Yeşil Sol Parti seçim bildirgesini açıkladı: “Kürt sorununun çözümü için gereken sorumluluğu üstlenmeye geliyoruz”

Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) seçim bildirgesini açıkladı. Partinin seçim sloganı “Buradayız, birlikte değiştireceğiz” ve “Dîsa em” oldu. Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanları Mithat Sancar ve Pervin Buldan konuşmalarında, HDP’nin seçimlere katılmasının önündeki engelleri ittifaklarla kaldırdıklarını vurguladı. Seçim bildirgesinde “Türkiye’nin en köklü sorunu olan, Cumhuriyetin demokratikleşmesi ile doğrudan bağlantılı ve iç içe geçmiş olan Kürt sorununun demokratik ve barışçı çözümü için gereken sorumluluğu üstlenmeye geliyoruz” sözlerine yer verildi.

Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) seçim bildirgesini bugün (30 Mart) saat 11.00’de Ankara Hilton Otel’de açıkladı. Bildirge Yeşil Sol Parti Eşsözcüleri Çiğdem Kılıçgün Uçar ve İbrahim Akın tarafından açıklanırken HDP Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Mithat Sancar ise toplantının açılış konuşmalarını yaptı. Partinin seçim sloganı ise “Buradayız, birlikte değiştireceğiz” ve “Dîsa em” oldu. 

Parti logosu

Partinin kısaltılmış isminin Yeşil Sol Parti olduğu belirtilirken logosunun ise bilge ağaç, güneş ve insandan oluştuğu belirtildi. Yeşil ve sol kimliğin oldukça geniş bir çerçeveyi kapsadığı için partinin iki belirleyici yönünün ekoloji ve özgürleşme olarak soyutlandığı vurgulandı. Logodaki hareketli, dinamik çizgiselliğin güneş, ağaç ve insan figürleriyle birleştirilmesinin anlamı da ekoloji, değişim ve dönüşüm olarak açıklandı.

“Diktatörlüğe karşı güçlü demokrasi inşa etmek için buradayız, birlikte değiştireceğiz”

HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, “Kürt sorununda demokratik çözüm için savaş, ret ve inkâr politikalarına karşı buradayız. Diktatörlüğe karşı güçlü demokrasi inşa etmek için buradayız, birlikte değiştireceğiz” diye konuştu. HDP’nin seçimlere katılmasının engellenmeye çalışıldığını vurgulayan Sancar, şunları söyledi:

Kumpaslar kurdular, her türlü baskı aygıtını devreye soktular ama başaramadılar. Sözümüz vardı, ‘Halklarımızın gücünü yeni yüzyılda inşa merkezi haline getirmek için her türlü çabayı harcayacağız, bütün tedbirleri alacağız’ dedik. Aldık, Yeşil Sol’un ağacı üzerinde buluştuk. Şimdi buradayız birlikte yürüyoruz. Dostlarımızla, ittifaklarımızla birlikte değiştirmeye geliyoruz.” 

“Barajları, kumpasları yıka yıka, direne direne geldik ve başarıya hep birlikte gideceğiz”

HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan da “Bugün, burada yeni bir dönemin, umut dolu güzel günlerin temellerini hep birlikte atıyoruz. Hazırlamış olduğumuz bildirgemiz Türkiye’nin demokratik çözüm programıdır. Özgürlüklerin, barışın, adaletin, yeni bir yaşam mücadelesidir ama aynı zamanda bir manifestosudur. Önümüze çıkartılan tüm engelleri, barajları, kumpasları yıka yıka, direne direne geldik ve başarıya hep birlikte gidereceğiz” dedi. 

Buldan konuşmasına şöyle devam etti:

Demokratik siyasetimizi engellemeye yönelik girişimler karşısında sürekli yeni yollar açtık ve mücadelemizi güçlendirerek bugünlere hep birlikte ulaştık. Siyasetimizi kumpaslamaya çalışanlar asla başaramadı ama bizler büyük başardık, büyük yol aldık, halklarımızı asla seçeneksiz bırakmadık. Sesimizi çoğalttık, yan yana gelişlerimizi büyüttük. Bu, onurlu mirası bir geleceğe mutlaka taşıyacağız. 14 Mayıs seçimlerine sayılı günler kaldı. Seçimler, kurulacak yeni dönemin yani büyük bir değişimin de başlangıcı olacaktır.” 

“HDP, 14 Mayıs seçimlerine Yeşil Sol Parti ile girerek parlamentoda çok daha güçlü bir temsiliyete aday olduğunu ilan ediyor”

Bildirgenin açıklandığı toplantıda HDP’nin tutuklu siyasetçileri Selahattin Demirtaş ve Selçuk Mızraklı’nın mesajları okundu.

Mesajda şunlar kaydedildi:

“Türkiye halklarının, ezilenlerin umudu HDP, 14 Mayıs seçimlerine Yeşil Sol Parti ile girerek parlamentoda çok daha güçlü bir temsiliyete, toplumun sorunlarının köklü şekilde çözümüne aday olduğunu bir kez daha ilan ediyor. Demokrasinin kurumsallaşması, toplumdan dışlanmak istenenlerin, emekçilerin ülke yönetimine katılarak kendi sorunlarını çözebilmesi ancak Yeşil Sol’un Meclis’te güçlü olmasıyla sağlanacaktır. Özgürlükte buluşmak dileğiyle hepinize selam, sevgilerimizi gönderiyor, başarılar diliyoruz.”

