Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından ülkemize yurtdışından da yardımlar geldi. Karşılıklı olarak “bak dalarım ha” tehditlerinin savrulduğu Yunanistan, monşer diye küçük düşürmeye çalıştığımız Fransa, milletin sokakta aç kaldığı İngiltere, inşaatlarımızı kıskanan Almanya… Deprem bölgesine giden Medyascope muhabirlerinden de teyit ettiğime göre hepsi acımıza ortak oldu. Biz daha fazla yıkılmayalım diye omuz verdi. Peki Türkiye’de saçma bir kutuplaşmanın olduğu Formula 1 ve tenis tarafından ne kadar destek geldi?
Formula 1 takımları ve pilotlarının aktivist olduğunu fakat parayı da çok sevdiklerini biliyoruz. Toplumsal olaylarda seslerini toplu olarak yükseltiyorlar. Mesela siyah bir gencin polis tarafından vurulmasını, pilotların birçoğu yarış öncesi seremonide dizlerinin üstüne çökerek protesto etmişti. İzlemeyi çok sevsem de dünyaya belki de en çok zarar veren sporların başında Formula 1 geliyor. Dev bir ekip, bu sezon daha da artan 23 yarışlık takvimle sürekli olarak hareket ediyor ve karbon ayak izlerini bıraka bıraka para kazanmaya devam ediyor. Elbette araçların yarı elektrikli yani hibrit olması ile en azından pistteki zararlar minimize edilmeye çalışıldı.
ABD’li medya devi Liberty Media’nın sahip olduğu Formula 1’in başına Mohammed Ben Sulayem’ın da gelmesiyle, reklam ve para döngüsü kapitalizmin tam da isteyeceği şekilde düzenlendi. Motor sporları Arap Yarımadası’na taşındı. Pistin yanına füze mi düştü… Devam! LGBTİ hakları hiçe mi sayılıyor… Devam! Zaten 3-5 pilot farklılara saygı duyduğunu kasklarından gökkuşağı ile gösterdi işte daha ne istiyorsunuz (!)
Türkiye’de Formula 1’e yoğun bir ilgi var. Bunda kutuplaşmanın da payı büyük. Yoğun ilgi sebebiyle kendisine bir köşe seçmek isteyenlerin de. Tarihin en iyisi kim tartışmalarını, şu anda Hamilton mı yoksa Verstappen mi daha iyi pilota kadar indirgeyebildik. Bizler, sosyal medya hesaplarımızdan hayatımızda hiç görmeyeceğimiz insanlar için birbirimizi kırdık. Peki depremin olduğu 6 Şubat gecesinden sonra, uğrunda kavgalar ettiğimiz sporculardan hangisi bizimleydi?
Mercedes’in yedi dünya şampiyonluğu bulunan “sir” unvanlı pilotu Lewis Hamilton deprem bölgesine yardım amacıyla bağış kampanyası başlattı. Ferrari’de Charles Leclerc ve Carlos Sainz paylaştıkları mesajlarla “sizinleyiz” dediler. George Russell, Mick Schumacher ve Esteban Ocon da sosyal medya hesaplarından yaptıkları paylaşımlarla, tüm dünyanın yaşanılan felaketten haberdar olmasına katkı sağladı. Aynı zamanda UNICEF elçisi de olan Fernando Alonso, “Türkiye ve Suriye’de meydana gelen depremlerin ardından çok sayıda insan acil tıbbi bakıma ve temiz suya ihtiyaç duyuyor” diyerek tüm dünyayı yaşanılan felaketin boyutundan haberdar etti.
Tribünlerdeki çöpleri toplayarak temiz bir dünya mesajı veren emekli Formula 1 pilotu Sebastian Vettel, Türkiye’de uğruna kendisini ateşe verecek kadar seveni olan Max Verstappen ise hiçbir paylaşımda bulunmadı. Açıkçası bu, Vettel’in aktivist ve yardımsever kimliğine yakışmadı. Şunu sorduğunuzu da duyar gibiyim: Destek mesajı atmak zorundalar mı? Naçizane görüşümü kutuplaştırıcı figürlere sahip olan tenis oyuncularının da neler yaptığına baktıktan sonra paylaşacağım.
Tarihin en dominant üç oyuncusu Roger Federer-Rafael Nadal-Novak Djokovic’in amansız mücadelelere giriştiği Büyük 3’lü döneminin Federer’in tenisi bırakması, Nadal’ın sakatlıklarının artık kort dışı hayatını dahi etkilemeye başlamasıyla sonuna geldik. Bu üç isme de belki denk gelmişsinizdir. O kadar sert tartışmalara tanıklık ettim ki en sonunda birbirleri ile küsen dostlar bile gördüm. 6 Şubat gecesindeki acı olaydan sonra, büyük tenis oyuncularından yanımızda olanları da gördük.
Milli oyuncularımız İpek Şenoğlu ve İpek Öz’ün büyük lobi faaliyetleri sayesinde, sekiz gün gecikmeli olarak tenisin yöneticisi ITF, ATP, WTA ve dört Grand Slam “Tennis for Love” yardım fonu oluşturdu. Türkiye’de çılgın hayran kitlelerine sahip Roger Federer ve Serena Williams ise sessiz kaldı. Nadal’ın menajeri Bayram Tutumlu, İspanyol raketin Türkiye’de, geliri deprem bölgesine bağışlanacak bir yardım maçı oynayacağını açıkladı. Aynı Volkan Demirel’de olduğu gibi, aynı Sir Lewis Hamilton’da olduğu gibi yanıldığım ve yaşanılan felaket sonrası karakterlerini daha iyi tanıdığım bir isim de Novak Djokovic oldu. Federer ve Nadal’a göre en az sevilen Djokovic, depremin sabahında destek mesajı gönderdi.
Tarihin en iyi futbolcusu kim sorusunda da Messi cevabı verenler ve Ronaldo cevabı verenler olarak ayrıştık. Messi deprem bölgesi için ciddi maddi yardımlar yaparken, Ronaldo’nun sessizliği Türkiye’deki hayranlarını bir hayli üzdü.
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
Şimdi gelelim yukarıdaki soruya… Destek mesajı göndermek zorunda mıydılar? Evet! Çünkü yaşanılan felaketin ülke olarak boyutunu nasıl ki Volkan Demirel’in sosyal medyadan paylaştığı video ile gördüysek, dünyanın da en hızlı şekilde duyması ve yardım çığlıklarımıza kulak vermesi için bu tarz güçlü figürlerin paylaşımı gerekiyor.
Ronaldo, Federer, Serena Williams, Vettel, hayranlarınızı yalnız bıraktınız…
