak bir seçim güvenliği platformunu oluşturmasını elbette zaruri görüyoruz. Zira iktidarın oyunlarının sandık oyunlarıyla da devam ettiğini geçmiş deneyimlerimizden biliyoruz. Ümit ederim ki bu çağrımıza ve önerimize tüm muhalefetten aklıselim bir yanıt alabiliriz.”

“Anayasa değişikliği teklifi AKP’nin seçim hesaplarının bir parçası”  

AKP’nin anayasa değişikliği teklifi için görüşme talebini reddettiklerini hatırlatan Günay, bunun iki gerekçesi olduğunu açıkladı: 

“Birincisi, özgürlüklerin olabildiğine kısıtlandığı, baskı ve zorun günbegün arttığı, demokratik kazanımların her gün tırpanlandığı bir zamanda başörtüsü ile ilgili getirilen teklif, ülkenin özgürlükler ve demokrasi sorunlarına yanıt üretmenin çok çok uzağındadır. Bu teklif, AKP’nin seçim hesaplarının bir parçası olarak ortaya konmakta, toplumu ayrıştırmaktadır. Toplumsal kutuplaşmayı artırarak seçimi kazanmaya hizmet etmek amacıyla getirilmiştir. Tüm kamuoyunun da bildiği gibi ortada ne türbanla ilgili ne de aile kurumu ile ilgili bir tartışma vardır. Her iki konuyla ilgili yapılan bu hamle, AKP’nin oyunu kendi sahasına doğru çekme, kendi seçmenini konsolide etme ve hayat pahalılığı, ekonomik kriz nedeniyle kendisinden kopmakta olan muhafazakâr seçmeni tekrar kazanmaya dönük nafile bir çabanın ürünü olarak görülmelidir.

“’Demokrasicilik oyunu’ oynamama kararı aldık”

Görüşmeyi reddetmemizin ikinci sebebine gelirsek, iktidar ve küçük ortağının doğrudan yargıya müdahalesi sonucu yürütülen Kobani Kumpas davasındaki hukuksuzluklar, bunların parti kapatma davasına delil olacak şekilde yetiştirilme çabası, kapatma davasının hız kesmeden devam etmesi, son olarak da partimizin anayasal hakkı olan Hazine yardımının iktidar blokunun baskısı sonucu bloke edilmesi, bizim bu ‘demokrasicilik oyunu’nu oynamama kararı almamıza neden olmuştur.”