Kahramanmaraş merkezli depremlerde canımızdan can koptu. Can kayıpları her açıklandığında derinden sarsılan yüreklerimiz, vefat edenlerin hikâyeleriyle bambaşka bir duygu yoğunluğuna büründü.
Unutmamak için vefat edenlerin hikâyelerini anlatmamız gerek… Unutmamak için bu hikâyelerin gelecek nesillere aktarılması şart…
Bir insan ne zaman ölür sorusuna, Romalıların eski bir yazıtında şu yanıt verilir: “Onu en son hatırlayan insan öldüğü zaman…” Bugün sizlere, sonsuzluğa taşımak istediğim birini anlatacağım. O, öksüz ve yetim kaldı çalımladı, cılız diyenleri çalımladı, altyapı eğitimi eksik diyenleri çalımladı… Fakat 6 Şubat gecesi Azraili geçemedi…
4 Ekim 1990 Erzincan doğumlu Hakan Doğan, namı diğer Anadolu’nun Maradona’sı veya Ronaldo’su. Yetenekleriyle iki lakabı da sonuna kadar hak ediyordu. Lakin her gittiği takıma götürdüğü bir şeyi vardı. O da 10 numaralı Maradona forması.
Babasını trafik kazasında, annesini de iki yaşında kalp krizinden kaybeder Hakan Doğan. Onu hayata tutunduran yegâne şey futbol topudur. Sabahtan gece yatana kadar top oynar. Artık futbolu ailesi yerine mi koymuştur bilinmez.
Antrenör Erkan Babur’un önerisi ile Fatih Teknikspor’da 18 yaşında kariyerine başlar Hakan Doğan. İlk teknik direktörü Ömür Mermerkaya’nın anlattığına göre; üstte yok başta yok bir çocuk antrenmanlara ilk gelir, son çıkar. Fatih Teknikspor’un tesislerine servis bulamadığı günlerde 8 kilometreyi yürüyerek gelir ve yürüyerek döner. Ömür Hocası’nın bu durumdan haberdar olmasının ardından antrenmanlara arabayla gelip gitmeye başlar. Hatta ayakkabısından giyimine kadar kulübü kendisine yardım eder. Çok cılızdır Hakan, beslenmesini de ilk kulübü üstlenir. O kadar yeteneklidir ki bir futbol takımı ile geç tanışmasına rağmen kısa sürede herkesi geride bırakır. Onun maksimum gol ve asist yapacağı şekilde taktikler hazırlanır. Çünkü Hakan’ın birebirde geçemediği kimse yoktur.
En büyük problemi futbolda altyapı eğitimi almamasıdır. Lakin tüm açıklarını çalışarak kapatır. İlk yıllarında kaleden uzak köşe direklerine doğru verimsiz çalımlar atan genç Hakan, sonraki yıllarda tüm odak noktasını kaleye yönelten komple bir 10 numaraya dönüşür.
Özünde bir okul takımı olan Fatih Teknikspor, Ömür Mermerkaya’nın 40 okulu taraması ile 150’ye yakın sporcusu ile bölgesindeki tüm takımları yener. Fakat maddi sıkıntılar sebebiyle bir üst kademede mücadele edemez. Bölgesel Amatör Lig’e (BAL) yükselme hedefiyle oynayan Erzincan Refahiyespor, Ömür Hoca ile çalışmaya başlar. Fatih Teknikspor’un 16 futbolcusu da Refahiyespor’a geçer. Hakan 300 TL ve üç futbol topu karşılığında yeni takımına transfer olur. Hakan o kadar cılızdır ki, kulübün başkanı bile teknik direktörüne çıkışır “Ortaokul talebesini bize transfer ettirdin” diye. Hazırlık maçları öncesi “bacak kadar çocuk” diye nitelendirilen Hakan, müsabakalar sonrası golleriyle herkesi kendisine hayran bırakır. Fakat genç yıldızın yol çilesi bitmemiştir. Neyse ki teknik direktörü ve başkanının ortak çalışmasıyla Refahiyespor’un ürünlerinin satıldığı dükkânda işe girer ve öğretmenevine yerleştirilir. Hakan burada düzgün bir beslenmenin de katkısıyla güçlenir, daha da kuvvetlenir. Refahiyespor öyle bir giriş yapar ki lige yıllarca unutulmaz. Amatör Lig grubundaki ilk 14 maçını da kazanır. Erzincanspor ile çıkılan BAL finalinde Hakan Doğan’ın da harika oyunuyla Refahiyespor 3-2’lik galibiyet ile şampiyonluğa ulaşır.
Refahiyespor ile 21 maçta 13 gol atar genç Hakan ve takımını 3. Lig’e taşır. Teknik oyunuyla milli takımın alt yaş kategorileri için de izlenir fakat fiziği yetersiz bulunur ve davet edilmez. Refahiyespor’daki golleri ve asistleriyle tüm amatör takımların dikkatini çeker. Hangi takıma gitse şampiyonluk yaşar. Sırasıyla Refahiyespor ile önce Amatör Lig sonra BAL şampiyonluğunu kazanır, Cizrespor, Afyonspor, Nevşehir Belediyespor ile de BAL’ı zirvede noktalar. 32 yaşına bir İl Amatör Futbol Ligi şampiyonluğu, dört tane de BAL şampiyonluğu sığdırır. Hakan Doğan’ın son takımı Kahramanmaraş İstiklal, 15 maçta 14 galibiyet alarak ligin en tepesindedir.
Hakan’ın bir hedefi vardır o da amatör liglerdeki altıncı şampiyonluğu yaşamak. Fakat 6 Şubat günü yatağında vefat eder Anadolu’nun Maradona’sı. Herkese “cano, ciğerim” diye hitap eden yıldız futbolcu aramızdan ayrılır.
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
Medyascope Spor olarak hayatımızın en zor mesaisini yaptık. İnsanlar ailelerini toprağa verirken, bizler de belki hiç görmediğimiz fakat sürekli olarak kendilerini takip ettiğimiz, başarılarını, hayal kırıklıklarını, mutluluklarını sayfalarımıza taşıdığımız “mesai arkadaşlarımız”ı kaybettik. Hepimizin başı sağ olsun.
Not-1: Yazının yazılması sırasında tüm süreçte yardımcı olan Furkan Nalbant’a, Fatih Teknikspor ve Refahiyespor’dan teknik direktörü Ömer Mermerkaya ile Erkan Babur’a, takım arkadaşları Arif Budak ve Cem Can’a teşekkürler.
Not-2: Hakan Doğan için anne ve babasının vefatı sonrası yetimhanede büyüdüğü iddia ediliyordu fakat kız kardeşi ile konuştuk ve Hakan’ın halası tarafından yetiştirildiğini öğrendik.
