390’ıncı Medyascope Açık Oturumu’nda Edgar Şar, konukları Av. Figen Çalıkuşu, siyasetbilimci İlteriş Ergun ve araştırmacı Reha Ruhavioğlu ile seçimlere yaklaşık 65 gün kala iktidar ve muhalefetin nasıl kampanyalar yürüteceğini konuştu.
“Kampanyanın umut vermesi ve vizyonunu topluma yansıtması gerekir”
Av. Figen Çalıkuşu, Millet İttifakı’nın ortak mutabakatının çok önemli olduğuna dikkat çekiyor: “Parlamenter sisteme geçiş mutabakatı bir yol haritasıydı ve bir yıldır buna uyuldu. Aslında muhalefetin nasıl bir kampanya yürütmesi gerektiğinin kodları da orada var. 22 yıl boyunca toplum olarak çok şey öğrendik. Muhalefet de bu süreçte çok şey öğrendi. Millet İttifakı, yeni bir dönemin kapılarını aralamak için bir mutabakata vardı. Burada öncelik demokrasi, hukuk, özgürlük ve eşitlikti. Kampanyanın umut vermesi ve bu vizyonu topluma yansıtması gerekir. İyiye, huzura, güzele dair bir şeyler duymak istiyor bu toplum siyasetten. Muhalefetin kendi aralarındaki fay hatlarına düşmemeleri gerekir, bu umudu kırar.”
“İmamoğlu ve Yavaş gibi popüler ve seçim kazanma tecrübesi olan figürlerin kampanyada görünür olması çok avantajlı”
Araştırmacı Reha Ruhavioğlu, Altılı Masa’nın dağılması ve sonra tekrar kurulması arasında müthiş bir gelgit yaşandığına işaret ediyor: “Masanın tekrar kurulması bir umut yarattı ancak bu krizin yaşandığını kimse unutmayacak. Böyle bir krizin tekrar yaşanmaması için tüm liderlerin dikkat etmesi gerekiyor. Mutabakat sonucunda aday sayısı teke düştüğü için, herkesin tek bir seçeneğe destek olması gibi bir durum olacak. Bu şekilde biz araştırmalarda iki aday arasındaki durumu da net olarak görebileceğiz. Özellikle İmamoğlu ve Yavaş gibi popüler ve seçim kazanma tecrübesi olan figürlerin kampanyada görünür olması çok avantaj sağlayacak. Ancak yeni bir kriz lüksü Millet İttifakı’nda yok. Millet İttifakı içinde sekiz aktörlü bir yapı oluşması eğer bir uyum yaratılamazsa dezavantajlı bir durum ortaya çıkabilir.”
“Yavaş ve İmamoğlu, popüler figürler olarak kampanyaya çok büyük bir katkı sağlayabilir”
Siyasetbilimci İlteriş Ergun, Kılıçdaroğlu’nun adaylığının açıklanması öncesi gerçekleşen krizin önemine dikkat çekiyor: “Türkiye’de otoriterlik her yere sirayet etmiş durumda. Tüm bu otoriterliğe, çelişkilere ve tahammülsüzlüğe karşı bir kampanya yürütülmeli. Kemal Bey iki toplumsal grubu hedefliyor. Milliyetçilerin ve HDP seçmeninin beraber oy verebildiği bir aday büyükşehirlerde kolayca kazanabiliyor. Bu durum daha küçük şehirlerde daha zor olabilir, orada da partilerin kurumsal güçlerine ihtiyaç duyuluyor. Yavaş ve İmamoğlu, popüler figürler olarak kampanyaya çok büyük bir katkı sağlayabilir. Kemal Bey bunları göz önünde bulundurmalı ve onları görünür kılmalı.”