“Yüzyılın felaketine karşı demokratik cumhuriyet yüzyılını başlatacağız”

Partinin seçim bildirgesini açıklayan Yeşil Sol Parti Eşbaşkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar, “Bu iktidarı gönderecek demokratik cumhuriyeti kuracak, yüzyılın felaketine karşı demokratik cumhuriyet yüzyılını başlatacağız” dedi. Uçar, demokratik cumhuriyetin demokratik ulusla mümkün olacağını söyleyerek “Demokratik ulus; tüm etnik, kültürel ve inançsal kimliklerin eşit ve özgür olarak bir arada var olduğu ve varlıklarının anayasal güvence altında bulunduğu toplumun demokratik ifadesidir. Türkiye’nin en köklü sorunu olan Kürt sorununun demokratik çözümü ve büyük barış için gereken sorumluluğu üstlenmeye geliyoruz” diye konuştu. 

“Halk iradesine ipotek koyan ve bir yönetim biçimi haline gelen kayyım rejimine son vermek için geliyoruz”

Medyascope'u destekle. Medyascope'a abone ol.

Medyascope’u senin desteğin ayakta tutuyor. Hiçbir patronun, siyasi çıkarın güdümünde değiliz; hangi haberi yapacağımıza biz karar veriyoruz. Tıklanma uğruna değil, kamu yararına çalışıyoruz. Bağımsız gazeteciliğin sürmesi, sitenin açık kalması ve herkesin doğru bilgiye erişebilmesi senin desteğinle mümkün.

Yeşil Sol Parti Eşbaşkanı İbrahim Akın da şunları söyledi:  

Geniş yetkilere sahip çoğulcu bir parlamentonun bulunduğu, kuvvetler ayrılığının işlediği, denge ve denetleme mekanizmalarının etkili olduğu bir demokratik parlamenter sistem ile birlikte değiştireceğiz. Kuvvetler ayrılığının yerele doğru genişlediği, yerel yönetimlere yetki ve kaynak devrinin güvence altına alındığı, yerel katılım mekanizmalarının işlediği güçlü bir yerel demokrasiyi inşa etmek için geliyoruz. Halk iradesine ve seçim adaletine ipotek koyan ve bir yönetim biçimi haline gelen kayyım rejimine son vermek için geliyoruz.

“Cumhuriyetin demokratikleşmesiyle doğrudan bağlantılı olan Kürt sorununun demokratik ve barışçı çözümü için gereken sorumluluğu üstlenmeye geliyoruz”

Bildirgede öne çıkan başlıklar şöyle:

“Türkiye’nin en köklü sorunu olan, Cumhuriyetin demokratikleşmesi ile doğrudan bağlantılı ve iç içe geçmiş olan Kürt sorununun demokratik ve barışçı çözümü için gereken sorumluluğu üstlenmeye geliyoruz.

AKP-MHP iktidarının kamusal kaynakları aktardığı tarikat ve cemaatlerin eğitim mekânlarına çocukları mahkûm etmeyeceğiz. Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersini zorunlu ders kapsamından çıkaracağız.

Deprem vergilerinin amacına uygun biçimde kullanılmasını sağlayacağız. Depremzedelerin yeni ve afetlere dayanıklı konutlara koşulsuz ve geri ödemesiz şekilde sahip olabilmesini güvence altına alacağız.

Yasal olmasına rağmen ulaşılamaz olan kürtaj hizmetinin yeniden ücretsiz ve ulaşılabilir olmasını sağlayacağız. Kürtajda kadınların kararını ve beyanını esas alacağız.

Bizleri evlilik, giyim, yaş, cinsel yönelim, inanç, din, milliyet ve savaş siyaseti üzerinden bölmelerine, makbul/makbul olmayan diye ayırmalarına izin vermeyeceğiz.

Cinsiyete, yaşa, etnik kökene, inanca, cinsel yönelime, bölgeye, mesleğe, mülteciliğe vb. herhangi bir ayrımcılığa yer vermeden, ülkede yaşayan herkesin her türlü sağlık hizmet gereksinimini eşit, ulaşılabilir, bilimsel bilgiye dayalı, nitelikli, anadilinde, toplumsal cinsiyet eşitlikçi ve parasız hizmet sunumuyla karşılayacağız.

Türkiye’nin çok kimlikli, çok kültürlü, çok inançlı, çok dilli yapısına uygun yeni bir demokratik, eşitlikçi ve özgürlükçü Anayasayı, toplumsal sözleşmeyi demokratik katılım ve toplumsal müzakere ile birlikte yazmak için biz’ler hazırız!

AKP-MHP iktidarının eğitimi rıza üretme aracı, velileri ise “müşteri” haline getirdiği eğitim politikalarına karşı herkese anadilinde, parasız, eşit, özgürlükçü, laik, nitelikli ve erişilebilir eğitim için buradayız!

Deprem vergilerinin amacına uygun biçimde kullanılmasını sağlayacağız. Depremzedelerin yeni ve afetlere dayanıklı konutlara koşulsuz ve geri ödemesiz şekilde sahip olabilmesini güvence altına alacağız.

Tarikatların ve cemaatlerin; dini, kadın ve kız çocukları üzerinde baskı aracı olarak kullanmasına, toplumsal hayata müdahale etmesine, kız çocuklarının evlilik adı altında istismar edilmesi gibi konularda fetva vermesine izin vermeyeceğiz.”